"Seni istemiyorlar."
"Defol buradan."
"Onlara inanma, sana yalan söylüyorlar."
"Kimseye güvenmemelisin küçüğüm."
"Sana yardım edeceğim. Seni kurtaracağım."
ChangKyun son duyduğu cümlelerle gözünü açıp bir noktaya sabitlemişti bakışlarını. Bu sesi daha önce hiç duymamıştı. Oldukça rahatlatıcı bir tonu vardı ve içine hoş bir ferahlık veriyordu. Daha çok duyabilmek için tekrar gözlerini kapatsa da hiçbir şey duyamamıştı. Tekrar kulaklarına o iğrenç ses tonları dolmaha başladığında gözlerini açtı. Bakmayı sevdiği bir resmin önüne geçip kulağına dolan hoş müzikle gözlerini huzurla kapadı. Fakat etraf tekrar karardığında o kulağına dolan hoş müzik sesi yerini kulak tırmalayan fısıltılara bırakmıştı. Bu yüzden gözlerini tekrar açıp önündeki tabloya bakmaya devam etti. Kulağına dolan hoş tını sayesinde vücudu gevşemiş ve oturduğu yerde uyuyakalmıştı.
Telefonundan gelen sesle yerinden sıçrayarak uyanmıştı. Ağzında şekerli bir tat bırakan müziği yarıda kesip aramayı cevaplandırdı.
"Hey ChangKyun!"
Bu ses gözlerinin önüne korkunç görüntüler getirdiğinden gözlerini sıkıca kapatmıştı ChangKyun.
"Biraz daha sakin konuş."
"Oh, üzgünüm dostum. Bir an unuttum. Ben sana bir şey soracaktım. Bu akşam partiye geliyor musun?"
"Cidden bunu bana mı soruyorsun? Partilerde çok fazla ses oluyor ya da değişik görüntüler. Nasıl tepki vereceğimi bilemiyorum."
"Doğru, yine de şansımı deneyeyim demiştim. Neyse, sonra görüşürüz."
"Görüşürüz."
Başta gitmeyeceğini düşünse de gözlerini kapattığı anda kulağına fısıldayan o hoş ses kararını değiştirmeye yetmişti.
"Neden bir değişiklik yapmıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Susurrous [WonKyun]
Fanfiction"Bana fısıldayan onca ses arasından en güzeli seninkiydi." word series #4