exchange? no || muke (+)

*8

Luke birden gözlerini açtığında karşısında ona bakıp gülümseyen bir Michael beklemiyordu. Dairesindeki odasının kirli tavanını tercih edeceğinden değil, sadece... şaşırmıştı. Ve nerede olduğunu anlayamadı.

"Sen iyi misin?" diye sordu Michael eğildiği tezgahtan çekilirken. Gülümsemeye devam ediyordu. "Terlemişsin. Kabus falan mı gördün?"

Luke ona baktı. Ne gördüğümü bilmek istemezsin.

Bir gerçek, gördüklerini kesinlikle anlatmayacaktı.

"Biliyor musun, Lukey, ismimi söyledin."

Luke'un uykulu gözleri şaşkınlıkla açıldı, sırtı dikleşti ve Michael'a ciddi misin? dercesine baktığında Michael bir kahkaha patlattı. "Tanrım, suratını görmeliydin!"

"Dalga mı geçiyorsun?" dedi Luke kaşlarını çatarken. Michael kendini beğenmiş bir ifadeyle sırıtmaya devam etti. "Hayır, Luke, ciddiyim. İsmimi söyledin ve bunu yaparken bana kızgın olduğun söylenemezdi açıkçası." Tezgahın üzerinden Luka'a doğru yaklaştı. "Altımda mıydın?

Luke anında "Saçmalama!" diye ciyaklasa da suratı kıpkırmızı kesilmişti. Elini saçlarının arasından geçirdi ve dağılan saçlarını düzeltmeye çalıştı ama denemesi boşunaydı. Ayna olmadan saçlarının ne halde olduğunu bilmiyordu. Lisenin ilk yılında saçını kafasına yapıştıran inek öğrenciler gibi görünüyor olabilirdi. Tanrı korusun.

Luke, saniyeler önce -tekrar- geri çekilen Michael'ın -tekrar- kendisine doğru yaklaştığını gördüğünde geriledi. Bu hareketi Michael'ın kaşlarını çatmasına sebep olmuştu ve açıkçası bu şekliyle ürkütücü görünebilirdi ama Luke onu ürkütücü bulmamıştı. Yine de Michael'ın ne yapacağını bilmiyordu.

Michael ellerini sandalyenin kollarına koydu ve Luke'un kendisini geri çekmesini ya da sandalyeden kalkmasını engelledi. Luke artık Michael'ı ürkütücü bulabilirdi. Fazlasıyla yakınlardı ve bu kesinlikle ürkütücüydü.

Michael, Luke ile arasında bir parmak kalana kadar ilerledi; saçları birbirine karışıyor, Michael'ın önlerindeki mor tutamlar ile Luke'un sarılarının uyumu göz kamaştırıyordu.

"Benimle ilgili ıslak rüyalar mı görüyorsun, Hemmings?" diye fısıldadı Michael gülümseyerek.

bir bilsen mikey...

nedensizce şu "ıslak rüyalar" tabirini çok seviyorum amk