Bölüm 10 Acı

28 6 0
                                    

Arda koşarak Yonca'nın yanına geldi ve kolumdan tuttu onun ağladığını fark etti
- Yonca Hayır Beni yanlış anladın benim hava karıştırdı Ben yalnızca seni seviyorum o kız sadece benim peşimden koşan bir zavallı
- Bırak kolumu. Devam edin ikimiz bensiz gayet mutluyuz ben hiç rahatsız etmeyeyim gidiyorum ben Beni bir daha rahatsız etme Elveda
Yonca bunu söylerken gözünden bir yaş aktı Hemen oradan koşarak uzaklaştı Arda ise sadece yetindi Az önce yaptığı şeyden pişmanlık duyuyordu artık busenin burada çalıştığımı bildiği için buraya adımını bile atmak istiyordu hızlıca çıktı arkasından koştu ama yetişemedi.
Arda kendisine sinirliydi. Nasıl olmuştu da böyle bir hata yapabilmişti ama aynı hatayı bir kere daha yapma niyetinde değildi çünkü Yonca'ya olan duyguların gerçek ve ciddiydi hemen Yonca'nın yanına gidip ondan özür dilemek Kendini affettirmek istiyordu hızlıca arabasına bindi sinirle kapıyı çarptı sonradan Buse'yi kendisini takip ederken gördü kendisine yaklaşmadan arabayı sürmeye başladı
Buse onu tekrar gördükten sonra bırakma niyetinde değildi sonunda dudaklarına kavuşmuştu ve bu kadarıyla yetinmek istemiyordum Çok da fazla ileri gitmek istiyordu önceden hataları olmuştur ama en büyük hatayı Arda ile yapmak istiyordu
Arda arabayı sürerken Yonca'yı arıyordu gözleriyle onu aradı ama hiçbir yerde göremedi Çünkü Yonca kendisinin peşinden geleceğini bildiği için bir mağazaya girmiş ve Müşteri gibi orada alışveriş yapıyor gibi görünüyordu Arda geçince oradan çıkacaktı arabanın geçtiğini gördü ve kapıya doğru yöneldi tam adamını atıyordu ki kolunda bir el hissetti
- ağlıyor musun sen Ne oldu Anlatmak ister misin bana
Bu Serhattı ama üzüntüsünden ondan kaçmakla uğraşmak istemedi Hatta dertleşmeye karar verdi yakındaki bir kafeye oturdular anlatmaya başladı birer birer anlattı Serhat bunları duyduğu için çok mutlu olmuştu. Çünkü Yonca boşta kalmış ve kendi sevgilisi olmasını istiyordu bu onun için mükemmel bir fırsattı acısını fırsat bilip sırdaş gibi görünüp kendisine aşık etmek istiyordu Hatta omzuna yatırmış ağlamasına izin veriyordu Böylece Yonca'nın kendisinin hep yanında olacağını düşünmesini sağlayacaktır Böyle bir zamanda karşılaşmak onun için çok iyi bir şanstı.
- Yonca Ben her zaman senin yanındayım bunu unutma güzelim ne zaman Dertleşecek bir ararsan ya da birisine ihtiyacın olursa bana gelebilirsin Bunu bilmeni isterim
Yonca Ferhat'ın gerçekten bir dost gibi davrandığını düşündü. Artık kendisine Sevgi gözüyle bakmadığını düşündü
- Teşekkür ederim Sen çok iyi bir insansın ama ben biraz Eve gidip uyumak istiyorum çünkü moralim bozuk ve yalnız kalmaya ihtiyacım var senin için sorun olmaz değil mi
- Peki Yonca sen bilirsin tekrar dertleşmek istersen beni arayabilirsin
Yonca kalktı ve evine doğru ağır adımlarla ilerledi bu gördükleri ona çok ağır gelmişti evine girdi ve odasına geçti kapıyı kapattı Ve ağlamaya başladı o an istediği tek şey ağlamaktı iştahı yoktu odasından çıkmak istemiyordu Hatta kimseyi görmeye katlanamazdı.
Arda evine girdi pişmanlıkla koltuğa oturdu yoncadan özür dilemeliydi.
evden dışarı çıktı Yonca'nın evine yürüdü kapıyı çaldı gelen yoktu tekrar çaldı ses gelmeyince
- Yonca Kapıyı aç benim Arda çok pişmanım Ne olur beni affet o an Aklım başımda değildi Ben yalnızca seni seviyorum kapıyı açar mısın
Arda bir cevap alamadı öylece kapının önünde beklemeye başladı Yonca kapıyı açana kadar orda durmakta kararlıydı ama Yonca onu görmek istemiyordu ve kapıyı açmaya niyetli değildi arda sabaha kadar kapının önünde bekledi ama Boşuna beklemiş de Çünkü Yonca ama kapıyı açmamış ve yüzünü görmek istemiyordu Bu yüzden de konuşmamışlardı. Yonca sabah uyandığında mutsuzdu kendisini rahatlatmak için bir kahve yapmaya karar verdi kahvesini yudumladı Arda'nın hala kapıda olduğunun farkındayız çıkmak için onun oradan uzaklaşmasını bekledi Sonuçta iş saati geliyordu Ve gitmesi gerekiyordu gittiği zaman kapıyı açtı ve sahile yürüdü tanıştıkları bankı gördü ilk gördüğü zaman ona çok doğru davrandığını düşündü sonradan anlamsızca yumuşamıştı kendisinin çok aptal olduğunu düşündü. Sonra Oradan uzaklaşmaya karar verdi gitmek istediğim ama buse onu gördü ve gitmesine izin vermedi onunla çok sert bir konuşma yaptı Arda'yı ona kaptırmak istemiyordu onu bir kez daha gördüğü için artık onu kazanmak için savaşacaktı
- Sen bizim aramızda sadece bir Fazlasın. Ardadan uzak dur o sadece benim olabilir. Senin değil.
- Buna sen mi karar veriyorsun? Her yaptığım şeye karışacak mısın?
- Arda beni seviyor. Görünce anlaman lazımdı. Biz birlikteyiz. Gördüğü anda beni öpmeye başladı benden ayrı kalmak istemediğini söyledi. Seninle sadece oynamış
Yonca bu son sözü duyunca yıkıldı. Kulaklarında bu cümle çınlıyordu.
Eve doğru ilerledi. Eve gidecekti ve yalnız kalacaktı. Sonra vaz geçti. Telefonunu çıkardı ve rehbere girip Serhatı aradı.
- Serhat nolur gel sana çok ihtiyacım var
Serhat bunu duyar duymaz koşarak yoncanın yanına gitti. Yonca ağlıyordu. Elleriyle göz yaşlarını sildi Yoncayı dinlemeye başladı. Buseye kızmadı. Çünkü yalan olduğunu bilse de sonuçta araya girmeyi başarmıştı. Yoncayı boşta bırakmıştı ve yalnızca kendisine kalmıştı. Şimdi tek yapması gereken Yoncayı etkilemekti.
Cebinden küçük bir gül çıkarttı. Yoncanın kulağına taktı.
Onu öpmek istedi. Her ne kadar dudağına uzanmak istese de onu ürkütmemek için yanağından öptü.
Yonca ve Arda iki hafta hiç konuşmadılar. Yonca onu affedemiyordu. Bir de bunun üstüne Buse Ardanın evini öğrenmiş Ardadan izin almadan geliyor öpüyor ve onu kandırıyordu. Buse Ardayı Yoncadan uzak tutmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.
Yonca ise yalnız değildi. Serhat her gün ona süprizler hazırlıyor yoncanın gönlünü kazanmaya çalışıyordu. Acısı olsa da enazından yanlız kalmıyordu. Serhat onun acısını hafifletiyordu. Ama buna rağmen Yoncanın kalbini çalamamıştı. Serhat sabırla Yoncanın kendisini seçmesini bekliyordu. Onu her zaman beklemek istiyordu.
- Serhat çok iyisin. Seni sevemediğim için kusura bakma. Ben Ardayı seviyorum. Senin gibi iyi birisini seveceğime gittim onun gibi bir yüzsüzü sevdim.
- Sorun değil Yonca. Ben seni her zaman beklerim
Arda bu süre zarfınca Yoncayla konuşmaya çalıştı ama hem Yonca hem de Serhat buna izin vermedi. Konuşamadıkça sinirleniyordu. İki haftanın sonunda artık umudunu kesti ve Buseye döndü. Buseyle konuşsa da Yoncyı istiyordu. Sinirlendikçe acısını Buseden çıkarıyordu. Buse ise Ardayı kaybetmemek için sesini çıkartmıyordu toplam üç hafta oldu. Buseyle bir haftadır konuşuyordu. Yoncanın evine gitti. Bu sefer Serhat yoktu.
- Yonca kapıyı aç.
Yonca cevap bile vermedi.
- Yonca konuşmalıyız aç diyorum.
Yonca onu görmek istemiyordu. Kapıyı açmadı ve gitmesini bekledi.
Arda sinirle kapıya tekme attı ve açtı. Yonca artık karşısında duruyordu. Hızla odasına koştu. Kapıyı kapatamadan Arda geldi ve kolundan tuttu. Yonca korkmuştu. Onun kötü bir şey yapmak istediğinden endişelendi. Arda Yoncanın beline sarıldı dudaklarını öpmeye başladı. Yonca bu dudakları özlediği için öpmesine izin verdi. Ona kızgın olsa da onu özlemişti. Ayrılmak istemedi. Ama sonra kızgınlığını hatırlayıp onu itti.
- Sen ne yüzle buraya gelebiliyorsun?
- Seni özledim nolur affet beni. O gördüğün öpücük sadece Busenin üstüme atlamasıyla oldu. Sonrasında ne yaptığımı bilmiyordum
- Ama görüşüyorsunuz. Evine kadar geliyor.
- Sen benimle iki hafta konuşmayınca onunla olmaya ittin beni. Beni kabul et onu bırakayım yaban gülüm
Yonca cevap vermedi. Ardanın yüzüne bakmıyordu çünkü kendisini kandırmasından korkuyordu. Arda Yoncanın bir elini tuttu ve diğer eliyle bir yüzük kutusu çıkarttı. Yoncaya o meşur soruyu yöneltti ama Yoncanın cevap vermediğini hatta umursamadığını görünce kalktı ve yüzüğü fırlattı. Evine gitti. Yonca yüzüğü aldı ve onu odasının en güzel köşesine koydu. Onu kaybetmek istemiyordu. Çünkü onu Arda almıştı ona.
Arda ise evine yürürken Buseyle karşılaştı.
- canım noldu niye sinirlisin?
- Senin yüzünden. Sen olmasan bu duruma gelmezdik.
- Canım sen sakin ol içeri geçelim. Gel otur.
Eve girdiler. Buse yanına oturdu.
- Ben her zaman senin yanındayım. Her istediğini yaparım.
Ardanın dudaklarına uzandı öpmeye başladı. Öpereken ikisi de zevk alıyordu. Buse daha ileriye gitmek istedi. Ama Arda bunu asla yapmayacaktı
- Hayır buse. Asla yapmayacağız. Zorlama artık.
- Ama niye? O kız için mi? O seni sevseydi benim elime bırakmazdı seni.
- Sadece kızgın bana. Ama seni bilseydi asla senin eline bırakmazdı. Şimdi defol git.
- Peki. Ama pişman olacaksın.
Buse gitti. Ardaya sinirliydi ama hala onu istiyordu.
Yonca evinde otururken Serhat geldi. Yoncanın elinden tutarak yanağından öptü.
- hadi gel canım. Beraber gezelim keyfin yerine gelsin.
Yonca kabul etti ve yürümeye başladılar. Arda onları gördü ve daha çok sinirlendi. Hızlıca dışarı çıktı ve Serhata döndü.
- Bu kız yalnızca benim. Onu götüremezsin.
Yonca buna yüksek sesle güldü.
- Afedersin ama biz arkadaş bile değiliz. Olamayız da. Sen ne hakla beni sahiplenebiliyorsun.
- öyle mi küçük hanım?
Kolundan tuttu ve arabaya bindirdi. Hızlıca sürmeye başladı.
- Arda yavaş sür
Arda dinlemiyordu. Çok sinirliydi.
- Arda yavaş sür niyere çarpacaksın
- Sen o herifle nasıl el ele tutuşursun
- Arda...
Arda onu dinlemiyordu ve hızlıca sürüyordu. Bir uçurumun kenarına geldi ve durdu.
- İstersen ikimizi de aşağıya atabilirim.
- Arda senin bana sinirlenmeye hakkın yok. Seni o kızla yakaladım ve Hala da görüyorum. Ben ise sadece bir arkadaşıyım Serhatın.
- Nasıl bir arkadaşlık bu böyle. Bak yonca. Ben sana evlilik teklifi ettim. Sen ise hala o şerefsizle konuşmaya devam ediyorsun. Ben sen her ne istersen yapmaya hazırım.
- inmek istiyorum
- hayır bırakmıyorum.
Sinirle sevgi arası bir duyguyla Yoncayı öpmeye başladı. Yonca kaçmaya çalıştı ama Arda onu bırakmıyordu. Yonca ondan kurtulmaya çalıştıkça Arda onu daha fazla tutuyor ve daha fazla öpüyordu. - Yonca seni sevdiğimi biliyorsun değil mi
- Bırak beni
- Bırakmam. Seni sevdiğimi unutma. Hep seni seveceğim.
Yonca Ardadan kaçamıyordu.
Bu sırada Yoncanın telefonu çaldı. Bu Aylaydı. Açtı ve yanlışlıkla hopörlöre aldı
- Yonca ben hamileyim...

Karşıda Aşk Var Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin