*5

1.6K 160 92
                                    

Ertesi gece Luke, Michael denen çocuğun gelmemesini umdu. İlk önce onunla flört etmiş, ardından öpmüş ve en sonunda da onu işten kovmakla tehdit etmişti -ki Michael onun patronu bile değildi- .

Luke bu sefer çizgi roman okumadı. Telefonundan Calum'a mesaj atıyor, marketin boş olmasından yararlanarak arkadaşının komik mesajlarına rahatça gülebiliyordu. Markete üç kız ve iki erkekten oluşan bir grup girdiğinde Luke telefonunu kapadı ve gülüşen grubun, ellerinde bira şişeleriyle kasaya gelmelerini bekledi. Aldıkları içkileri geçirdi, parayı aldı. Çıkmadan önce kızlardan biri ona telefon numarasının yazdığı bir kağıt verse de Luke market boşalır boşalmaz kağıdı çöpe atmıştı. Kızlar ilgisini çekmiyordu.

Tekrar telefonunu eline aldı. Calum'ın attığı birkaç mesajı cevapladı, Calum da onu cevapladı ve konuşmalarına devam ettiler.

Hey, o sikik benzincide çalışmayı ne zaman bırakacaksın?

Luke, Calum'ın görmeyeceğini bilmesine rağmen gözlerini devirdi ve yazmaya başladı.

Benzincide değil, benzincinin yanındaki markette çalışıyorum, seni ahmak.

Aynı şey, bebeğim, diye cevapladı onu Calum. Luke güldüğü sırada marketin kapısı açıldı ve telefonu saniyeler içerisinde elinden çekildi. Luke anında ayağa fırlarken telefonunun Michael'ın elinde olduğunu gördüğünde afallamıştı. Kaşlarını çattı. "Telefonumu geri verir misin?"

"Ah, üzgünüm, Lukey." Michael telefonu elinde salladı. "Kime güldüğünü öğrenmem gerekiyor."

Luke koşarak kasanın arkasındaki yerinden çıktı ve iki uzun adımda Michael'ın yanına vardı. Telefonunu alacakken Michael onu havaya kaldırdığında Luke sırıttı. Michael'dan daha uzundu. Elini uzattığında Michael bunu yeni fark etmiş gibiydi. Dudaklarının arasından "Siktir" sözcüğü dökülürken telefonu karnına doğru çekti ve Luke onun arkasında durup ellerini Michael'ın karnına yönlendirdi. Tek amacı telefonu almak olabilirdi ama dışarıdan bakıldığında pek iyi bir pozisyonda oldukları söylenemezdi.

Daha çok Luke, Michael'ın arkasına geçmiş ve telefonunu almaktan başka şeyler yapıyormuş gibi görünüyorlardı.

Michael, Luke'un kollarını karnından çekip çevik bir hareketle sarışın çocuğun arkasına geçti. Yerleri değiştirmişlerdi. Michael, Luke'un telefonunu arka cebine koydu. Luke ise hareketsiz bir biçimde duruyordu. Bedeni kaskatı kesilmiş, kol ve bacakları ona ihanet etmiş gibiydi. Michael kollarını hemen önündeki çocuğun ince beline sardı ve ona arkasından baskı uyguladı. Organıyla.

Luke dudaklarından dökülen inlemeye engel olamamıştı. Hayır, bakir falan değildi. Birçok kez erkeklerle -ve kızlarla- sevişmişti ama bu... farklıydı. Garip, aynı zamanda da muhteşem hissettirmişti.

Luke sağ kulağını gıdıklayan nefesi umursamadı.

"Luke..." Michael duraksadı ve bu yaptığı, yaşadıkları anı daha da güzel hale getirdi. "Seni rahatlatmama izin ver, bebeğim."



HADİ LÜK İZİN VER ÇŞLDFGSMLŞJSDFGKŞJF

NEYS,

DİĞER BÖLÜME GEÇİYORUM BEN

BAY

[-BAYAN-]

exchange? no || muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin