9.BÖLÜM

220 22 50
                                    

Multmedia; bölüm için kullanılan resim.

Raguel:Regıl
Rapheal:Rafeel diye okunuyor.

Uzun zamandır yazamıyorum. Rahatsızdım. Kusura bakmayın.

İyi Okumalar :)

"Aynı annen gibisin Neria, cesur ve hırçın"

Söylediği kelimeler kalbime giden bıçağı durdurmuştu.

Yavaşca alkışlamaya başladığında kapıya yaslanıp bana gülüyordu karanlıkta daha iyi gördüğümü henüz yeni farketmiştim.

Hiç bir şey demedim sadece sustum.

"Ben Raguel Neria"

"Ne dedin sen! "

İnanamıyordum! Karşımda durmuş düpedüz beni kandırmıştı. Az daha kendimi öldürüyordum.

Bu..bu.. Delilikti. Ne yaptığını sanıyordu bu manyak. Sinirlerim gerilmeye başladı. Her an onu paramparça edebilirdim.

Aman Tanrım onu öldürmeyi düşünmüştüm. Ben ben duygularım öfkem daha yoğundu. Bu korkunçtu. Asla kimseyi öldüremezdim değil mi ?

"Sen delimisin be! Bu yaptığında nesi böyle?"

Sinirden deliriyordum. Hırladım. Resmen ona Hırladım. Bu manyakcaydı işte.

Sanırım deliriyorum.

Ben onu parçalamak için kafamda senaryolar kurarken konuşmaya başladı.

"Tıtıtı bir Baş melekle böyle konuşamazsın."

Sanki baş melek olması çok umrumdaymış gibi. Sakin olmak için direniyordum ama herşey buraya kadardı. Saygıyı haketmeyen kimseye saygı göstermezdim.

İsterik kahkamla konuşmaya başladım.

"Ciddi olmadığını söyle bana. Sence senin başmelek olman umrumda mı?"

Kelimeler ağzımdan kırbaç gibi çıkıyordu. Scott ve Daniel nerelerdeydi acaba. Harbiden çatlağın tekiymiş bu Raguel . Pislik herif.

Ben ona nefretle bakarken ışığı aniden açtı ve bana doğru yaklaşmaya başladı. Psikopat. Yüzünde ki nefret bas bas bağrıyordu. Sanki beni parçalamak için yaklaşıyordu. Çığlığı basmamak için kendimi zor tuttum. Ona asla kendimi güçsüz gösteremezdim. Ondan korkmuyordum.

Ruh hastası. Korkutamazsın beni.

Işık açıldığı için yüz hatlarını daha rahat seçebilmiştim. Hiç hayalimde ki gibi değildi. Ben daha yaşlı olur diye düşünmüştüm. Ne kadar itici bulsamda yüzü çok güzeldi. Adam bildiğin dergi kapaklarındaki erkekler gibiydi. Çıkık elmacık kemikleri bronz teni ile harika görünüyordu. Kumral saçlarının arasındaki gölgeler amber rengi gözleriyle adeta uyum içindeydi. Gözleri cam gibiydi, etrafa ışık saçıyordu. Fazla amber rengi göz görmemiştim. Gördüklerim ise böyle değildi. Bu gözler insan dışıydı Scott'ın ve Daniel'ın mavi gözleri gibiydi. Hiç bir insanda bu kadar canlı ve mükemmel göz olamazdı. Uzun boyluydu ve Scott'dan daha iriydi. Bu onu korkutucu gösteriyordu...

Dibimdeyi. Ben onu incelerken dibime kadar gelmişdi. Gözlerini iyice kısarken kafasını yüzüme indirip konuşmaya başladı.

"Seni paramparça edip kemiklerini büyük zevkle kırmamı istemiyorsan o güzel çeneni kapatırsın. Bunu çoktan yapardım ama takdire şayan bir cesaretin var. Ben bir başmeleğim bana saygılı olmak zorundasın. Anladın mı?"

Son cümlelerini tıslayarak söylemişdi. Pardon ama bunun neresi iyiydi. Manyak herif beni korkutmaya çalışıyordu. Ama ona asla boyun eğmeyecektim. Gözüm döndü. Başmelek olması umrumda değildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NEFİL'İM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin