<<10>>

99 60 6
                                    

BÖLÜM ŞARKISI: ZEYNEP BASTIK-Fırça

<<Şimdi daha iyisindir  sanırım>>

Merve ve Sânim'i otobüse bindirmek için durağa kadar onlara eşlik eden Özdemir. Sessizce gülümseyen Sânim'i mutlu olduğunu duymak istiyordu.
Bütün olumsuzlukları yaşamaya mahkum olmayan insanlığın bir parçası idi. Ve mutlu olmaya herkes gibi onunda hakkıydı.

<<Eğer sözleşme imzası Merve'de evden çıktıktan sonra geçersiz kılınırsa sanırım gerçekten mutlu olacağım. Fırat bir ay sonra hastaneden çıkma yetisine sahip olacak. Birlikte burda yaşamayı isterim. Okulda bir şekilde hallolur sonuçta 1 senem kaldı.>>

Arkadaşının hayalini dinlemek Merve'yi çok mutlu ediyordu. Belki evden çıkınca bir daha asla görüşmeyeceklerdi ama teknolojik bir sistemde yaşıyorlardı. Durumlar ayrılmayı gerektirmiyordu.

<<Yarın akşamüstü görüşürüz Sânim. Bir daha görüşmek üzere Merve.>>

Özdemir bir günde alıştığı Merve'yi görmeme ihtimalini düşünmek dahi istemiyordu.

Merve sımsıkı sarıldığı Özdemir'e gülümsedi

<<Telefon numarası var biliyorsun istediğin zaman rahatsız et. Belki radyoya bile gelirsin.>>

Birbirine aşık oldukları her hallerinden belli olan bu iki insan içleri buruktu.
Merve'nin ailesinin İstanbul'da oldukları için yaşadıkları şehirde okuduğu okulu onu Manisadaki bir radyoda stjerlik yapmasını istemişti. Neredeyse 3 senedir yaptığı stajyerlik bitmişti.
İstanbulda ulusal bir kanalda radyo programcısı olmak için birkaç ay daha stajyerlik yapacaktı daha sonrada bunca senedir hayali olduğu radyocu olacaktı.

<<Telefon görmeyi ya da duymayı sağlıyor olabilir ama hissetmeyi sağlamıyor onu ne yapacağız.>>

Birbirinin gözlerinin içine sonsuz duygular ile bakan bu iki insanın durumu acı vericiydi. Aşıksın ayrılmak istemiyorsun ama durum denen kader çerçevesi içinde yaşananlar buna izin vermiyor. Sistematik acı boyutuyla anlatılır ve yaşanır.

Otobüs durağına yanaşırken Sânim sessizce izlediği çiftin duygularını anlayamıyordu.
Birkaç kere aşık olmuş, ergenlik aşkı olduğu için uzun sürmemişti.
Son kez sımsıkı sarılan Merve ve Özdemir birbirlerinin kulaklarına "seni seviyorum" diye fısıldadıktan sonra yavaşça ayrıldılar.

Otobüse Merve daha sonra Sânim binmişti.
Otobüs sonlarında boş olan cam kenarı bir koltuğa yerleşen Merve dışarda ona bakan Adamına el sallamaya başladı.

*********************************

<<Sende anahtar var mı sânim?>>

<<Hayır yok.>>

Çantasını karıştırırken zorlanan Merve hemen odasına girip ağlamak istiyordu.

<<Sence ev sahibi uyumuşmudur?>>

Kapıya yaslanarak konuşan Sânim taşınma işini kısa sürede bitmesini istiyordu.

<<Kızları kovduğundan beri ben o adamdan korkuyorum.>>
Çantanın içindekileri yavaş yavaş önüne döken Merve arkadaşının bakmadan cevap veriyordu.

Kapının ardından gelen tuhaf boğurtu Sânim'i kapıya yönelmesine sebep oldu.
Demir kapıyı zorlayarak açarken sesin kime ait olduğu anlaşıldı. Kapı açıldığı gibi miyavlama sesiyle içeri sallana sallana giren beyaz ve gri karışımı bir kedi Sânim'e sürünmeye başladı.

ACININ HAZZI  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin