Eve geldiğimizde arabayı park edip eve ilerledim. Çantamı Demir'e göstermemeye çalışarak anahtarı çıkardım.
-Silahları seviyorsun sanırım dedi. Elimdeki anahtarlığı parmağıyla göstererek
-Ha evet biraz takıntılıyım dedim.
banyoda elimi yıkayarak mutfağa geçtim ve dolaba şöyle bir göz attım.
-Ne yersin?
-Hmm menemen.
-peki dedim.
Dolaptan domates çıkardım. O sırada telefonuma mesaj geldi. Telefonu elime aldığımda dona kaldım.
Ezbere bildiğim o numara mesaj atmıştı.
Yoldayım yarın sabaha gelirim ablacığım.
Mesajı okudum gözlerimin dolduğunu Demir'e göstermemeye çalışarak. Telefonu yavaşça masaya bıraktım.
-iyi misin Alya diye sordu Demir.
İşte o zaman kendime geldim. Hangi yüzle gelir nasıl ya nasıl bana ablacığım diyebilir, yaptıklarından sonra bana, anneme, babama nasıl yaa?
-Demir gitmen gerek beni yalnız bırakabilir misin dedim. O sırada gitmesini beklemeden odama çıktım. Hıçkıra hıçkıra ağladım. En son 5 ay önce böyle ağlamıştım. Ama bu çok ayrıydı. Kafamı duvara dayayıp gözlerimi yumdum. O sırada kapı açıldı biri bana sarıldı. Kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdım ve ilerde hayatımda büyük bir yere sahip olacağını bilmediğim adama baktım, Demir Yüksel'e...
***
Sabah gözlerimi açtığımda yatakta olduğumu fark ettim. Ne ara uyudum hiç hatırlamıyordum. Ne o bir şey sordu ne ben anlattım. Demek uyuyakalmıştım. Oda beni yatağa taşımış olmalıydı. Bugün Demet yani abla demeye utandığım kişi gelecekti. Tabi bu benim umrumda mı tabi ki hayır. Amirimin verdiği okul kıyafetlerini daha hiç giymemiştim. Giymeyide düşünmüyordum. Altıma siyah pantolonumu ve üstüne siyah kuru kafalı tişörtümü giyip. Çantamı alıp evden çıktım. Yolda simitçiye uğrayıp simit aldım. Okula geldiğimde sınıfa son geldiğimi fark ettim. En arkaya oturdum. Benden salise farkla hoca sınıfa girdi. İlk ders soru çözmekle geçti ama benim aklım Demetteydi. Zil çaldığında çantamdan aldığım simitlerimi çıkardım bir iki ısırık almıştımki kapıdan
-Alya! diye biri bağırdı kafamı kaldırdığımda o gözlerle karşılaştım. O iğrenç pis gözlerle. Sıradan kalkıp yan tarafa geçtim.
- Ablacığım diye bana gelmeye başladı. Gözleri dolu dolu geliyordu ama yapmacık olduğuna yemin edebilirdim.
Elimi kaldırıp onu engelledim.
- Sakın sakın bana yaklaşma seni adi diye bağırdım. Sınıfta olanlar dönüp bize baktı. Şansıma Demirde sınıftaydı.
-Ne bakıyonuz lan bok mu var dönün önünüze dedim. Tabi kimse dinlemedi.
-Alya senin lisede ne işin var sen çoktan
-kes sesini demet senin burada ne işin var hangi yüzle geliyorsun dedim.
-Alya bak bildiğin gibi değil.
-Ne ne bildiğim gibi değil ihanetin mi annemi, babamı ailemizi sat...
Sınıfta olduğumuzu fark edip hemen sustum. Kolundan tutup hızlıca kulağına eğildim.
-Hemen buradan siktir olup gidiyorsun hemen dedim.
Ve onu bahçeye sürükledim.
-Sakına benden özür dileme asla ama asla seni affetmem diyip. Onu orda bıraktım. Arabaya binip sahile gittim.
Saatlerce denizi izledim. Ağlamadım ağlayamadım. Kalkmaya hazırlanırken yanımda birinin varlığını hissettim. Kafamı çevirdiğimde Demir olduğunu gördüm.
-Ne zamandır buradasın dedim.
-Sanırım buraya geldiğinden beri dedi. Anlatmak ister misin diye sordu.
-Sanırımm hayır dedim
-peki ne zaman istersen anlatabilirsin dedi.
-umarım dedim kısık bir sesle. Sonra kalkıp
-Görüşürüz Demir yanımda olduğun için teşekkür dedim fakat devamını getiremedim sanırım çok uzun zamandır teşekkür etmiyordum.
-Kendini zorlama Alya önemli değil dedi. Arkasını dönüp gitti. Tanrım sen bana yardım et. Ne olur...
Biraz kısa oldu ama kusura bakmayın okuduğunuz için teşekkür ederim. Votelerinizi unutmayın hikayem daha çok yeni...
Öpüyorum hepinizi😍😘💕❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ajan Kız^^(DÜZENLENİYOR) #WATTSY2022
Подростковая литератураAilesi gözleri önünde öldürülen genç bir kız. Görev için liseye giderse ve en büyük düşmanına aşık olursa ne olur? Bu Alya nın hikayesi bu intikamın hikayesi.. *** Usulca gözlerimi açtım. Karşımda elleri bağlı oturuyordu. Nasıl yaparsın lan diye bağ...
