Gözleri dolmaya başladı yaşlı adamın.Kızının bu feryadı karşında ne yapacağını bilemedi.Bir yanda onuru,namusu vardı bir yanda kızı.Arkasını dönüp bakmadı kızına çünkü biliyordu dönse dayanamayıp alıp götürecekti.Derin bir nefes çekti içine.Etrafına baktı bazıları balkona çıkmış onları izliyordu.Şimdi alıp götürse elalem ne der arkamdan diye düşündü.Çekti kolunu kızının elinden.Arkasına bile dönmeden arabaya doğru ilerledi.
Babası kolunu çekince neye uğradığını şaşırdı kadın.Ayaklarına kapanmıştı resmen bırakmaması için ama babası dönüp bakmamıştı bile.Kalbine yine bir bıçak saplanmıştı sanki.Arabaya binen babasına baktı.Her zaman yanında olan babası şimdi bırakıp gidiyordu.Aniden ayağa kalktı ilerlemek üzere olan arabaya doğru koştu.Arabanın camına vurmaya başladı.
"Ba-babaa gitme!"dedi bağırarak.Babası bir şey demeden arabayı sürmeye başladı.Yanından geçip gidiyordu.Tek başına bırakılma korkusu tüm bedenini sarmıştı,canını yakmıştı.Arabanın peşinden koşmaya başladı.Ne yüzüne çarpan rüzgara,ne üzerindeki kıyafetlere ne de çıplak ayaklarına aldırdı.Tüm gücü ile koşuyordu.Göz yaşları etrafı bulanıklaştıyordu ama bunun farkında bile değildi.
"Bırakma be-beni babaa!Bırakma."dedi haykırarak.
Ne kadar koştu peşinden bilmiyordu.Artık nefes alamaz hale gelmişti gücü tükenince sokağın ortasında yere çöktü.
"Ne olur gitme!"dedi fısıltı ile.
Tüm gücü tükenmişti artık.Kalbinin acısı ağır geliyordu küçük bedenine.Uçurumun kenarında tutunmak için bir dal,uzatılan bir el aramıştı.Ama sevdikleri tutunmak istediği ufacık bir hayali kesip umutlarını taşlamışlardı.Babası kalan ufacık umudunu da alıp gitmişti.Içinde kalan yaşama sevincini alıp gitmişti.Bomboş sokakta hıçkırları,sesiz çığlıkları yankılanıyordu.Darmadağındı bu kadın,paramparçaydı.Yetim bir çocuktan farkı yoktu artık.Yerden destek alarak yavaşça kalktı ayağa.Geldiği tarafa doğru döndü.Ne kadar acımazsızdı hayat.Az önce o evden götürmesi için yalvarmıştı babasına.Şimdi ise yalın ayak tekrar dönüyordu eve.Ağır ağır yürüdü sokakta.Rüzgar vücuduna çarptıkça ürperiyordu.Yalın ayak çıktığının bile yeni fark etmişti.Hala ağlıyordu,duracak gibi de değildi göz yaşları.
Yerden kafasını kaldırdı karşısında Yiğit 'i gördü.Onun endişeli yüzüne bomboş baktı.
İşte herşeyini bu adam yüzünden kaybetmişti.Tüm nefret bedenini esir aldı.Adama doğru bir adım atmak istedi.Ama bir an duraksadı bu adama doğru ne zaman bir adım atsa hayatı ellerinden kaymıştı.Kadını o halde görünce gözleri doldu adamın.Karşısında yıkık dökük bir kadın vardı.İncecik pijama ile çıkmıştı sokağa üşüdüğü her halinden belli oluyordu.Ayakları kan içerisindeydi.Ama en önemlisi o gözleri her şeyi anlatıyordu.Kadın öylece durmuş ona bakıyordu.Hızla kadının yanına gitti.
"İyi misin Aslı?"dedi merakla.Acı bir kahkaha çıktı kadının dudaklarından.
"Artık şu anlamsız soruyu sormayı kes!"dedi bağırarak.Bir an afalladı adam.Biraz da sinirlenmişti onu düşündüğü için soruyordu ama hep sert tepki alıyordu.
"Yeter!Bana böyle davranmayı bırak artık."dedi sinirle.Adamın sözleri ve sert çıkması kadını çileden çıkmasına yetmişti.
"Sende bu şekilde davranmayı bırak.Beni düşünüyormuş gibi davranmayı kes.Sen benim için endişelenme şansını o gün kendi ellerinle kaybettin..."
Bağırdığı için boğazı acımıştı.Bir kaç kez yutkundu devam etti.
"...Nasıl olduğumu mu merak ediyorsun? Yıkık döküğüm, paramparçayım, güçsüzüm, kimsesizim! Yalvarmama rağmen babam bıraktı beni.Arkasına bile bakmadı. Kıyafetleri çöp poşetine koyup yüzüme fırlatılması bile canımı bu kadar yakmamıştı.
İyi misin diye soruyorsun değil mi? Tecavüze uğramış her kadın kadar iyiyim. Tecavüzcüsü ile evlenmek zorunda bırakılan her kadın kadar iyiyim."dedi sonra duraksadı.Gerçekler acı bir şekilde dudaklarından dökülmüştü.Kendi kendine itiraf etmişti.Şimdi her şeyi daha açık bir şekilde idrak etmişti sanki.Artık her şey ağır geldi genç kadına.Taşıyamadı! Yavaşça yere çöktü.Tek bir cümle daha çıktı dudaklarından.Ve bu kelime adamın yüreğini parçalayıp geçmişti.
"Sen beni mahvetmişsin!"dedi fısıltı ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ AFFEDEMİYORUM
Teen FictionBağırıp sesini duyurmak istedi ama çığlıkları gecenin sesizliğine karıştı.Ağladı acısını dindirmek için ama göz yaşları çaresizliğine karıştı.Çırpındı bir umut kurtulabilmek için ama sevgisi nefretine karıştı! Ve o an içinden sadece tek bir cümle ge...