*4

1.6K 163 65
                                    

sen kim köpeksin, diye düşündü luke.

FÖDSLŞKBGLHRDHŞLKFYSDKGLDFHÖMDKSLBGKJDFSHWQJN

tamam susuyorum şfdgsnhjkbsfdkjghdsfşjh

-


Luke dudağına temas eden yumuşak dudaklara şaşkınlıkla bakarken müzik kulağına dolmaya devam ediyordu.

Hayır, normalin altına indik.

Bu ağırlık taşıyabileceğimizden çok daha fazla.

Luke dudaklarını aralaması için zorlayan dilden kurtulabilmek amacıyla elini öfkeyle çocuğun göğsüne koydu ve onu itti. Michael'ın dudakları dudaklarından çekilirken soğuk hava anında onun yerine geçti ve Luke'u titretti ama sarışın çocuk bunu umursamayacak kadar öfkeliydi.

Gök gürültüsünü hissettim.

Luke kulaklıklarını öfkeyle kulağından çıkardı ve yere düşmelerini umursamadı. Michael'ın gülümseyen suratına yumruğunu geçirmemek için kendisini zor tutuyordu.

"Eğer bunu beğendiysen, geldiği yerde çok daha fazlası var" dedi Michael gülümsemesi genişlerken.

"Siktir git!"

Michael dudaklarını büzdü. "Patronunu kızdırmak mı istiyorsun, küçük Lukey?"

Luke kaşlarını çattı ve patronu ile Michael'ın arasında ne olabileceğini düşünmeyen başladı. Birbirlerini tanıyor olabilirdiler ya da Michael'ın babası falan olabilirdi ama Luke bu düşünceden anında vazgeçti. Michael'ın babasının öyle biri olmasının imkanı yoktu. Michael ile aralarında tek bir benzerlik bile yoktu.

"Ne sikim istiyorsan al ve git buradan" dedi Luke daha sakin bir sesle. Dudaklarının Michael'ın dil darbeleri yüzünden ıslandığını hissedebiliyordu. Yüzünü buruşturdu.

"Seni istiyorum" dedi Michael omuz silkerek. "Arabama ne dersin?"

"O aptal arabana binip gitmeye ne dersin?"

"Kovulmaya ne dersin?"

Luke kaşlarını çattı. "Beni tehdit mi ediyorsun?"

Ve Michael tekrar omuz silkti. "Sadece söylüyorum."



*just saying*


exchange? no || muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin