BENDEN KAÇMA

286 29 6
                                    

Multi; Baran

Dilan bana ölümcül bakışlarını atarken ellerimi göğsümde birleştirip çarpıkça güldükten sonra kalkması için yan bir bakış attım. Derin bir iç çektikten sonra çantasını alıp bir ön sıraya geçti. Bu kız bana bu kadar yakın olmak zorundamıydı?.

Evet zorundaydı.

Baranın yanına istemeye istemeye (!)oturarak çantamı araya sıkıştırdım.

"Öküz bedeninle tüm sırayı kaplamışsın biraz kenara kay!" diyerek baranı ittirdim. Tabi o hayvan cussesi bir ml dahi oynamamıştı. Ah, Neden benim bu kadar ağır bir sıra arkadaşım vardı ki. Çocuk resmen yememiş içmemiş kas yapmıştı.

"Kıçın, naçizâne bedenime değiyor bilmem farkındamısın?" diyerek muzipçe sırıttı. Şuan 'şlap' diye suratına tükürmek istiyordum. Evet 'tüü' diye değil 'şlap' diye tükürmek istiyordum. O daha balgamsı oluykrdu.

Böyle suratında portremi çıkarmak istiyordum ama tabiki götüm yemiyordu. Gözlerimi kısıp elimle karnına çimcik attım. Ve o bunu gene hissetmemişti bile. Hayır yani hissediyormuş gibi yapmaya çalışsada olurdu. Tek isteğim biraz olsun canını yakabilmekti. Yada onu öpmekte olabilir bilmiyorum.

Gülerek elimi tuttu. Parmakları elimi tutarken ben şimdi den o sıcacık ellerin içinde kaybolmuş gibiydim. Diğer eliyle belimi tutup beni kendine yaklaştırdı elinin tuttuğu yerler yanarken kalbim ağzımdan atıyordu resmen. Nefesimi tutmuştum. Ve bırakmaya da hiç niyetim yoktu. Tek istediğim şuan ki saçma durumdan biran önce kurtulmaktı. Kulağıma doğru eğilerek nefesini boynuma doğru üfleyerek. "Bir daha beni kıskandığını inkâr edersen seni döverim." diyerek kulağımın üzerinde güldü . Gülüşünü bu kadar yakından duymak daha güzeldi sanki. Sanırım onun bu gülüşünü duyamayan kızlar 'hayatın orta parmağını gösterdigi' kızlardı. Yada götünü de göstermiş olabilir bilemiyorum.

Gerçi benim bildiğim şeyler sınırlıydı. Şöyle bir beynimi yokladım da sanırım hiç bir bok bildiğim yoktu. Ben resmen malmışım be!.

Baranı omuzlarından ittirerek kaşlarımı çattım. "Seni kıskanmıyorum at sidiği!" diyerek arkama yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirdim. Kıskanıyorda olabilirdim. Ama onun bunu bilmesine gerek yoktu! Zaten hergün fazlasıyla kalkan bir götü varken birde ben kaldıramazdım o götü.

Baran gülerek sol omzumu dürttü ve el hareketi çekerek "Bak bakalım oynuyor mu?" dedikten sonra oynayan baş parmağını bana gösterdi. Gözlerimi devirip tekrar önüme döndüm. Tamam belki, birazcık gülmemek için yanağımı ıssırıyor olabilirdim. Ama gülmeyecektim.

İçeriye tarihçimiz olan murat hoca girerken ayağa kalkma gereksinimi bile duymadan kafamı sıraya yasladım sanırım bugün ki dersleride dinlemeyecektim.

***

Gözlerimi yavaş yavaş açarken etrafa kesik kesik bakışlar atıyordum. Tek dikkatimi çeken şey sınıfın boş olmasıydı!. Yok artık bana bir oyunmu oynanıyordu yoksa ben ciddi ciddi hayvan gibi uyumuşmuydum?. Yada camış gibi?.

Sanırım ben hayvan gibi uyumuştum. Ama gamze ve ceyda beni almadan nasıl gitmişti ki. İkisini bir bulayım kesinlikle kafalarını birbirine sürtüp beyinlerine ütü basacaktım!

"Sonunda uyandın!"dedi yan tarafımdan bir yerden gelen ses.

Sağ tarafıma dönerek barana baktım. Bunun burada ne işi vardı? Ayrıca benim telefonumun onun elinde ne işi vardı!.

Telefonumu hızla elinden çekerek "İnşallah telefonun kırılmıştır yada camdan aşagı düşmüştür yada evinizde yangın falan çıkmıştırda itfayeyi aramak için benim arka cevimdeki telefonumu öyle almıştırsın pis sapık!" dedim barana ölümcül bakışlarımı atarak ayaga kalkarken. Birazdan baranin üstüne atlayıp 'Nasumu kirletmişsan, biran önce temizleyecahsan' da diyebilirdim. Şuan barana yukardan bakarken her şeyi yapabilirdim yani. O gücü görüyordum kendimde.

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin