şirin.. ne kadar güzel bi isim bu böyle kendisi gibi.. gerçekten çok güzel bi kız.benim saçlarıma göre daha açık renkte olan o kahverengi saçlar henüz tam olarak bilemediğim değişik bi renkte olan gözler uzun bacaklar ve gerçekten de harika yüz hatlari var.saçları kıvırcık olmasına rağmen ne kadar da uzun görünüyo.dişleri de inci gibi -bunu bana kocaman güldüğünde anlıyorum- yani tam anlamıyla harika bi kız.
hemen ardından uzunca bi oğlan da yanıma geldi ve kolunu şirinin omzuna atıverdi.şirin kolunu çekmesini ifadeleyen pis bi bakış attı.kokmuş olacak ki hemen kolunu indirdi.sonra bana elini uzattı "merhaba Ada.ben Emre " dedi gülümseyerek. şirin hemen lafa atladı "bak sakın sessiz sessiz durma böyle.biz alışkın değiliz bu duruma sende farketmişsindir ki bu sınıfta herkes bi tuhaf.gerçi hepimiz yeni geldik ama hepsini geçen seneden tanıyorum " dedi kocaman gülerek.bende gülümsedim.Şirin durmadan konuşup durdu okulu anlattı bana,Emreyle sevgili olduklarını öğrendim.gerçekten yakisiyolardı birbirlerine.Emre basketbol takımındaymış.Şirin bana müzik mi yoksa resim mi seçeceğimi sordu.bizim okulumuzda böyle değildi.sınıfta anket yapılırdı ve en çok oy alan ders islenirdi."bilmiyorum "dedim. usulca.aslında biliyordum şimdiye kadar annem dahil kimsenin bilmediği güzel bi sesim vardı .yanlış anlamayın ukalalık yapmıyorum ciddi bi şekilde konservatuarda okumak istedim ama şu lanet olası utanç duygum sayesinde ailemle bu konuyu konuşmaya bile gerek duymadım.sahnede şarkı söylemem imkansızdı çünkü.
zilin çalmasıyla yerlerine geçtiler bende yeni aldığımız kitaplara bakınmaya başlamıştım ki o anda bi dürtüyle kendime geldim. "kalk geçcem !" "ne kadar da kibarsın geç!" dedim.bu çocuğa iyiden iyiye sinir olmuştum.ne olurdu sanki geçebilir miyim dese.tüm ders boyunca sadece sıkıldım.Şirin ve Emre sürekli gülüşüyo eğleniyorlardı.kıskanmadim değildi doğrusu.tenefuste yanıma sadece Şirin geldi bana etrafı gezdircekmiş.okul gerçekten güzeldi.eski okuluma zerre benzemiyordu.yok saha yapılcak para yok ağaç dikilcek para ama hiçbiri yapmamıştı.ama burası yemyesil ve gayet temizdi.basketbol sahası çimler her yer doluydu.herkes bi aktivite yapıyodu.kantin gerçekten güzeldi.televizyon yedi yirmi dört acıkmış ama büyük sınıflar hangi kanalı isterse o kanal açılıyormuş.neyseki bu benim için sorun değildi.büyük sınıf olsam bile o kumandayi elime asla alamam.
öğle arası gelmişti.zaman ne çabuk geçti anlamadım.yemekhaneye indik yemek tepsilerini doldurduk ve masaya doğru ilerlemeye başladık.tam o sırada sert bişeyin bana çarpmasıyla yere savruldum tepsiyle beraber.çok canım acımıştı.herkesin bana baktigini farketmeme canımın acısını geçirmişti şimdiyse kızarmaya başlamıştim bile.Şirin hemen beni kaldırmak için elini uzatti ve bana yardım etti.ayağa kalktım. "iyi misin bi yerin acıdı mı d"diye bi ses duydum.bana çarpanın o olduğunu sandim "inanmiyorum yaa! bide iyi misin diye soruyor çok iyiyim her yerimden çorba akıyo ve elim kanıyor belimin ağrımasi da cabası .insan biraz dikkat eder niye önüne bakmiyosun!" diye fırçayı çektim.çocuk şok oldu "hayır!" diyebildi sadece "hayır ben çarpmadim sana gerçekten! " dedi ilk önce inanmadım ama şirin haklı olduğunu soyleyince utancım ikiye katlandi. lanet olmasın! çok rezil olmuştum. küçük bi çocuk gibi usulca özür diledim.gülümsedi "önemi yok ben sadece iyi olup olmadığını merak etmistim iyisin değil mi ? " başımla onayladim ve hemen tuvalete koştum.şirin de peşinden geldi.gerçekten çok utanmıştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
benim dünyam
Romanceherkesin kendine ait bi dünyası vardır.Benim Dünyamı merak edenlere..