*14

1.3K 133 39
                                    

Luke ertesi gün -Calum'ın ısrarlarına rağmen- markete tek başına gitti ve bu sefer çizgi roman yerine daha az resimli, 'normal' bir kitap aldı yanına. Uzun süredir çizgi romandan başka bir şey okumuyordu ve Calum bu yüzden ona tembel olduğunu söylüyordu. Ve Luke da ona öfkeyle bakıyordu. Çizgi romanları daha çok seviyor olmam tembel olduğum anlamına gelmez.

Sen öyle san, diyordu Calum. Çizgi romanlar resimli ve daha kısa oldukları için okuyorsun.

Ve Luke sırf bu yüzden kafede çalıştığı kızdan bir kitap istemişti ve kız da evi yakın olduğu için patronundan izin alıp sevdiği bir kitabı Luke'a getirmişti. Luke bu kitabın bir aşk kitabı olduğunu anlayıp geri vermek istese de ayıp olacağını düşünerek yapmamıştı. Kitabı kendisi istemişti ve şimdi de geri veremezdi. En azından kitabı okumaya çalışmalıydı.

Birkaç müşteriden sonra her zamanki kişi geldiğinde Luke ona bakmadı. Yeşil saçlı çocuk çikolata rafından birkaç tane KitKat aldı, kasaya yöneldi ve cebinden birkaç birkaç dolar çıkardıktan sonra çikolataları para ile birlikte tezgahın üzerine koydu. "Romeo ve Juliet, ha?"

Luke kitabı bıraktı ve omuz silkip parayı aldı. Michael onun herhangi bir şey demesini bekliyordu ama sarışın tek kelime etmedi. Michael birkaç adım atarak tezgahın arkasına geçti, kitabını tekrar eline alan çocuğun yanına geçip biraz eğildi, eliyle çocuğun çenesini kaldırıp kendisine bakmasını salladı ve hiçbir şey demeden dudaklarına yumuldu. Luke onun öpüşüne karşılık vermemiş, hareket bile etmemişti. Michael bir süre dilini kullanmadan öptü onu, dudaklarının biçimini ezberlemek istiyormuş gibi. Luke onu ittiğinde yavaşça dudaklarını ayırdı ve doğruldu. Luke da ayağa kalkmış, Michael'a öfkeli gözlerle bakıyordu. Kitabı ise yerdeydi.




şu aptal ilişkilerine bir isim koyacağım yeter amk

neys;

yeni bölümü birazdan yazarım

bay

exchange? no || muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin