ELSIE BÖLÜM 1

25 10 6
                                    

Elsie hiç duymadığı bir sesle uyandı. Ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu. Hiç böyle bir şey duymadığına emindi. Yatağında hafifçe kıpırdandı ve yorganını üstünden attı. Bu evde tek başına yaşadığı aklına yeniden geldiğinde, uykusunu üzerinden attı. Yavaşça odasının penceresine doğru yürüdü ve perdeyi çekip güneşin odasına girmesine izin verdi. Işıkla birlikte, gözlerini kırpıştırırken dışarı bakmaya çalıştı. Yeşil çimlerin üzerinde bir hayvan gördü. Hatırlıyor gibiydi fakat adını bir türlü çıkaramamıştı. Daha önce hayatında bir kez görmüştü. Büyükannesinin olduğu bir tabloda! Merdivenlerden inip salona geldiğinde gözleri tabloyu aradı. Evde o kadar çok tablo vardı ki, sanki bunun için yapılmıştı. Sonunda istediği tabloyu bulduğunda hızlıca yanına gitti. Evet bu o hayvandı. Ama dışarıda gördüğü bunun kadar masum değildi. Salondaki pencereden baktığında hayvanı daha yakından gördüğü için korktu. Tabloya yeniden döndü, bu o hayvandı fakat dışarıdaki bundan daha sıradışı gözüküyordu. Yavaşça evin kapısını açtı. Korkuyordu, belki de bu kapıyı son açışı olacaktı. Büyükbabasına göre bu hayvanlar çok sadıktı. En azından tablodaki için bunu söyleyebilirdi. Adını hatırladığında kendince el çırptı. Köpek! Elinden çıkan ses hayvanın ona bakıp havlamasına neden oldu. Açıkçası bu köpek 'hav'lıyor muydu? Bu çok farklıydı. Daha değişik bir ses çıkarmasını umuyordu Elsie. Gözlerini kırptığında hayvana yeniden baktı. Şimdi köpek tablodakiyle neredeyse aynıydı. Gümüş rengi kafası ve lacivert vücudu gitmiş, yerini krem rengi olan bir köpek almıştı. Yanına gitmek için birkaç adım attı. O sırada köpek de Elsie'ye yürüdü ve başını uzattı. Elsie elini uzattı, köpeğin başını okşadı. Köpek bundan hoşlanmıştı. Elsie köpeği biraz daha sevdikten sonra eve girdi. Köpeği eve alamazdı. Her an her şey olabilirdi çünkü. Köpek eski haline dönüp Elsie'ye zarar verebilirdi. Hem hava da soğuk değildi. Köpeğin nasıl renk değiştirdiğini bilmiyordu. Bu iyi bir şey miydi? Bu hâli daha masumdu. Hep böyle kalsa her şey için iyi olacaktı. Mutfağa gitti ve kendisine kahvaltı hazırladı. Çaydanlığı eline alıp bardağa doldururken çay eline sıçradı. Çaydanlıkla işi bitince elini soğuk suya tuttu. Sandalyeye oturdu ve kahvaltısını yemeye başladı. Büyükannesi öldüğü için ziyarete gelen kişiler vardı. Geleneklerine göre kişi öldükten sonra 5 gün içinde ziyaret edilmeliydi. 5 gün geçtikten sonra kimse gelmezdi. Bugün son gündü. Elsie bugünden sonra rahatlayacağını düşündü. Çünkü gelen kişilere tek başına hizmet etmek onu yoruyordu. 

Elsie'nin annesi ve babası yoktu. Çocukları doğar doğmaz kaçmışlardı ve Elsie'de büyükanne ve büyükbabasıyla büyümüştü. Büyükannesi her zaman kızı ve eşine çok kızardı. Çünkü Elsie olduktan sonra daha hiç gelmemişlerdi. Elsie bu konuyu umursamıyordu. En azından ilgisini çekmediğini düşünüyordu. Annesi ve babasını da özlediğini sanmıyordu. Görmediği birini özlemek ona saçma geliyordu. Büyükbabasının dediğine göre turuncu saçlarını babasından, yeşil gözlerini de annesinden almıştı Elsie. Gözleri çimen yeşili rengindeydi. Saçları da büyükannesinin onla alay ettiği gibi portakal rengindeydi. Ama onun turuncusu daha soluk bir renkteydi. Elsie kahvaltısını bitirdikten sonra bulaşıkları tezgaha koydu. Daha sonra bulaşık makinesine yerleştirebilirdi. Merakla evin camına yaklaştı ve köpeğin hala orda olup olmadığına bakacaktı. Ama köpek gitmişti. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 22, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ELSIE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin