Güneş yeni doğuyordu.Genç kadının kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Çok heyecanlıydı. Gözleri kapalı olduğu için biraz tedirgindi.
"Ya Yiğit nereye gidiyoruz? Söylesene!"dedi.
Adam kadının bu haline güldü.Sesi o kadar meraklı ve heyecanlı geliyordu ki süprizine vereceği tepkiyi daha çok merak etmişti.
"Tamam biraz daha sabret Aslı'm."Adamın mutluluğu gözlerinden okunuyordu. O da kadın kadar heyecanlıydı.Sürprizin olduğu yere gelince durdu. Aslı'nın gözüne bağladığı bezi yavaşça açtı.
Aslı bezin açılmasıyla gözlerini araladı. Gözleri önce ışığa alışmaya çalıştı.Yavaş yavaş etrafdakileri algılamaya başladı.Karşısında gördükleriyle bir anda şaşırıp Yiğit'e döndü meraklı gözlerle baktı.Adam kadının kulağına hafifçe eğilip fısıldadı:
"Birinci yılımız kutlu olsun sevgilim..."
Sahil kenarında etrafı mumlarla çevrili üzerinde çeşit çeşit yemekler olan güzel bir masa vardı.
"Çok ..çok teşekkür ederim."dedi kadın heycanla.
"Sen hepsine değersin"dedi adam
Kadının gözlerindeki mutluluk ve sevgi görülmeye değerdi.Sımsıkı sarıldı adama
"Seni seviyorum."
Yiğit gülerek:
"Size zahmet olacak ama!"dedi alaylı bir şekilde.
"Off şu anı bozmasan!"dedi kadın sahte bir sinirle.
"Tamam tamam sustum."dedi adam teslim olurcasına.
Yiğit Aslı'nın elini tutarak masaya doğru götürdü.Sandalyesini çekip oturmasına yardım etti.Aslı gülerek:
"Oo Yiğit Bey siz böyle incelikler bilir miydiniz?"dedi
"Size layık olmaya çalışıyoruz Aslı
Hanım."dedi adam alaylı bir şekilde.
Aslı cevap vermeyip yemek yemeye başladı.Zaten aç olan Yiğit'de hemen ona ayak uydurdu.Yiğit karnını doyurduktan sonra Aslı'ya takılmak istedi.Ağzı dolu bir şekilde:
"Ya Aslı'm birde benim kıymetimi bilmezsin."dedi.
"Aaa niye öyle diyorsun biliyorum tabi kıymetini."dedi kadın
Yiğit hala ağzı dolu şekilde konuşmaya devam etti.
"Yok yok bilmiyorsun.Ah işte beni ne doktorlar ne avukatlar istedi deee..."diye uzatarak konuştu adam.Aslı ağızındaki çayı neredeyse püskürtecekti.Kahkaha atmaya başladı.
Yiğit kaşlarını eğip:
"O son cümle olmadı dimi?"dedi.
Aslı gülmeye devam ederek;
"Olmadı."dedi
"Neyse sen oraya çok takılma."dedi adam durumu toparlamaya çalışarak.
Aslı Yiğit'in yüzünü dikkatle incelemeye başladı.Yüzünde tarif edilmez bir gülümseme vardı.Yiğit ile ünüversitede tanışmışlardı.Yiğit son sınıf Aslı da 3.sınıf öğrencisiydi tanıştıklarında.Yiğit Aslı için mezun olduktan sonra lisans yapmaya başlamıştı aynı okulda.'Galiba dünyanın en şanslı kadınıyım' diye geçirdi içinden başına gelecekleri bilmeden.Yiğit Aslı'nın ona dikkatli baktığını fark edince
"Tamam biliyorum çok yakışıklıyım gözlerini benden alamıyorsun."dedi kendini beğenmiş bir tavırla.
Aslı sadece tebessüm etti.Yiğit'in sözlerine pek aldırmadı bu ortamı bozmak istemedi.Bir süre sessiz kaldıktan sonra sessizliği Aslı'nın zil sesi bozdu.
"Efendim baba."
"Nerdesin kızım."
"Hayırdır bir şey mi oldu baba."dedi kadın endişeli bir ses tonuyla.
"Teyzenler gelecekmiş gel de annene yardım et."dedi.
Aslı derin nefes aldı;
"Tamam geliyorum baba."Aslı telefonu kapatınca Yiğit meraklı gözlerle baktı.
"Teyzemgil geleceklermiş eve gitmem gerekiyor."dedi kadın.
"Tamam canım ben seni eve bırakayım."
*****
"Yiğit burdayız!"
Yiğit kafede seslenilen yere doğru dönünce arkadaşlarının olduğu masayı gördü.Oraya doğru ilerlemeye başladı.Aslı'yı bıraktıktan sonra arkadaşları arayıp onu yanlarına çağırmışlardı.
"Selam."dedi Yiğit masaya otururken.
"Selam.Naber?"Serkan konuşmuştu dostça bir tavırla.
"İyidir bugün Aslı ile 1.yılımızı kutladık onu eve bırakıp geldim."dedi Yiğit hala sabah ki süprizinin heycanıyla.
"1 yıl olmuş ama bazı şeyleri becerememişsin Yiğit."
Yekta demişti bunu.Yekta yıllardır Aslı'yı seviyordu.Aslı ile Yiğit'in ilişkisini bir türlü kabullenememiş ve ayrılmaları için elinden geleni yapmıştı.
Yiğit karşında oturan adama baktı.Onun Aslı'ya olan ilgisini fark etmiş ve arkadaşlıklarına mesafe koymuştu.'Yine ne diyor bu?!.'diye geçirdi içinden.
"Anlamadım!"dedi dişlerini sıkarak.
Kaşının tekini kaldırdı karşısında duran Yiğit'e alaycı bir şekilde gülümsedi Yekta.
"1 yıl da iyi becerememişsin kızı diyorum."dedi
Yiğit aniden karşısında duran adamın yakasına yapıştı.
"Ne diyorsun lan sen?!"dedi tıslayarak.
"Daha mı açık konuşayım?"dedi yine alaylı bir şekilde sırıttı ve konuşmaya devam etti Yekta.
"Ne biliyim ben kızın hala bakire olduğunu.O gece fark ettim.Sen çoktan si-"
Yiğit yüzüne yumruk atınca cümlesi yarıda kesildi.Yiğit yakasını daha çok kavrayarak konuştu.
"SAKIN!Sakın o cümlenin devamını getirme!"
Yiğit onlara doğru gelen garsonu farkında bile değildi.Zaten gözü sinirden hiç bir şey görmüyordu.
"Beyfendi müşteriler rahatsız oluyor lütfen dışarı çıkarmısınız?!"
Yiğit garsonun sözlerine aldırmadı bile.
Serkan Yiğit'in kolunu tutup durdurmaya çalıştı.
"Oğlum sakin olun herkes bize bakıyor.Çıkalım şuradan dışarıda halledin işinizi."
Sonra Yekta'ya dönerek:
"Lan sende konuşmana dikkat et!"dedi.
Yekta kahkaha atmaya başladı.Kafasını Serkan'a çevirdi.
"Onu benim arabamda sende gördün Serkan.İnkar mı edeceksin şimdi?"dedi.
Serkan bir süre durdu ne diyeceğini bilemedi.Yekta tekrar konuşmaya devam etti:
S
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ AFFEDEMİYORUM
Novela JuvenilBağırıp sesini duyurmak istedi ama çığlıkları gecenin sesizliğine karıştı.Ağladı acısını dindirmek için ama göz yaşları çaresizliğine karıştı.Çırpındı bir umut kurtulabilmek için ama sevgisi nefretine karıştı! Ve o an içinden sadece tek bir cümle ge...