1 HAFTA SONRA (Nur'un Doğum Günü)
Nur'un AğzındanSabah mükemmel bir şekilde kalktım. Yaram iyileşti. Hemen üstüme bir beyaz sporcu atleti altıma kırmızı şortumu giydim saçlarımı taradım o sırada kapı açıldı.
Eren: Uyanmışsın güzellik.
Ben: Evet. Eren?
Eren: Efendim.
Ben: Senden birşey istesem olur mu?
Eren: Söyle bakalım.
Ben: Saçlarımı örer misin?İlk şaşırdı, sonra beni koltuğa oturttu. Saçlarımı eline aldı. Öyle dokunuyodu ki sanki kırılcak bir nesne gibi. Fazla gergindi, korkuyodu acıtıcam diye.
Ben: Rahat ol acımaz.
Eren: Tamam.Yavaş yavaş ördü saçlarımı, sonra bağladı.
Eren: Bitti. Umarım beğenirsin.
Aynaya baktım, çok güzel örmüştü.
Ben: Teşekkür ederim. Çok güzel olmuş.
Eren: Rica ederim. Hadi kahvaltıya. Sana kahvaltı hazırladım.
Ben: Ablamlar veya abimler yok mu?
Eren: Onlar hediye işini halletmeye gittiler. Bu arada bütün gün evdesin benle beraber.
Ben: Olur.Aşağı indik off sofraya bak bee. Ne güzel hazırlamış canım yaaa.
Ben: Vayy güzel sofra teşekkür ederim.
Eren: Rica ederim.Kahvaltımızı yapıp masayı topladık. Ben mutfakta kahve yapıyodum.
Ben: Her zaman ki gibi mi?
Eren: Evet.
Ben: Tamam.Kahveleri götürdüm. İçtik teşekkür etti sohbet ettik, televizyon izledik.
Eren: Hediyeni şimdiden veriyim mi?
Ben: Harika olur.
Eren: Tamam o zaman aşağı inelim.
Ben: Zaten aşağıdayız.
Eren: Bu evin altında bir kat daha var bilmiyor musun?
Ben: Harbi mi. İyi inelim o zaman hadi.Kalktık ve aşağı indik. Ağzım açık kaldı resmen!!!
Ben: Eren burası mükemmel.
Arkadaşlar anlatayım merak etmeyin daha fazla. İçerisi mükemmel bir şekilde düzenlenmiş. 2 tane tek kişilik siyah deri koltuklar, 1 tane üçlü kırmızı kumaş koltuk, plazma, 5 tane rengârenk puf mükemmel bir yer.
Ben: Teşekkür ederim.
Boynuna sarıldım, ellerini belime doladı. 3-4 dakika öyle durduk. Sonra ayrıldık.
Eren: Canın sıkkın olduğunda, üzüldüğünde buraya gel ağla. İnsanların karşısında ağlamayı sevmediğini biliyorum. O yüzden buraya gel.
Ben: Tamam gelicem. Tekrar saol.
Eren: Akşama bir süprizim daha var.
Ben: Çok merak ediyorum ama sormıcam. Söylemezsin biliyorum.
Eren: Evet beni tanıyosun, hadu yukarı çıkalım. Üstünü giyin hazırlanmak için iki buçuk saatin var.
Ben: Tamam hadii.Yukarı çıktık hemen odama girip duş aldım. Saçlarımı kuruttum. Ablamların aldığı elbiseyi giyip saçlarımı maşa yaptım. Siyah platform ayakkabımı giydim. Kirazlı parlatıcımı sürdüm, rimel göz kalemi ve eyeliner sürdüm. Ve hazırdım. Aşağı indim Eren hazırlanmış beni bekliyodu. Bana hayranlıkla baktı. Elini uzattı tutup merdivenlerden aşağı indim.
Eren: Çok güzel olmuşsun.
Ben: Teşekkür ederim sende çok yakışıklı olmuşsun. Çıkalım mı artık?
Eren: Tamam çıkalım.Evden çıktık arabaya bindik. 15 dakika süren yolculuktan sonra bir cafeye gelmiştik.
Eren: Hadi güzellik geldik.
Araban indik ve cafeye girdik. İçerdeki insanları görünce şoka girdim. BUNLARIN BURDA NE İŞİ VAR???
Arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Yazım yanlışlarımı düzeltmeye çalışacağım. Ayrıca lütfen daha fazla oy verin. Daha 13 yaşındayım. Bu arada yeni bölümler daha macera dolu olacak haberiniz olsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN ÇILGIN YAZ TATİLİ
Teen FictionÇılgın yazdığına bakmayın. Macere ve aksiyon dolu bir hikaye Bu Nur Poyraz'ın hikâyesi, kavgalar, düşmanlar ve sırlar dolu bir hikaye.. Nur Poyraz: 4 yaşından beri dövüş sanatlarıyla uğraşıyor, 7 yaşından beri silah kullanmakta usta. Babasına düşkün...