EN ÇILGIN YAZ TATİLİ

BERK Mİ?

Nur'un Ağzından
Tatilin ilk günü ve ben ablamları uyandırmaya çalışıyorum. Bu arada ben Nur Poyraz 16 yaşındayım.

Lale: Yaa git başımdan uyuyorum.
Ben: Ama kahvaltı hazırladım.
Lale: Banane ya sen yap kahvaltını.
Ben: Krep yapmıştım ama neysee biz yeriz.
Lale: Ben kalktımmmmm.
Ben: Işte böyle kaldırırlar.
Lale: İn lan geliyorum.
Odadan çıktım istikamet Ezgi'nin odası ve... Eeee bu kapı açık yatakta yok. Tuvaletin kapısını tıklattım.
Ben: Abla içerde misin?
Ses yok garip
Ben: Ablaaaa giriyorum.
İçeri girdim eee burası da boş.
Eyvah, yoksa!!!!
Hemem aşağı indim. Mutfağa girdim. Ezgi ekmekle tavayı sıyırıyodu.
Ben: Napıyosun abla yaa yemişsin sucuklu yumurtayı.
Ezgi: Napıyım sonra bana kalmıyo. Lale yiyo hepsini. Bu arada eline sağlık çok güzel olmuş.
Ben: Afiyet olsun.
O sırada Lale ablam içeri girdi.
Lale: Eee bu tava niye boş ?
Ben: Ezgi ablam sağolsun.
Lale: Off Ezgi ne açgözlüsün...
Ezgi: Bana diyene bak. Ya senin yüzünden bana kalmıyo diye yedim napıyım?
Lale: Hah! Kızım hızlı ol sende ye... Beni ingilendirmez.
Tam Ezgi cevap vericekken araya girdim.
Ben: Ya bir susun. Bundan sonra herkesin yumurtasını ayrı tabaklara koycam.
Ezgi: Bana uyar.
Lale: Bana da uyar.
Oh sonunda ya, tekrar sucuklu yumurta yaptım. Masaya oturduk. Lale ablam sessizliği bozdu.
Lale: Bugün Berk geliyo...
Ben: Tamam zaten her yaz gelmiyo mu?
Lale: Bu sefer temelli geliyo. Bursa'ya taşınacakmış.
Ben: Tamam. Abla bunları niye bana bakarak söylüyosun? Sinirlerimi mi bozmaya çalışıyosun?
Lale: Yok kuzucum olur mu? Hakikat Kolejine kaydını aldırmış. Bilmek istersin diye düşündüm.
Ben: Off yaa haberin olsun diye söylüyorüm. Okulda onu tanımıyomuş gibi yapcam.
Lale: Tamam o da zaten öyle düşünüyor.
Ben: Tamam ben yukarı çıkıyorum. Siz masayı toplarsınız.
Ezgi: Tamam kuzucum hallederiz biz çık sen.
Yukarı çıktım, üstüme beyaz askılı T-short altıma kot şort giydim. Saçlarımı taradım, ördüm. Anahtarımı ve telefonumu alıp aşağı indim.
Ben: Ben Arda abime gidiyorum görüşürüz.
Ezgi: Tamam canım selâm söyle.
Ben: Tamam.
Evden çıktım 28 adım sonra Arda abime gelmiştim. Kapıyı anahtarla açtım. Evet arkadaşlar hepimizde evlerin anahtarları var.
Ben: Ben geldimmmmmm.
Arda: Vay fıstık hoşgeldin. O ne lan öyle T-short giyip çıkmışsın!!!
Ben: Ya abi yaaa kör müsün?

Sinirimi bozmaya çalışıyodu, amaa
Arda: Off çık yukarı benim T-short lerimden al çabuk!!
Yess amacıma ulaşmıştım. Hemen yukarı çıkıp abimin odasına girdim dolabı açtım. Mavi kısa kollu boyu uzun bir T-short aldım. Üstümü çıkarıp T-short ü giydim. Bir anda kapı çaldı. Aşağı indim ve şokkk!
Ben: Berk???
Berk: Naber Nur?

Sonunda kendime geldim.
Ben: İyi senden?
Berk: Bende iyi.
Ben: Abi giydim nasıl olmuş.
Berk: Çok güzel olmuş. Ama biraz kısa gibi.
Ben: Sana sormadım Berk. Abiiiiii.
Arda: Efendim Nur.
Ben: Olmuş mu?
Arda: Aferin çok güzel olmuş işte benim kardeşim.
Ben: Bişey yedin mi?
Arda: Hayır.
Ben: Tamam ben birşeyler hazırlarım. Berk aç mısın?
Berk: Evet. Hem de çok.
Ben: Tamam.

Berk'in Ağzından

Yine mükemmel haliyle karşımdaydı. Hiç değişmemiş. Şaşkınlığının sebebini anlamıştım.
Normalde yazın buraya geldiğimde başka bir evde kalırdım. İlk defa buraya kalmaya gelmiştim. Onun için okulumu değiştirdim. Onunla 10 yaşındayken çıkmıştım. O zaman Nur 8 yaşındaydı. Çok tatliydi o zamanlar sonra yaz bitmeden 1 hafta önce ayrıldık. Çocukluk aşkıydı işte. Sonra her sene görüştük. Ama hep arkadaştık ve hep bana karşı soğuktu. Her sene daha çok güzelleşti. Beline kadar gelen mükemmel siyah saçları ve simsiyah gözleri var. Ve teni süt gibi bembeyaz. Hala aşığım ona.

Nur mutfağa girdi ve bizde Arda'yla 15 dakika konuştuk. Sonra Nur yanımıza geldi.
Nur: Abi kahvaltı hazır, hadi.
Arda: Hadi Berk.
Mutfağa geçtik o sırada Nur'un telefonu çaldı. Telefona bakınca gözlerinin içi güldü.
Nur: Alo.
X: .....
Nur: Oha süper haber. Bir dakika sorucam.
Nur bize döndü ve
Nur: Abi Eren varya, Bursa'ya taşınacakmış. Ev bulana kadar burda kalabilir mi?

O an aklımdan geçen tek soru"EREN KİM LAN???"