7.Bölüm/ Ağabey-Kardeş

23.2K 1.7K 637
                                    

Medya: Sertab Erener / Vur Yüreğim-Akustik

Tarçınlı Elma Çayı'nda daha önce;
Ailesini geri getirmesi için Hakan'ın yardım istediği Verda'nın en yakın arkadaşı Faruk bu görevi üstlenmiş ve Hakan ile Verda ilk kez aynı evde sakince sohbet etmişlerdir. Eve geri dönen Meltem Hanım ise kız kardeşiyle yeterince ilgilenmediği için Hakan'a kızmıştır.

Keyifli okumalar :)

*7*

Bazen annesinin küçük, mızıkçı bir çocuk olduğunu düşünüyordu Ceylan. Aşağıdan ona bağırdığı sırada söyledikleri bunun küçük bir kanıtı gibiydi. Genel olarak fikirleri uyuşmuyor olsa da annesi aslında gerçekten harika bir kadındı ve kesinlikle alışılmadık... Yine de onu seviyordu ve uzun süre kızgın kalmayı beceremiyordu. Ama Verda'nın şu gıcık arkadaşına sonsuza dek kızgın kalabilirdi. Tabii annesinin ardından sevgili ağabeyinin sesi tüm evin içinde güçlü bir kasırga gibi esmeseydi...

"Ceylan! Çarşıda işim var ve beni sen götüreceksin. Hemen aşağıya in!"

Çarşı, iş, ağabeyi... Yok artık!

Daha onları geri getirtip özür dilemesini hazmetmeden çarşıda işi olduğunu söylemesi, Ceylan için  kesinlikle şok edici bir durumdu. Hatta yıllarca süren koma haline direkt geçiş yapmasına sebepti. Apar topar kendini attığı yataktan kalktığı gibi odadan çıkıp merdivenleri üçer beşer indiğinde ağabeyi ile burun buruna gelmişti.

"Ağabey doğruyu söyle, Verda'nın evinde bilmediğin bir şey mi yedin? Ya da içtin? Yok yok, sen kesin sabah kalkarken kafanı bir yere falan çarptın."

Ceylan soluk soluğa bitmeyecekmiş gibi duran cümleler kurarken bir yandan da Hakan'ın yanaklarını tutarak kafasını sağa sola çevirmeye başlamıştı.

Kardeşinin yarattığı düşük şiddetli sarsıntıyı bileklerini kavrayarak durduran Hakan, Ceylan'a fazlasıyla kızgın bakıyordu. "Ne saçmalıyorsun sen?"

"Ben mi? Ben saçmalamıyorum, hasar tespiti yapıyorum. Darbe derin bir yarık oluşturduysa doktora gitmek la-"

"Ceylan!"

"Ne? Çarşıda işim var diyen sensin? Yani senin çarşıda ne işin olur ki? Hele çarşının seninle hiç işi olmaz."

Hakan çarşıda işim var dediğine çoktan pişman olmuştu zaten. Gerçekten de o cümleyi kurarken ne düşünüyordu, ciddi ciddi çarşıya gidip bir kafeye falan oturup kardeşiyle mi konuşacaktı? Bu fikirden kelimeler ağzından çıktığı anda vazgeçmişti bile, ama Ceylan saçma sapan tepkiler vermeyi kesmediği için çarşıya inmeyeceklerini söylemeye fırsat bulamamıştı.

"Çarşıya inmiyoruz zaten." dedi ve Ceylan yavaş yavaş normale döndü. Bu durum yeşil gözlerinin giderek açılan renginden anlaşılıyordu. Ceylan heyecanlı ya da öfkeliyse, halasından almış olduğu gözleri sık bir orman kadar koyu yeşile dönerdi, eğer sakin ve mutluysa açık yeşil olurdu, duru bir su yeşili.

"T-tamam, neler oluyor ağabey? Mantıksız şeyler söylüyorsun, bir gel-git havası sezdim sanki, gerçekten iyi misin?"

"Neler olduğunu anlamak için uğraşıyorum ben de. Hadi sen bir çay koy, şu tarçınlı elma çayından yap hatta."

Tarçınlı Elma Çayı - Kitap OlduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin