*9

1.4K 149 67
                                    

Luke kafasını geri çekti ve işaret parmağını Michael'ın alnına koyarak onu geri itti. Michael direnmedi, ellerini sandalyenin kollarından çekti ve geri çekilip Luke'a baktı. Ardından alaycı bir şekilde gülümsedi. "Alt taraflarındaki adrenalini ben bile sezdim, bebeğim."

Luke ona kaşlarını çatsa da saniyeler sonra Michael'ın dediklerini anladı, bakışları hemen pantolonuna döndü ve oradaki şişliği gördüğünde bir küfür mırıldandı.

Michael ikinci kez kahkaha attı.

Luke onu izledi. Saçlarının havada sallanışını, yanaklarının gerilişini ve gözlerinin kısılışını izledi. Kahkahasını dinledi. Yüzünde bir gülümsemenin yer aldığının farkında bile değildi.

Michael derin bir nefes alıp gülmesini sonlandırırken dudaklarına hala bir gülümseme hakimdi. Luke kendisine geldi, kaşlarını çattı ve Michael'a o şekilde bakmaya başladı. Öfkeli bir görünümle.

"Dün geceden sonra böyle bir etkimin olacağını tahmin etmeliydim" dedi Michael. Luke bu sefer gerçekten somurttu. Dün gece Michael şu 'rahatlatma' ile ilgili kelimelerini söyledikten sonra Luke onu reddettiği için sarışını o şekilde marketin ortasında bırakarak gitmişti. 

Ve şimdi Luke ona "Ne hakla beni orada bir piç gibi bırakırsın?" diye bağırmak istiyordu.

Gerçek, bunu yapmayacaktı.

"Senin ile alakası bile yok" dedi Luke dişlerinin arasından, tıslarcasına. Ardından rahatlamaya karar vererek tek elini saçlarının arasından geçirdi -hala onların düzgün olup olmadığını düşünüyordu- .

Michael omuz silkti. "Eh, en azından gey olduğundan emin oldum. Ve bu arada, benimle alakalı olduğunu biliyorsun."

"Seninle alakalı değil! Ben sadece... uzun zamandır tatmin olmadığım için."

Luke bunu söylediği an konuşmanın bok yoluna gideceğini fark etti ama artık çok geçti.

Michael gülümsedi. "Seni tatmin edecek birini biliyorum. Kendisi lacivert saçlı, kaşında bir piercing var, ismi M ile başlıyor ve tam karşında duruyor. Ayrıca, sikik bir markette seni tezgahın üzerine yatırıp becermeyi hayal ediyor. Belki de ona bir şans vermelisin, ha?"

Luke gülümsedi. "Ona kendini becermesini söyle."




exchange? no || muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin