TANIŞMAK

77 4 1
                                    

Fotoğrafdaki Zeynep.

"Tanıştığıma memnun oldum Zeynep." Diyerek güzel gülümsemesiyle baktı gözlerimin içine.

Fazla heyecan verici bir durumdu. Ellerimi nereye koyacağımı bile şaşırmıştım. Zaten avuçlarımın içi de terlemişti. Uzun süredir sınıftan kimseyle konuşmamıştım. En son konuştuğum kişide not için bir kızdı. Şaşırmam ve fazla heyecanlanmam gayet normaldi bence. Normal olmayan şey bu çocuğun bir gün içinde bana olan ilgisinin artmasıydı.

"Bende tanıştığıma memnun oldum dedim." Yine kısık bir sesle. Gülümsemesi daha da fazla artmıştı Kerem'in.

"Sanırım fazla utangaçsın." dedi. Evet utangaçtım, hem de fazlasıyla ama bunu direk yüzüme söylemesi daha fazla utanmama sebep olmuştu. İster istemez kendimi savunmaya başladım.

"Hayır ne utanması utanmıyorum." Dedim utançtan ölmek üzereyken.

Muzipçe sırıtıp "Öyle mi dersin?" dedi ve biraz daha yakınlaştı.

Sanırım şu an mahrem alanım içerisindeydi. Ortak havayı kullanıyorduk. Bunu bilmek bile nefes alamama yeterdi. Nefes alamadığımı fark edince biraz geri kaydım.

"Ne iste miştiniz?" diye sordum. Hala gözlerimin içine bakıyordu. Fazla bakışmıyor muyduk?

" Sadece tanışmak istemiştim." dedi umursamazca.

Tanışmak istemiş demek ki. İnsanlar tanışırken ne yapanlardı ki? Biz biraz önce tanışmıştık sanırım ve bitmişti.

"Tanıştık." dedim bende umursamazca.

"Hayır." dedi. Sesindeki naziklik hala yerini koruyordu ama neşesini kaybetmişti. "Yakından tanımak istiyorum. Tabi ki de izin verirseniz."

Ne diyeceğimi bilememiştim. Böyle bir teklifi daha önce almamıştım. Yalnızlığı severdim. Peki biri için bu düzenimi bozmaya değir miydi?

Sanmıyorum. Yakınlık insanı yıpratırdı, acı verirdi. Her kitapta öyle olmaz mıydı? Gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu. Ama evet diyemezdim, demeyecektim

"Kusura bakmayın ama kimseyi yakından tanımak istemiyorum."

Üzülmüşe benziyordu Kerem. "Tamam . Yakından tanışmak isterseniz ben her zaman burada olacağım hanımefendi." Deyip usulca kalktı yanımdan.

Hayır demiştim ama fazla gelmişti kalbime hayır demek. Evet diyemezdim ki . Kalbim şimdi biraz üzülürdü ama ileride evet dediğim için paramparça olabilirdi.

Utangaç olduğum kadar korkağında tekiydim. Evet demeye cesaretim yoktu ve olmayacaktı.
Hayır demenindi verdiği ağırlıkla toplanmaya başladım. Sanki nefes almak daha zor olmuştu. Bir daha bakamamıştım onların tarafına. Ama Melis'in ince sesi bazen ulaşıyordu duymak istemeyen kulaklarıma. İkide bir Efe'ye kur yapıyordu ve bu mide bulandırıcıydı. Efe bu kızı nasıl çekiyor anlam verememiştim.

Neyse onları artık düşünmemem gerekiyordu. Bu gruba bir daha bulaşmamam gerekiyordu. Kalp ve akıl sağlığım için bu en önemli kuraldı.

Sınıftan çıkıp kantine indim. Bu ders de uyuyamamıştım ve önümde çok fazla ders vardı. Sonradaki ders modül dersiydi ve uyunamayacak kadar önemliydi. Bu yüzden şekersiz bir kahve içmem çok iyi olacaktı. Kantine gidip bir kahve aldım ve rasgele bir masaya oturdum. Handan hoca dersi yarıda bıraktığı için diğer derse çok fazla zaman vardı.

Yavaşça kahvemi içmeye başladım. Ama aklim hala Kerem'deydi. Evet desem neler olurdu acaba, demeden edemiyordum.

Hem kahvemi içip hem de etrafı izlerken Efe girmişti kantine, tek başınaydı. Acaba Kerem ve diğerleri neredeydi? Umutsuz vakaydım sanırım, unutmam gerekirken daha fazla düşünür olmuştum.

Efe kendine kahve almıştı. Bu arada kimdi bu çocuk? Daha önce gördüğümü hatırlamıyordum ve Handan hoca Efe'yi tanıyordu. Kızlar hangi ara hayranı olmuştu? Çok mu fazla içime kapandım da bu kadar olayı kaçırmıştım.

Düşünceler birbirini kovalarken. Efe benim tarafımdaki masalara doğru gelmeye başlamıştı. Sinirli ve umursamaz bakışları vardı. Bu bakışları kaçıracak kadar hayattan kopmuş olamazdım. Neden görmemiştim ki? Bu kadar soru beynime fazla gelmiş olacak ki artık düşünemez olmuştum.

Kahvemi boş boş izlerken yanımdaki sandalye çekildi ve Efe oturdu. Bugün hayat neden bu kadar şaşırtıcı ve isteğim dışında oluyordu olaylar? Ağzım açık Efe'ye bakarken sinirli bir şekilde bana baktı.

"Seni bir daha Kerem'in yanında görmeyeceğim Zeynep, sana ilk ve son uyarım. Bir dahaki uyarı sözlü olmaz canını yakar."

Deyip hızla kantini terk etti. İsmimi nerden biliyordu? Hem neden Kerem'den uzak durmalıyım ki? Beni öylece sorularla bırakıp gitti. Düşüncelerimi altüst edip gitti..

Bi'ZebanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin