K9:ÖPMEMELİSİN

324 34 2
                                    

***

Kulaklıklarımı takmış cool bir kız edasıyla yolumda yürüyordum.

Uzun yolda tek başına yürümesi de zordu be canım. Bizimkiler bugün bir cafede oturup uzun uzun dertleşeceklerdi. Tabi bende gidecektim ama sonra annemin 'Acil eve gel...' temalı uzun mesajı yüzünden gidememiştim. Ah. Hayat sürekli bana hareket çekmek zorundamıydı?.

Kulaklığimda ki müziğin sona ermesiyle beraber bir tane daha şarkı beklerken birden Mazhar Alanson'un 'Ah bu ben' sarkışı çalmaya başlayınca bu şarkıyı telefonunmdan silmediğim için kendime küfür ettim. Bu şarkı doğum günümde semihin bana söylemiş olduğu şarkıydı ve o günden sonra bu şarkı bizim şarkımız olmuştu. Tabi bundan semihin haberi yoktu ama olmuştu işte...

Ayaklarım yavaş yavaş yönlerini değiştirerek düşüncelerime eşlik ederken beynim ne yapmaya çalıstığımı algılayamıyordu. Hoş bende sorgulamıyordum zaten. Uzun zamandır yapmak istediğim şey sanırım bugüne nasip olacaktı.

---

Mezarlıktan içeri girerken biran girmekle girmemek arasında tereddüt etsemde girecektim, girmeliydim bana cevap vermeyeceğini biliyordum ama içimi dökmek zorundaydım.

En son altı ay önce gelmiştim buraya. Zaten toplamda da iki kere gelmiştim buda üçüncüydü. İlk ikisi özür dilemek ve pişmanlığımı biraz olsun göstermek içindi ama şimdi hesap soraya gelmiştim. Soracaktım da!.

Semihin mezar taşına otururken dolan gözlerimi umursamamaya çalışıyordum. Çünkü ağladığımı hissetmek istemiyordum. Güçlü olduğumu görmeliydi, göstermeliydim.

Acıyla gülümseyerek "Meraba."dedim sertçe yutkunup "Nasılsın. Bence gayet iyisin. Baya baya yayılmışsın yerin rahat"diyip akmasını istemediğim göz yaşlarımı umursamamaya çalışarak nefesimi düzene sokup "Ama ben burada hiç rahat değilim.! Neden biliyormusun? Senin yüzünden" diyip bağırmaya başladım. Ağlamamam için bağırmam şarttı..

"O motora binerken bana 'Sıkı tutun. Düşmeni istemiyorum' demiştin. Benim düşmemi istemezken beni nasıl uçurumdan itebildin? Bunu bana nasıl yapabildin? Bana beni sevdiğini söylerken nasıl yatabildin o kızla. Hiç mi aklına gelmedim?" gözümdeki yaşları silerek devam ettim sözlerime. Ağlamayacağım demiştim değil mi? Sallayın gitsin..

"Bana ihaneti tattırdın... Acıtıyor biliyormusun. Sevdiğin insanın seni haketmediğin bir şekilde hayattan koparması acıtıyor. Kırılmış benliğim batıyor bana."diyip burnumu çektim yağmur hafif hafif yağıyordu sözlerime devam ettim "Ama bilmen gereken birşey var ki. Artık... Umrumda bile değilsin ben seni sevmekten çoktan vazgeçtim" diyip ellerimi hafifçe dizime vurarak ayağa kalktım. Rüzgar sertçe eserek yanaklarımdaki ıslaklığı alıp götürünce gülümsedim işaret parmağımı havaya kaldırarak "Bak...Rüzgâr bile bana yaptığın ihaneti kaldıramadı. Gözümdeki yaşları bile sana çok görüyor." diyip arkamı dönerek yürümeye başladım.

Yolum uzundu duygularım hissiz ve biraz yıpranmış. Kuyunun dibinde kalan son bir damla gibiydim. Dibini çekmiş ve artık kendisine bile fayda vermeyen son bir damla. Kuyunun meskeninde olan susuz kalmış bir papatya bile umut olamazken kendime nasıl umut olabilirdim...


****

"Anne ben geldim"diyerek elimde ki anahtarı portmantoya fırlattım. Annemden ses gelmeyince gözlerimi devirerek odama doğru ilerledim. Allah bilir gene kimi deşiyordu bu kadın..

Tam odamın kapısını açacakken aslının odasından bir gürültü koptu ardından da haykırarak ağlayan bir kız sesi. Bu ses tabiki de aslıya aitti. Koşar adımlarla aslının odasına gittim kapıya tıklayarak

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin