Yonca ile Ayla elleri boş şekilde çıktılar. Karakolun önünde yine aynı adamı gördüler. Yonca
– Sen bu kapının önüne kök saldın. Adamı ne yaptın? Şu an yaptığınız Ardaya iftira oluyor. Adamını buldun yaşıyor. Daha niye uğraşıyorsun?
– Size dedim. Bu yaptıklarınızı ödeteceğim diye. İlk ödeyecek olan Arda bey. Onu kurtarmak istiyorsan adamı bul.
Zaten adamı bulmak istiyorlardı ama motorcu arkadaşı onu kaçırıyordu. Bulunduğu yeri öğrenseler hemen kurtaracaklardı. Aylanın aklına bişey geldi. Etrafa bakındı. Bir motorlu adam gördü.
– Yonca. Sen şu adamın motorunu kirala sonra motoru orada bırakıp yanıma gel.
– Napacaksın motoru?
– Küçük araç lazım arabayla dikkat çekeriz. Takip zamanı.
Aylanın bu lafıyla tatbikat başladı. Adam motoruna bindi ve Ayla onu takip etmeye başladı. Sadece bir kask olduğu için Yonca orada kaldı. Aylanın telefonuyla karakola girecekti. Adam ilerledi ve arkasından Ayla ilerledi. Son derece dikkatli şekilde yürüdü. Kafasında kask olduğu için de tanınmıyordu. En son adam harabe bir evde durdu. Camdan kendi yaralı adamlarını gördü. Yoncaya hemen mesaj attı. Şimdi yakalama zamanıydı.
Yonca karakolun önündeydi ve merdivenleri hızlıca çıktı. O kadar telaşlıydı ki komiser yerine yanlış odaya girdi. Hemen özür dileyip doğru yere doğru koştu. İçeriye girdi
– Komiserim...
O kadar hızlı koşmuştu ki nefes nefese kalmıştı. Konuşamıyordu.
– Hanımefendi oturun biraz soluklanın.
– Hayır hemen gitmeliyiz. Bizim adam yaşıyor yerini bulduk. Gidelim.
– Sizin onu buraya getirmeniz lazım.
– peki yanımızda bir polis arkadaşınızı gönderin o zaman.
– Buradaki çalışanlar özel korumanız değil hanımefendi. Kusura bakmayın siz bulup getireceksiniz.
Yonca şansının olmadığını anlayınca çıkmak zorunda kaldı. Yemekhaneye girdi ve olayı anlattı ve iki polis bulup kendi arabasıyla ilerledi.
Yolları hızlıca ilerleyip yolun yakınında durdu. Polislerle birlikte harabe eve yaklaştılar. İçeridekiler onları farketti. Aranan adam saklandı. Polisler içeride bir kişi görünce durdu. Etrafta kimseyi göremediler.
– Bizi boşuna getirdiniz buraya. Biz de size inandık üstelik.
– Hayır buradaydı Ayla haber verdi.
– Hanımefendi burada bayan da göremiyoruz. Dışarıda da yoktu üstelik. Burası eski harabe bir ev ve çevresinde de kimse dolaşmıyor. Emin misiniz doğru yere geldiğimizden?
– Burada olmalı. O adamı da bulacağım.
O arada örtünün hareket ettiğini fark ederler. Açarlar ve adam oradadır. Polislerin biri onu oradan alır ve kelepçeyle beraber arabaya gider.
Ama yeni sorun Aylanın nerede olduğuydu.
– Ne yaptınız Aylaya?
– Merak ediyorsan bulursun. Bu arada tanışmamıştık sanırım. Ben mehmet. Kiminle uğraştığını bilmelisin bebeğim
– Tutun şunu!
Polis mehmete uzandı ama mehmet çok hızlıydı. Polis de peşinden koştu. Yonca bir süre bekledi. Polis geri geldiğinde eli boştu. Ardayı kurtarmak için gereken adam ellerindeydi ve karakola gidip olayı açıklamak istiyordu. Arabaya binip karakola ilerlediler. Aklı hala Ayladaydı. Karakolda işi açığa çıkarttı ve Arda kurtuldu. Arda çıktığı anda Yoncaya sarıldı.
– Biliyordum. Beni bırakmazsın burada.
– Arda ama Ayla...
Gözünden bir yaş geldi. Konuşamadı.
– Anladım Yaban gülüm. Buluruz sıkıntı yok. Hadi ileri. Bana o evi göster.
Hızlıca oradan çıktılar ve aynı harabe eve tekrar geldiler. Arda arabadan indi ve ilerledi. Durup arkasına döndü.
– Daha bekleyecek misin?
Yonca da arabadan inip ilerledi. İçeri girdiklerinde Ayla oradaydı ve ağlıyordu. Çünkü mehmet onu gözüne kestirmişti bir sandalyeye bağlamış ve kıyafetlerini yırtıyordu. Arda kardeşini o halde görünce hızlıca koştu mehmeti tuttu kafa attı. Sinirden kendini tutamıyordu. Mehmet dövülmekten baygın hale düştü. Yonca Ardayı tuttu.
– Bırak. Adamı öldüreceksin.
– Peki öldürmesem de acı çekecek. Kapının önündeki çukura bırakacağız. Çukur üç metre olmalı. Oradayken kendine bir kurtarıcı bulsun.
Dediği gibi yaptı ve çukura bıraktılar. Aylayı da çözüp arabaya bindirdiler. Oradan uzaklaştılar. Artık ikisi de kurtulmuş ve evde huzurlu bir gün geçirmek istiyorlardı. Eve geldiler. Arda yerlere baktı. Çamurlar duruyordu.
– Şu adamı aramadan önce yerleri silseydiniz.
Bunu söylerken gülümsüyordu.
Yonca
– Peki ben silerim.
Eline kova ve paspas alıp yerleri sildi. Yerine oturmadan önce kek pişirdi ve yanında çay demledi. Bir tepside ikisini ve bardakları getirdi. Çayları koydu. Aylaya baktı. Pek keyfi yoktu.
– Canım çay kek var hadi.
– İstemiyorum.
– O zaman sen kaşındın.
Yonca Aylayı gıdıklamaya başladı. Bunu gören Arda da ona eşlik etti. Artık Ayla gülüyordu. Bu seferki teklifi geri çevirmedi. Çayından bir yudum aldı. Arda onu gözleriyle işaret ederek odaya yolladı. Ayla bir dilim kek ve çayıyla odaya gitti.
– Yonca. Benim için özelsin. Lütfen beni geri çevirme. Sensiz olamam ben.
– Arda beni anla lütfen ben seni istemiyorum...
– Lütfen. Her an aklımdasın. O nezarethanedeyken orada kalmaktan değil de sensiz kalmaktan korktum. Ben seni her anımda yanımda görmek istiyorum. Sen benim için çok özelsin. Seni öoebilir miyim?
– Ne? Tabi ki hayır. Sen beni yanlış tanımışsın sanırım ben son derece namuslu birisiyim sen her gördüğünü öpüyor musun
Yonca konuşmaya başlamıştı ve susmak istemiyordu. Çünkü bu sözü duyunca çok heyecanlanmıştı ve aynı zamanda korkmuştu. Çünkü hiç öpüşmemişti. Bu yüzden konuyu dağıtarak unutturmak istiyordu. En azından öpüşmeyi biraz daha geçe almalıydı. Oradan kalkmak istedi ama heyecandan ayakları tutmuyordu. Arda
– Korkuyor musun
– Kimden, senden mi?
– Hayır beni öpmekten. Merak etme zehirli değilim yaban gülüm.
– Niye korkacakmışım saçmalama şeyy ben isyemiyorum yani aslında
Bunları söylerken sesi titriyordu.
– Yonca
– Efendim. Bana öyle bakma
Arda fısıldamaya başladı.
– Sakin ol yaklaş.
Yonca bunu duyunca kendini geri çekti. Ama Arda onu öpmeyi hala istiyordu. Yaklaştı. Kalbi patlayacak gibi atıyordu. Dudakları deymek üzereydi. Öpecek ve o güzel dudakların tadına bakacaktı.Yorumlarınızı bekliyorum ve öneriniz ya da beğenmediğiniz bir yer varsa söyleyebilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkür ederim 😃

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karşıda Aşk Var
Любовные романыMezun olmak üzere olan yonca ve karşısına yeni taşınan komşunun hikayesi. Aşık bir adam ve son derece zorlayıcı bir kızın öyküsü. Bakalım inat mı kazanacak yoksa aşk mı