Bölüm-13

531 29 3
                                    

Yeni bölüm geçte olsa geldi. Umarım beğenirsiniz. İYİ OKUMALAR:))

"Alo"

 "Tunç ben Açelya hani M-"

 "Tamam biliyorum sadede gel Meriç nerde telefonu ona ver"

 "Eve baskın gibi bir şey yaptılar Meriç vuruldu ve kendinde değil"

 "Tamam b-" derken telefon elimden kaydı ve gözlerim kapandı....

********

Açmaya çalıştıkça açılmayan gözlerime lanet okurken gelen seslerle kendime gelmeye başladım. 

"Tamam ben iyiyim onun durumu nasıl??"

 "Size ne dedim?? Ona bir şey olmayacak"

 "Sadece o birini vurmasını öğrenmeliydi vurulmayı değil"

 "Bir daha olmaz"

 "Olmasın zaten" dedikten sonra kapının kapanma sesi üzerine göz kapaklarım yavaşça açılmaya başladı. Ne demek istedi ki şimdi bu.

 "Sonunda uyanabildin! Benden çok uyudun. Ne kadar güçsüz bir bünyen varmış nasıl olsa bir vurulma hem de ayaktan"

 "Ne basiti be!!! Benim ne kadar canım yanıyor biliyor musun sen???"

 "Tamam cırlama hemen. Ayrıca evet biliyorum ama ben ayaktan vurulmadım" 

"Imm biliyorum tamam"

 "Ee kendini nasıl hissediyorsun??"

 "İyiyim ama ayağımda hafif sızı var" 

"Tamam"

 "Peki ya sen!? Yani kendini nasıl hissediyorsun???"

 "İyiyim bu ne ki ben neler atlattım" 

"Bence de sonuçta sen bir suçlusun vurulman dışında normal olan tek şey vurman"

 "Vay kızıl bu işleri anlamaya başladın"

 "Ben salak mıyım anlamayım" 

"Ne yani değil misin??" dedikten sonra yanımda duran yastığı alıp kafasına attım. 

"Tamam dur" bunu gülerken söylemişti ve o kadar gülüyordu ki kalbimin attığını işte o an anladım. 

"Gülme" 

"Ne"

 "Ben onu sesli mi düşündüm??" 

"Evet" gelelim benim diğer kötü özelliğime içimden diye düşünüp dışımdan söyleyebiliyorum. Ne kadar garip değil mi??

 Çünkü bence öyle. İnsanı çok küçük düşüren bir şey neyse. 

"Ne düşünüyorsun??"

 "Yaşadığım ne kadar garip, şuraya bak birini öldürmene tanık oldum, birini öldürmene yardım ettim, birini vurdum ki bunu ben yaptım. Gitgide sana mı benziyorum??"

 "Gerçekten öyle. E tabi bana benzemek isteyebilirsin ama ben olamazsın"

 "Evet ben sen olamam." diyerek ağlamaya başladım. 

"B-ben ad-dam öldürdüm."

 "Sen dam mı öldürdün adam mı??" 

"Ne??" 

"Öyle bir söyledin ki gören adam değil dam öldürdün diye düşünür."

 "Yaa" diyerek ağlamam şiddetlendi. 

"Tamam ağlama.. Zırlamayı kes hemen" demesiyle ağlamam yavaşladı. 

"Sonunda. Bir daha ağlamanı görmek istemiyorum! Şimdi usluca otur ve beni bekle" bu dediğine sadece kafamı salladım. Niye şimdi bana öyle dedi ki?? Ne düşünüyorum ben ya tabi ki de ağlamam onu bebek cırlaması gibi gelmiştir.

 İlk tanıştığımızda dediği gibi. Ama bir daha onun yanında ağlamayacağım. Kendimi onun karşısında küçük düşürmeyeceğim. Bütün bu düşüncelerimden beni ayıran şey ayağımın ağrısı oldu. Ayağıma baktığımda sargılı olduğunu gördüm.

 Demek ki ben bayıldıktan sonra ilgilendiler. Peki ama Meriç ne zaman iyileşti?? Durumu benim durumumdan kötü değil miydi?? Nasıl oldu da benden önce toparlandı? Ben ne zamandan beri baygındım?? Kapının açılmasıyla bakışlarım kapıya yöneldi.

 Tabi ki de içeri giren Meriç'ten başkası değildi. Elinde tepsiyle beraber içeri girdi ve tepsiyi yatağımın yanına bırakarak tam çıkacaktı ki benim seslenmemle durdu. 

"Yine ne var kızıl" 

"Ben ne zamandan beri baygınım??" 

"Bence doğru soru kaç gündür uyuyorum demendi"

 "Tamam öyle dedim kabul et ne zamandır uyuyorum"

 "Üç gündür kızıl yoksa uyuyan kızıl mı demeliyim"

 "Üç gün mü??"

 "Evet tam tamına üç gün"

 "Peki"

 "Başka soracağın bir şey varsa da içinde kalsın çünkü acil işlerim var" deyip çıktı. Acaba acil işi neler????            


SERİ KATİL AŞIK OLDU #Wattsy2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin