<<8>>

104 70 3
                                    

Benim kitabımı takip edip yorum yapmayan vote vermeyen bi kısm varsa böyle devam edebilir sorun olmaz ama lütfen özelden bana mesaj atabilir mi? Okuyanın devam etmesi kadar yazarla konuşması da önemli. Kitabımı gizlice okuyan kısım Lütfen mesaj atın. Ayrıca hikayenin gidişatı konusunda olumlu olumsuz her mesajı bana iletmekten çekinmeyin.

BÖLÜM ŞARKISI: REDD-AŞK VİRÜSÜ

<<Yoruldum ben.>>
<<Bende yoruldum.>>
<<Benim kadar yorulamazsınız.>>

Şikayetler art arda sıralanırken Zeyyan ve Sânim susuyordu.

Gömleğinin kolunu bütün gece sıyırmadan işini halledip Merve'nin anlamasına engel olan Sânim bu kaşındırıcı sargı bezinden kurtulmalıydı.
Yatmadan önce duş alma için banyoya girecek ve Araf'ın özenle sardığı bezi çıkarıp gereken yere yani çöpe özenle atacaktı.

<<Ben yatmaya gitmeden önce banyoya uğrasam iyi olucak sanırım. Geçen gün getirdiğim gömlekler duruyor mu Zeyyan abla. Dolapta bulamamıştım.>>

<<Biz gelmeden sen gir işini hallet. Onlar camaşır makinesinin yanındaki çamaşır sepetinde yeni yıkanmıştı.>>

Kalktığı plastik sandalyeden çıkan sesle gözlerini yuman Sânim ışıkların aydınlatamadığı apartmanın önüne doğru fısıltı şeklinde konuşarak gidiyordu

"sargı bezini çöpe atamam. Acaba dizilerdeki salak insanlar gibi al bunu istemiyorum deyip pazartesi yüzüne mi fırlatsam."
Derin bir nefes alarak sessiz bir gülüşle nefesini havaya salıyor. Kafasını bir sağa bir sola sallıyordu.

Karanlık merdivenlerde tecrübelerinden faydalanarak hızla ilerliyordu.
Sağ eli merdiven korkuluklarında sürterken ayakkabıları ise yere çarparak gece saatinde çıkarmaması gereken sesi çıkarıyordu.

Bilmediği bir şarkı melodisi acemice ağzında la çokluğu ile dökülürken kendini insanları uyutmamaya çalışan garip tipli bir genç gibi hissediyordu.
Şarkı sözleri ağzından dökülürken
<<Kimse uyuyamaz çünkü ben uyumuyorum.>>

Her adımdan sonra çıkmakta zorlandığı merdiven bitmiyor yorgun ayakları birinci kata dahi onu götürmekten korkuyordu.

Her kat bir ev ediyordu. Depo ve 1,2,3,4,5 diye sıralanan katlar koca binayı oluşturuyordu.

Sarhoş olmuş gibi migren ağrıları yerleri bastırmakta zorlanıyor.
Bi anda ağrıyan bölgeye sertçe vurmak konusunda pes edip anahtar deliğine anahtarı sokmaya çalışıyordu
Ağrıyı dindirmeden başarayamayacağını anladığında anahtarı anahtar deliğine sokmakta uğraşmıyor, Elini yumruk yapıp kafasına vuruyordu.
Ağrının bi nebze Dindiği sırada hızlıca harekete geçmiş anahtar görevini yerine getirip içeri girmişti. Anahtarı dışarı da bırakıp içeri girmiş ve
kapıyı kapatmıştı. Hem böylelikle biraz sonra uyumak için gelenler Sânim'i rahatsız etmeden içeri gelebilecekti.

Banyonun yanında bulunan odada çamaşır makinesi bulunuyordu.
Banyo odasına girmeden önce oraya uğradı.
Sarı ışıkla aydınlatılan oda karmakarışıktı.
Makine yanında bulunan çamaşır sepeti içinde kirli çamaşırlar yerine temiz ve deterjan kokulu buruşuk giysiler bulunuyordu.
Sepeti dökmeden birkaç alakasız giysiyi kenara dağ gibi koyarak aradığı pembe ve turkuaz renklerinden oluşan kareli gömleğini buldu.
Dağı oluşturan giysileri bi anda kucaklayarak sepete attı.
Çömeldiği yerden kalkarken elinde biraz sonra giyecekleri vardı.
Banyo kapısını açınca yine korktuğu sesi duyup irkildi.
Bembeyaz bir ışıkla aydınlatılan oda da herşey ferah
Gömleğini çıkarıp beyaz kolsuz bluzuyla kalmıştı.
Sargı bezinin ucunda bulunan yapışkan bantı koparıp eliyle yuvarladı ve köşeye fırlattı.
Kolundan sargı bezini tersten doğru sağ elinin işaret ve orta parmağını birleştirerek kalın bir yaparak sargı bezini parmaklarına doladı.
Derinliğini biraz olsa kaybetmiş yarık kanamıyor ama yarık çukur görevi gördüğü için yarık yinede kanla doluydu.
Pansuman yaptığı an kanamaya başlayacak belkide pansuman sonrası gözünden kaçacak kan damlaları olacaktı.
Bunun olmasını istemeyerek ve içinden bi daha bu kadar derin bir kesik kesmeyeceğine yemin ederek birkaç yarabandı bulmak için banyodan bu gece yatacağı odada bulunan çantasını karıştırmaya gitti.
İki paket bulundurduğu yara bandı paketi ile karanlık koridordan yürüyerek yine banyoya ulaştı. Kesik havayla teması halinde küçük bir sızı hissediyordu ve ayrıca tabak çokluğu yüzünden sargı altında olan kesiğin üstüne tabak koymasından dolayı sızısı hiç dinmiyordu.

ACININ HAZZI  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin