"ıstanbul en güzel ilk okullarından birindeyim.orta okul tabi 6. sınıftayım.çok popüler biri değilim çünkü o sene o okula yeni gelmiştim.herkes çok konuşkan neşeli olduğumu söylerdi.sürekli espri yapardım." Şirin hemen lafımı kesti "nasıl yani sen mi Ada inanmiyorum sen hiç konuşmazsın ki !" "dinlicek misin yoksa bitireyim mi ?" diye çıkıştım.şirin sessizce devam etmem konusunda beni uyardı."sınıfa ilk girdigimde bi kız beni yanına çağırdı istersen yanıma oturabilirsin dedi.Gamze.çok iyi bi kızdı.yanına oturdum bana bütün sınıfı anlattı.sınıfta bi havalı kız grubu vardı yani gıcık olanlar.aradan zaman geçti.artık o havalı kız grubunda bende vardım.beni çok sevmişler konuşkan falanım ya.bende salak gibi en yakın arkadaşım olan Gamzeyi bırakıp onlarla arkadaş oldum.hoşuma gitmişti.bütün okul yavaş yavaş beni farketmeye başlamıştı.haftasonuydu.veli toplantısı vardı.annem ben babam ve kuzenim Elif abla hep beraber toplantıya gittik.annemler ıçerdeyken bizim sınıftan bi çocuk yanıma geldi ve "Ada, Can sana çıkma teklifi ediyo!" parmagiyla gösterdiği tarafa doğru baktım.birsürü erkek vardı orda hem o şokun etkisiyle hemde tanımadığım için mal mal bakmaya başladım. "hayır tabiki git burdan hemen!" diye bağırdım.herkes bana baktı.çocuğu hala görememiştim kim olduğunu falan da bilmiyordum pek merak ettiğim de söylenemezdi.dalga geçiyolar herhalde diye düşündüm.aradan birkaç gün geçti.herkes beni parmagiyla göstermeye göstermeye başlamıştı.tanımadığım birinin teklifini kabul etmedigim için bana kızdılar inanabiliyo musun Şirin kızların bunu öğrendikten sonra tek tepkisi şu oldu "Ada sen deli misin o çocuk okulun en havalı çocuklarından biri niye kabul etmedin? hemen özür dile ve kabul ettiğini söyle çabuk!" bunları duyduğuma inanamadım.nasıl söyleyebilirler bunu yaa "kusura bakma Sude ama tanımadığım birinin teklifini kabul edemezdim ayrıca benim kararlarıma saygı duymak zorundasınız çünkü biz arkadaşız öyle değil mi ?" "asıl sen kusura bakma Ada ama eğer kabul etmezsen gruptan çıkarsın seçim senin!" oylece kalakaldım.hepsi aynı anda gitti öyle mal gibi kalmak yerine tuvalete gittim sinirlenince yaptığım tek şey olan ağlamak burda da beni yalnız bırakmamıştı.dışarı ciktim.kapıda bi çocuk vardı ama pek takmadim yavaş yavaş merdivenlerden iniyordum "Ada!" bi anda arkamı döndüm uzun boylu bi çocuk bana bakıyordu.hemen yanıma geldi efendim dercesine baktım yüzüne."şey ben çok üzgünüm yani yaşattıklarım için arkadaşlarınla tartışmışsın benim yüzümden " yoksa bu o çocuk mu evet evet o kesinlikle o icimdeki ses çıldırmıştı.bu Can miymiş oha ne kadar yakışıklı yaa dedi ıçimden bi ses diğeri kızgındı ona off konuşma şununla Ada seni ne hallere düşürdü.artık onları susturup cevap vermek zorundaydım."senin bi suçun yok onlar benden seçim yapmami isterken aslında secimlerini yaptılar zaten.bu onların sorunu" bişey diyemedi uzun uzun baktı gözlerime sonra "Ada bak ben o gün orda belki öyle yapmamalıy..." "unut gitsin seni tanımıyorum bile ben o günü unuttum sende unut neyse hoşçakal!" gerçekten bu kadar kaba olmayı nasıl becerdim ben yaa.koşar adımlarla aşağıya indim.onu orda biraktim ve inan olsun umrumda bile olmadı.keşke daha sonra olcakları önceden tahmin edebilseydim..." tam o sırada telefonum sesine irkildim.arayan annemdi geç olduğunu ve artık eve gelmem gerektiğini söyledi.haklıydı hava kararmak uzereydi."Şirin artık gitmeliyim üzgünüm." "nasıl yaa yarına kadar meraktan ölürüm ben sonra noldu anlat hadi hadi !!" ama işe yaramadı gitmeliydim.şirinin abisi beni eve bıraktı.şirin gibi bende yarın olmasını iple çekiyordum eskileri hatırlamak iyi geliyordu galiba yada üzülmek büyütüyordu beni hoşuma giden şey buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
benim dünyam
Romanceherkesin kendine ait bi dünyası vardır.Benim Dünyamı merak edenlere..