Fifteen: Luke, shut up! Just you know Dutch.

4K 344 184
                                    

             Edward

Alex ve Luke evin içinde dolanıyorlardı. Mia ile merdivenlerde oturmuş onları seyrediyorduk. Calum ellerini kaldırdı.

"Pekala Hemmings ailesi, anlaşmam şöyle."

Alex ve Luke aynı anda kollarını göğüslerinde bağlayıp onlara döndü. Alicia, Calum'un kolunu sıvazlıyordu.

"Edward bir daha Mia'nın çevresinde olmayacak."

Calum bana bakıyordu. Mia yanımda derin nefes verdi.

Her şeyin yolunda gittiğini düşünürken Alex birden ellerini kaldırarak konuştu. "Bir dakika! Edward mı? Sizin pembe etekli-"

Luke yanından fısıldadı. "Mia."

Alex aynı heyecanla devam etti. "Evet Mia, Edward'ın etrafında dolanıyor."

Alicia sertçe konuştu. "İyi oğlunu al o zaman okuldan."

Luke elini kaldırdı. "Konuya açıklık getirelim. Bizim rahatsız olduğumuz bir durum yok."

Mia birden ayağa kalktı. "Okulda tek eğlenebildiğim şey Edward'a sataşmak."

Alex bağırdı. "Senin kızın zorba!"

Luke, Alex'in ağzını kapattı ve salonun diğer köşesine götürdü. Gözlerimi devirdim. Alicia sinirlendi. "Calum, kızımıza ne dediğini duydun mu?"

Luke sakince konuştu. "Bak Calum, aramızda yıllar önce anlaşamamızlık olduğunu biliyorum. Bu benim için geride kaldı."

Calum gözlerini kıstı. "Yani?"

Luke derin nefes aldı. "Yani diyeceğim o ki, bırakalım çocuklar kendi aralarında oyunlar oynasınlar. En azından bilmediğim insanların çocuğu olmadığını biliyorum."

Alicia ve Calum birbirlerine baktılar. "Haklısın, ama benden yakınlık kurmamı bekleme."

Alicia devam etti. "Sadece çocuklar için."

Mia bana baktı. "Edward, sence her şey yolunda mı?"

Omuz silktim. Mia, kısa saçları ve hafif çekik gözleri ile bana doğru baktı. "Biliyor musun Edward, benimle konuştuğun zaman çok mutlu olacağım."

Alex ve Luke dışında kimse ile konuşmuyordum. Konuştuğum zaman sanki her şeyi söyleyecek gibi oluyordum. Mia bana baktı. Nasıl bu kadar sürekli mutlu olabiliyordu? Ailelerimiz kavga ederken bana 'kurabiye ister misin?' Diye sormuştu.

Çok farklıydı. Ya da bu şehrin insanlarına çok yabancıydım.

Alex yanıma geldi ve ellerimi tuttu. "Gitmemiz gerek."

Gözlerimi salona çevirdim. Luke, Alicia ve Calum ile konuşuyordu. Alex, Mia'yı süzdü.

"Gerçekten 'Come With Me' filmini siz mi yazdınız?"

Alex güldü. "Evet."

Mia heyecanla konuştu. "O filmi izledikten sonra tüm dünyayı gezmeye karar verdim."

Alex bilmediğim şekilde büyük bir gülümseme yaptı. Elini uzattı. "Tanıştığımıza memnun oldum Mia."

Elimi tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Mia kulağıma fısıldadı. "Çok şanslısın Edward."

Gerçek ailem değillerdi. Fakat beni seçtikleri için şanslı olmalıydım. Yani sanırım olmalıydım.

Evden çıktığımız anda, Luke Alex'e baktı. "Sen Michael'ı ara ben Ashton'a ulaşmaya çalışacağım."

Sleep with meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin