Bölüm-26

427 20 8
                                    

Arkadaşlar yeni bölümle karşınızdayım. Bu bölümümü de uzun yazdım. Güzel bir bölüm oldu ama Meriç ve kızıl arasındaki  yalanlar bu bölümde açığa çıkıyor. Biliyorum Ali'yi merak ediyorsunuz. O bu bölümde yok ama diğer bölümde onu da tanıyacaksınız. 

Bölüm Şarkısı; Murat Boz-Adını bilen Yazsın 

Diğer bölüm hakkında ipucu yok. İyi Okumalar:))

Geçen konuşmanın ardından-sevgili olmak için Meriç'in attığı ilk adımın ardından- tam bir hafta geçmişti ve Meriç farklı bir adama dönüşmüştü. Nedense benim tanımadığım ama hep içimde hissettiğim bir adam olmuştu. Niye mi? 

Çünkü hiç olmadığı kadar tatlı sempatik ilgili ve bana karşı korumacı, tabi kıskancı da eklemeliyiz. Tamam belki bu yönlerini sadece bana gösteriyor olabilir ama önemli olan bana göstermesi. Hiç göstermemesinden iyidir. 

Yada ben öyle düşünüyorum. Bizim hikayemiz tam bir hafta önce başlamıştı o güzel ve beni benden alan sözleriyle. Ve bu hafta bizim ilk haftamız olduğu için film izlemeye karar vermiştik ve maalesef filmi Meriç seçecekti. 

Aslında Meriç'e güvenmek büyük hata ama çok ısrar edince kıramamıştım. Hem film izledikten sonra dışarıda çıkacağımızı söylemişti ve bu beni oldukça mutlu etmişti. Sonuçta benim için bir şeyler yapıyordu ve bu çok mutlu edici bir durumdu. 

Ayrıca artık annemle alakalı bilgi almak istiyordum Meriç'ten ama bugünün bozulmasını da istemiyordum. İşte ortada kalmıştım. Kararsız bir kızdım ben hep ve şimdi de kararsız bir kız olduğumu belli ediyordum. 

Tamam belki 18 yaşıma gelmiş ve hatta geçmiş bulunuyorum ama bu huyumdu. Doğamda vardı benim kararsızlık. Ama sanırım bugünün bozulmama isteğim daha baskındı. Sonuçta Meriç bu aralar çok iyiydi ve ben bu anları bozmak istemiyordum. Bende haklıydım sonuçta. 

Üstüme bir şort ve askılı bir tişört altına da elime geçen ilk sandaletimi de ayağıma geçirdikten sonra çantamı da aldım içine lazım olan şeyleri attıktan sonra saçımı açık bırakıp rimel eyeliner ve dudaklarıma da parlatıcı sürdükten sonra aşağıya indim. 

Salona indiğimde Meriç koltukların birine oturmuş telefonuyla bir şeyler yapıyordu. İçeriye girip 

"Meriç çıkalım mı artık?" dediğimde kafasını salladı ve 

"Sen geç arabaya bende geliyorum" demesiyle bende hemen kapıya doğru ilerledim. Kapıya doğru koşturarak gittim çünkü Meriç aşırı kıskanç olmuştu ve kıyafetlerime karıştığı yetmezmiş gibi birde bana bakan herkesi dövüyordu. 

Ki dövemeyecek durumdaysa Tunç'u arayıp o çocuğu evin bodrumuna getirtiyor orada dövüyordu. Yani bir hafta içinde neler yaşadığımı siz düşünün. Birde yetmezmiş gibi kıskançlığı yüzünden olayda çıkıyordu ama ben alttan almaya çalışıyordum elimden geldikçe. 

Ne yani tamam katlanmaya çalışıyordum ama bu ne kadar devam eder bilmiyorum bir gün sinir krizine girebilirdim ama Meriç'in beni kıskanmasını düşününce tüm sinirim ortadan kalkıyordu ve ben bunları düşündükçe daha çok neşeleniyordum. 

Dışarı çıktığımda arabanın önüne gelip Meriç'i beklemeye başladım. Bahçeye bir göz attığımda oldukça karanlıktı akşam olduğu için. Ama karanlık bile söndüremiyordu bahçenin güzelliğini. Tamam belki canlı bir şey değildi ama doğa benim için önemliydi. 

Fotoğraf çekerken de doğaya önem vermiştim sonuçta doğal güzellikti. Tamam belki biz biraz bakım yapıyorduk çiçeklere ama yine de onlarda o güzellik olmasaydı ne yaparsak işe yaramazdı. 

SERİ KATİL AŞIK OLDU #Wattsy2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin