Sleep with me

Thirteen: I have a family.

Yatakta zıpladım ve heyecanla lafıma devam ettim. "Ve bana sonra 'teşekkür ederim.' Dedi! Luke inanabiliyor musun bana bunu dedi!"

Luke yatakta kitabını kdiğer tarafa koyarken gülümsedi. "Bunu 25. Anlatışından sonra daha farklı geldi Alex."

Gözlerimi devirerek ayak ucuna oturdum. "Ha ha çok komiksin Hemmings."

Luke kaşını kaldırdı. "Aslında öyleyim."

Kolumu tuttuğu gibi beni yanına çekti ve bana sıkıca sarıldı. Kafamı onun göğüsüne yasladım. Bazen geceleri em sevdiğim saatler oluyordu. Luke saçlarımı okşarken konuştu. "Aslında, senin büyük bir kalbim var Alex. O okula gideceğini biliyordum."

Kafamı salladım. "Bunu, seni kapının önünde üç gün bekletmeme rağmen söylemen güzel."

Luke güldü. "Aslında vicdansız sürtüğü, bundan sonra söyleyecektim."

Kahkaha atarak kafamı onun göğüsünden kaldırdım. "Bana olan sevgin gözlerimi yaşartıyor."

Luke gülümsedi. "Teşekkür ederim."

Gülümseyerek ona yaklaştım. Sarı saçlarıyla oynadım. "Biliyor musun hiç kimsenin elde edemeyeceği birini elde ettim."

Luke garip bir şekilde baktı. "Ve sen benimle tam da yatak odasında flört ediyorsun."

Gözlerimi kıstım. "Belki bunun biri anlamı vardır."

Luke hızlıca kalçamı tuttu ve uyumlu bir şekilde tam onun üzerine oturdum. Elleri kalçama kaydığı sırada dudaklarımı yaklaştırdım. "Ateş yükseliyor."

İkimizde kıkırdarken, Luke kalçamı sıktı. Tam o sırada kapı açıldı ve elimi Luke'un ağzına geçirdim. Luke hızlıca ağzını açtı.

Luke ise beni diğer tarafa fırlattı. Edward kapı kolunu tutarak bize bakıyordu.

"Edward, tam da Luke'un dişine öğle yemeğinde sıkışmış maydanoza bakıyordum."

Edward bize baktı. Luke heyecanla konuştu. "Edwars gelip dişimin arasındaki kocaman mısıra,"

Gülümsedim. "Maydanoz."

Luke kafasını salladı. "Evet, şey maydanoza bak."

Edward, yatağa geldi. Yatağa yavaşça tırmandı ve tam ortamıza yattı. Kafasını yastığa koyduğu anda gözlerini yavaşça kapadı. Luke ile birbirimize baktık.

Luke'a fısıldadım. "Mısır mı? Seni gerizekalı iki saniye önce söylediğim şeyi aklından tutamıyor musun?"

Luke abartılı bir şekilde gözlerini devirdi. "Tam üzerimde dişime bakarsın değil mi?"

Elimi ona doğru uzattım. "Edward artık senin yüzünden dünyaya güzel bakamayacak."

Luke bana yastık attı. Tam ona saldırmak için atağa geçmişken, Edward bir kolunu Luke'un beline diğer elini benim belime attı. Luke ile göz göze geldik.

"Yarın savaşalım."

Luke kafasını salladı. "Kabul edildi."

Luke ve ben yanımızda olan ışıkları kapattık ve Luke Edward'ın saçlarını öptü. "İyi geceler evlat."

Onun elini belimden alarak ellerimin arasına yerleştirdim. "İyi geceler Edward."

&

Sabah uyandığımda yerdeydim. Edward ve Luke aşırı çılgın yattıkları için yerde yatmak zorunda kalmıştım. Yerden yavaşça kalktım ve yatağa kafamı uzattım. Edward, Luke'un gövdesine yaklaşmıştı. Luke kalın kolunu Edward'ın bedenin üzerine atmıştı. Diğer kolunda ise Edward'ın kafası vardı. Edward'ın bir eli Luke'un yüzünde duruyordu. Gülümseyerek telefonumu sarjdan çıkarttım.