Sleep with me

Seven: A child?

Alex

11 AY SONRA

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerime bir tana şort geçirdim. Aştı aydır dışarı çıkmıyordum. On bir aydır hiçbir şey çizmiyordum. Sanki tüm benliğimi bir yıldız alıp gökyüzüne kaçırmış gibiydi. Derin bir nefes alarak uzamış olan saçlarımı arkaya attım. Merdivenlerden inerken seslendim.

"Luke?"

İçeriden takırtı sesi geldi. "Hayatım?"

Amerikan mutfağımıza baktım. Bir çocuk orada öylece oturuyordu. Ellerimi göğüsümde birleştirdim. "Merhaba,"

Çocuk beni fark edince oturduğu yerden kalktı ve ayakta durdu. "Aa, hayır oturabilirsin."

Gözlerimin içine baktı bir kelime daha söylemedi. "Kimsin sen? Luke mu getirdi seni?"

Öylece gözlerime baktı. Derin bir nefes aldım. Kapının açılması ile arkama döndüm. Luke ağzından araba anahtarı ile geldi.

"Merhaba tatlım."

Ellinde bir sürü alışveriş torbası vardı. Anahtarı girişe attı ve hızlıca murfağa yürüdü. "Çekil bakalım ufaklık."

Çocuk kenara kaydı. Şaşkınlıkla olanları izliyordum. Çocuk konuşmuyordu.

"Alex sevdiğim meyveli yoğurttan ve yulaf ezmesinden aldım. Sanırım birde yaban mersini istemiştin. Pek taze durmuyordu, ben de alma-"

"Luke sence gerçekten merak ettiğim şey alışveriş listen mi?"

Luke ellerini masaya koydu. "Neyi merak ediyorsun ki?"

Gözlerim ile çocuğu işaret ettim.

Luke güldü. "Ah, sen şeyi diyorsun. Tamam."

Luke, çocuğun boyuna gelmek için dizlerinin üzerine çöktü omuzlarından tutarak bana baktı. "Alex, bu Edward. Edward bu eşim Alex."

Edward ismini duymam ile irkildim. Luke konuştu. "Edward sekiz yaşında. Tüm bildiğim bu."

Şaşkınlıkla konuştum. "Arkadaşının çocuğu mu?"

"Hayır."

Zar zor yutkundum. "Kim öyleyse, tanımadığım uzaktan akraban falan mı?"

Luke kafasını sallayarak ayağa kalktı. ''Sanırım iyi bir açıklama yapmam lazım, gelsene Alex.''

Edward'a baktım. Kafamı hızlıca çevirdim ve merdivenlere doğru çıkmaya başladım. Merdivenlerin yarısında durdum ve aşağıya doğru baktım.

"Tüm bunlar da ne?"

"Evlat edindim."

Kaşlarımı çattım. "Benim haberim olmadan?"

Luke ellerini saçlarına geçirdi. "Üzgünüm Alex fakat benimle konuşmuyordun zaten. Dün sana yemek masasında Çin'in siyasi görüşlerini anlattın ve dediğin tek şey 'evet' oldu."

Ellerimi göğüsümde birleştirdim. "Sadece biraz dalgınım Luke."

"Alex sen iki yıldır böylesin. Ve yakında üçüncü yıla gireceğiz."

Yutkundum. "O çocuğu evimde istemiyorum."

"Alex bir çocuk istediğini söylüyorsun. Sana çocuk getiriyorum ve yaptığına bak."