Sleep with me

Nine: Welcome to Family

Israrlı bir şekilde konuştum. "Luke, Jean Vigı gibi yönetmenden bahsediyoruz."

Luke gözlerini devirdi. "Yenilikçi lakin iyi değil."

Derin bir nefes aldım. "Senin hangi yönetmen iyi o zaman?"

Luke gülümsedi. "Krzystof Kieslowsk."

Her filmi en iyi olan yönetmenlerden biriydi. Kafamı salladım. "Tamam pes, sen kazandın."

Kıkırdadı. Luke elini yumruk yaptı. "Edward!"

Edward gülerek arkadan kıkırdamasını eksik etmedi. Çiftliğe yaklaştığımızda gizlice arkaya baktım. Edward heyecanla camdan dışarı baktı. İlk gördüğü atlardı. Hızlıca Luke'a baktım. Gülerek bana baktı.

"Evet, hatırlıyorum."

"Bu çiftlikte rezil olduğum kadar hiçbir yerde rezil olmadım."

Luke inanmayarak bana baktı. "Abartma Alex, lise zamanında tam bir eziktin."

Ellerimi kaldırdım."Teşekkürler!"

Eve yaklaştığımızda, bütün aile dışarıdaydı. Herkes Edward'ı görmek için sabırsızlanıyorlardı. Hızlıca arabadan indim. Arabadan indiğim anda hepsinin yüzü daha çok güldü. Luke arabadan indi. Arka kapıya yürüdü. Arka kapıyı açtığı anda gözlerimi Luke'a çevirdim. Edward'ı kucağına aldı. Edward iyi hissetmek için kollarını Luke'un boynuna doladı. Luke gülerek Edward'a birkaç cümle söyledi.

''Bunların hiçbiri ile yakın olma. Hepsi deli.''

Gülerek onlara baktım. Edward, sadece tebessüm etti. Liz bağırarak bize doğru koştu. Hızlıca bagaja gittim ve bizim için hazırladığım valizi çıkarttım. ''Aman Tanrım şu yakışıklılağa bak.''

Gülerek konuştum. ''Kocam öyledir.''

Liz elini kaldırdı. ''Luke'un modası geçti.''

Jack bize doğru yaklaşırken güldüm. ''Sana da gün doğdu Jack.''

Jack kaslarını gösterdi. ''Artık yakışıklıyım.''

Ben'de Edward'ı görmek için yaklaşırken gözlerini devirdi. ''Evlenen bir adamın, annemin yakışıklı demesine muhtaç olacağını düşünürsek; diğer kadınlara iyi görünme derdim artık kalmadı."

Luke Edward'ın belinden kolunu çekti. Ben ile havada beşlil çaktılar. Bagajdan bavulu çıkarttım. "Hayatım kilitleyebilirsin."

Luke parmaklarının arasında tuttuğu anahtardan hızlıca arabayı kilitledi. Ben hızlıca yanıma geldi.

"Nasılsın Alex?"

"Son gördüğünden daha iyi."

Gülümseyerek bana samimi bir şekilde hoşgeldin öpüşmesi yaptı. Elimden bavulu aldı. Ben bir şey söyleyecekken, Jack kafamdan tuttu. Hızlıca boynumu kolu ile sıkıştırdı.

"Mutlu bir Alex görüyorum."

"Jack beni öldüreceksin!"

Melin kahkaha atarak verandadan indi. "Harikasın Jack!"

Kack gülümseyerek karısına gösteri yapıyordu. Kahakaha atmaya başladığımda, Jack'de beni bıraktı. Ona döndüm. Jack bana kocaman bir şekilde sarıldı. "Seni böyle görmek çok iyi Alex."