exchange? no || muke (+)

*17

Luke ertesi gece Michael'a bağırmaya hazırdı. Kafeden çıktığından beri uyumamış, Michael'a ne söyleyeceğinin provasını yapmıştı ve Calum'ın ona sorduğu tüm soruları da cevapsız bırakmıştı. Gece ne yaptığı, uyuyup uyumadığı, Michael'ın gelip gelmediği ve diğer Michael ile olan tüm soruları umursamadı. Ondan nefret ediyordu. Dün, onu o şekilde bıraktığı için Michael'dan tüm kalbiyle nefret ediyordu. İkinci kez bıraktığı için.

Çizgi romanını eline alırken -aşk romanlarının kendisine uygun olmadığını söyleyip kitabı kıza geri vermişti- markete doğru ilerleyen bir siluet gördüğüne emindi. Umursamadı ve bakışlarını çizgi romanın kaldığı sayfasına götürüp okumaya başladı. Kısa süre sonra marketin kapısı açıldı ve Luke'un çizgi romanı saniyeler içerisinde elinden alındı. Luke öfkeyle Michael'a bakarken yeşil saçlı çocuk gülümsüyordu. Luke ayağa kalktı ve Michael'ın yanına gelip suratına bir yumruk geçirdi. Michael'un bunu beklemediği acı dolu inlemesinden anlaşılıyordu. Luke, Michael kendine gelemeden ona yaklaşıp karnına bir tekme attı ve Michael çikolata rafına çarpıp yere düştü. Birkaç çikolata üzerine düşerken Luke bunu umursamamıştı. Michael'ın yanına geldi ve öfkeyle birkaç yumruk daha attı. Ağlıyor, yumruk atıyor, ağlıyor ve tekrar yumruk atıyordu. En sonunda geri çekildiğinde eliyle yüzünü kapatmıştı. Michael tek eliyle kanayan burnunu tutsa da patlayan dudağından akan kan çenesine doğru süzülüyordu. Umursamadı, yaslandığı çikolata rafına tutunarak ayağa kalktı ve Luke'un yanında durdu. Luke onun kendisine tekme ya da yumruk atacağını bilse de hiçbir şey yapmamıştı. Gözyaşlarını durdurmaya çalışıyordu ama Michael vurmayarak onu şaşırttı.

"Sen hiçbir şeysin" dedi yeşil saçlı çocuk. Sesindeki öfke Luke'un tenine batıyordu. Luke yine de ellerini yüzünden çekmedi ve sakinleşmeye çalıştı.

"Tanrı aşkına, ne sanıyordun?" diye devam etti Michael. "Sana aşık olmamı falan mı?"

Luke sarsılan omuzlarını durdurmayı denedi. Michael yanına eğilip kanlı elleriyle sarışının ellerini nazikçe yüzünden çekti ve gözyaşlarının açığa çıkmasını sağladı. Luke'un bakışları yere sabitlenmişti. Michael bunu fark edip onu çenesinden tuttu ve kendisine doğru çevirdikten sonra gülümsedi. "Cidden, senden hoşlanacağımı mı düşündün?"

Luke cevap vermedi ama Michael onun böyle düşündüğünü zaten biliyordu. Çenesini bıraktı, ayağa kalktı ve "Yazık" dedikten sonra kapıya doğru yürüdü. Luke, onun son kez kendisine bakacağını düşünerek Michael'a baksa da Michael ona tek bir bakış bile atmamıştı.

michael ebeni sikiyim

luke senin de ebeni sikiyim

bay