SİNİR KRİZİ!!!!

31 6 2
                                    

NUR'UN AĞZINDAN

Hemen üstüne atladım, ellerimi bonuna dolayıp kokusunu içime çektim. Hâlâ aynı kokuyor, büyüleyici. Elleni belime dolayıp daha sıkı sardı beni.

Ben: Seni çok özledim Eren.(Ağlıyordum)
Eren: Şşşşştt ağlama güzellik geldim burdayım.
Lale: Nur'un 8 senedir ilk defa ağladığını görüyorum. Normalde hiçbir şekilde ağlamaz.
Eren: Ama ben Nur'un ağladığını hep görüyordum. O yüzden alışkınım.
Ben: Abla biz yukarıda odamdayız. Saat şu anda 13:45 yemek işini size bırakıyorum. Ezgi ablayla halledersiniz değil mi?
Lale: Hallederiz.
Ben: Yardıma ihtiyaç olusa çağır tamam mı?
Lale: Tamam çıkın hadi.
Ben: Hadi gel Eren
Eren: Tamam güzellik.

Elinden tutup odama çıkardım. Yatağa oturduk. Anlattı dinledim, anlattım dinledi.

Eren: Acıktım.
Ben: Bende acıktım.
Eren: Arda abileri çağırda beraber yiyelim yemeği olur mu?
Ben: İyi akıl ettin. Ben unutmuşum onları. Dur arıyım.

Aradım hemen açtı, canım abim benim.

Arda: Ne oldu Nur, iyi misiniz? Birine birşey mı oldu?
Ben: Sakin ol abi herkes iyi, ben bize yemeğe gelir misiniz diyecektim, Eren süpriz yapmış da şu anda bizde.
Arda: 8 dakikaya ordayız fıstık.
Ben: Tamam hadi görüşürüz.

Telefonu kapatıp Eren'e döndüm.

Ben: 5 dakikaya burdalarmış.
Eren: Telefonda 8 dedi.
Ben: Abim her zaman söylediği saatten veya dakikadan 3 dakika erken gelir. Niye diye sorma huyu bu.
Eren: Garip ama tamam.
Ben: Hadi inelim.

Aşağı indik mutfağa girmemle bağırmam pardon kükremem bir oldu.

Ben: Bu mutfağın hali ne böyle. Savaş çıkmış resmen defolun çabuk çıkın dışarıııııı!!!!

ARDA'NIN AĞZINDAN

Vayy Eren Bey vayyy demek süpriz yapmış heee. Nur nasıl mutlu olmuştur kimbilir? Nur'lara geldik anahtarla açtım kapıyı bir anda Nur'un sesiyle bütün ev inledi. Nur daha önce 17 kere sinir krizi geçirmişti. Ben Nur'la tanıştığımda daha 6 yaşındaydı ve benim vefat eden kardeşime benziyordu. Nur tek çocuktu, onunla tanıştığımda ne kadar sevgi dolu biri olduğunu gördüm. O da beni hep öz abisi gibi gördü. Ama Nur bir sene sonra değişmeye başladı. O sevgi dolu çocuk yerine duygularını belli etmeyen ağlamayan, çok nadir gülen, öfkesini kontrol edemeyen biri oldu. Çünkü o sene annesi ve babası boşanmış, annesi başka bir adamla evlenmişti. Neyse Nur kızlara bağırdı mutfaktan kovdu. Sonra bana döndü. Daha sakin konuşmaya başlamıştı.

Nur: Abi çıkın dışarı salona geçin, kimse gelmesin buraya.
Ben: Tamam kardeşim.

Çocukları alıp salona geçtim. Ama korkuyordum. Nur sinir krizi geçirince ya kendine yada etrafa zarar verirdi.

Nur'un Ağzından

Hemen etrafı toplayıp yemek yapmaya başladım. Spagetti, patates kızartması, kıymalı börek, domates çorbası ve dolapta dün sardığım sarmalar hepsini hazırladım. Tatlı olarak tavuk göğsü yaptım, Eren'in en sevdiği tatlı. 2 saat 45 dakika sonra herşeyi hazırlamıştım. En tatlı sesimle bağırdım.

Ben: Yemek hazırrrrr. Hadi gelin.

Herkes mutfağa akın etti. Eren ve Berk sofraya ağzı açık bakıyorlardı. Diğerleri de şaşırmışlardı.
Bu kadar kısa sürede böyle bir sofrayı kimse beklemiyordu.
Ablamlara "kendinizden utanın" bakışı attım. Abim başköşeye geçti. Ben karşıma Eren, yanıma Lale karşısına Gökhan, Egi ve karşısında Berk oturma şeklimiz böyleydi.

Gökhan: Eline sağlık kuzen.
Ben: Afiyet olsun.(Gülümsedim).
Ezgi: Tatlı olarak ne yaptın?
" Tavuk Göğsü"
Eren'le aynı anda konuşmuştuk. Bizde birbirimize bakıp gülümsedik.

Arda: Eee Eren ne zaman istemeye geliyosunuz Nur'u?

Öksürük krizine girdim. Eren hemen su uzattı. Alıp içtim.

Eren: Annemler 1 ay sonra Bursa'ya gelecek. O zaman aramızda bir söz keseriz, 1 ay sonra nişanlanırız. Lise bitince, ben askere giderim, döndüğümde de kına ve düğün yaparız.

Hepimiz Eren'e ağzımız açık bakıyorduk.

Eren: Şaka şaka. 18'e bastığımız gibi nikah kıyarız, ben askerden dönünce de düğün yaparız.

Ağzımdakı suyu Eren'in üstüne püskürttüm.

Eren: Tamamiyle şaka yapmıştım, sakin olun.
Ben: Kusura bakma Eren sen bir anda şey diyince ben şey ettim, şey edincede şey oldu.
Eren: Sorun değil boşver.
Ben: Tatlıları getiriyim ben.

Ayağa kalkıp mutfaktan tatlıları getirdim. Sonra konuştuk durduk. Saat 00:32 olmuştu.

Ben: Hadi gidin...
Arda: Sen bizi kovuyor musun?
Ben: Ukunuz gelmiştir diye dedim.
Arda: Hadi kalkalım.
Ben: Yarın akşam biz size yemeğe gelicez bu arada.
Arda: Kızım biz yemek yapmayı bilmiyoruz delirtme beni.
Eren: Ben biliyorum abi rahat ol.
Arda: Tamam gelin o zaman.
Ezgi: Yarın sizdeyiz o zaman.
Gökhan: Tamam hadi iyi geceler.
" SİZEDE İYİ GECELER"

Ablamları öpüp odama çıktım üstüme pijamalarımı giyip kendimi yatağa attım.
Fazlasıyla güzel bir gündü. Ve artık rahat bir uyku çekebilirdim...

EN ÇILGIN YAZ TATİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin