İDOLÜM BANA AŞIK OLUYOR!

İBAO / İLK BÖLÜM

MULTİ AYCAN İYİ OKUMALAR :*

Kızım sen nasıl bir kızsın ? Nerde hata yaptık bilmiyorum ki. Git bir gez diğer kızlar gibi ol. Sana nerdeyse oğlum diyicem en çok da ondan korkuyorum ya zaten.

Ya anne gider misin başımdan  ? Ben maç izleyeceğim.

Annem soylenerek aşağı indikten sonra bende rahatça maçımı izleyebilecektim artık. Evet kızlar maçı çok severek izliyorum. Diğerleri gibi olamıyorum birçok kere denedim ama olmadı başaramadım. Topuklu ayakkabı giydim,düştüm. Makyaj yapiyim dedim Makyajdan çok herseye benzedi. Maşa yapiyim dedim ellerimi yaktım. Yani bir türlü olamadım. Hatta bir kız idölüm bile yok. Erkek idölüm var. O kadar yakışıklı ki anlatamam. Savaş Tolga Beybolu bütün kızlar ona hasta. Ben bile ona bayılıyorum sonuçta diğer kızlar nasıl bayılmasın. Ama simge benim gibi düşünmüyor. Simge mi kim  ? He evet simge benim dostum , kardeşim , en yakın arkadaşım. Ona göre savaşın kardeşi  poyraz daha yakışıklıymış. Poyrazin da gideri var ama bir savaş etmez benim için. Bi kere poyraz çok soğuk biri itici bir tipi var. Bu düşüncelerimden sıyrılmamım nedeni telefonumun çalması oldu. Ekrana baktığımda çocukluğum yazdığını gördüm yani bu simge oluyor.

- aycan hiç konuşmadan beni dinle. Hemen bize geliyorsun ve bizde kalıyorsun bu demek oluyor ki duygu teyzoşu ikna etmen gerek. Ben bir kaç kişi daha çağırdım ufak bir eğlence yapıcağız. Hadi öptüm seni seviyorum çabuk gel.

Cevap bile vermeden suratıma kapattı. Ben onun bu haline gülerken bir yandan da annemi nasıl ikna edeceğim geldi aklıma. Normalde annem simge hariç kimseye kolay kolay gitmeme izin vermezdi ama simgenin kardeşiyle kavga ettiğimi görünce oraya da çok kısa süreliğine gidebiliyordum. Bazı anneler var Çocuğu onun umrunda olmaz benim annem var bide bildiğin ondan izinsiz birsey yapsam beni hiç düşünmeden öldürür. Artık onu ikna etme zamanı geldiğinde merdivenlerden aşağı inip koltukta oturmuş dizi izleyen annemin yanına gittim. Kendimi yanına atıp ona baktığımda bana  anlamsız bir şekilde baktı ve konuşmaya başladı.

- ne istiyosun aycan  ?

- anne bu gece simgelerde..

- Hayır

- neden ya  ?

- bu konu konuşmaya kapalıdır aycan bitti.

- anne bir kere de bir dediğimi ikiletme. Bi kere olsun izin ver. Ölmezsin merak etme.

- seni düşünmekte yaramıyor. Biz senin için uğraşıyoruz kızım senin başına bişey gelmesin diye.

- hıhı zaten simgelerde başıma bişey gelicek.

- iyi tamam git ama yarın akşam evde ol.

- ben seni yerim yer sultanım. Öptüm seni ben eşyalarımı hazırlayıp çıkıyorum.

- tamam .

Büyük bir mutlulukla yukarı odama çıktım ve eşyalarımı hazırlamaya başladım. Bir iki tane kombin bide gecelik koyup sırt çantamın fermuarını kapattım. Ah, bişey unuttum. Hemen koşup yatağımın üstünde duran savaşın fotoğrafını elime aldım ve öpüp çantama attım. Onsuz asla !

- ben çıkıyorum annişim.

- tamam kızım dikkat et görüşürüz.

Anneme öpücük atıp kendimi kapının dışına attım ve yürümeye başladım. Saat 9.00 olmuştu. Bu saat erken olmasına rağmen bizim sokakta pek kişi olmazdı. Böyle umarak yola devam ettim. Yanıma bir araba yaklaştı. Önde 2 kişi arkada da 1 kişi olmak üzere 3 erkek vardı içinde. Şimdiden sinir kat sayım tavan yapmıştı bile. Şoför koltuğunun yanındaki kişi cami açarak

- piştt güzelim bırakalım mı seni gideceğin yere hem biraz takiliriz ha ne dersin

Diyip göz kirpti. Sakin ol aycan sakin ol. Onları takmamaya çalışarak yolumda yürümeye devam ettim. Ta ki tekrar konuşana kadar.

- sana diyorum sana.

- lan siktir git akşam akşam sinirlendirmeyin beni. Hadi yolunuza.

- sen sinir olursan nolur bebek.

- yeter lan diyerek çantadaki biber gazını çıkarıp gözlerine sıktım. Acıyla inleyerek bittin sen diye bişeyler geveliyerek Arabadan indi ve yanıma geldi. Bende gel gel gelirsen göreceğinde var diyerek geçirdim içimden. Bana daha çok yaklaşıp kolumu tutmak için bir hamle yaptığında kolunu tutup yüzüne yumruğu caktim. Şaşırmış olacak ki bişey yapmadı. Arabaya giderek sür lan sür deli bu dedi ve kaçtılar. Bende zafer kazanmışcasına gülerek yoluma devam ettim. 10 dakika sonra simgelere vardığımda kapıyı gatnem kardeşi eylül açtı. Ona selam dahi vermeden omuz atarak içeri girdim. İçeri de erkekte vardı. Simge de benim gibi bir kızdı pek hoslanmazdi erkeklerden. Onunla bana erkek fatmalar ismini takan bile olmuştu. Biri bana elini yumruk yapıp bana uzattığında selam verdiğini anladım. Bende ona aynı şekilde yaptım ve yumruklarımızı tokuşturduk. Benimle konuşmak için birsey diyecekti ama Simgeyi gördüğüm gibi yanına gittiğim için diyeceğini diyemedi.

- burda niye erkekler var.

- sanada meraba kardeşim. Erkekleri ben çağırmadim eylül çağırmış. Bilirsin erkek sever.

Dediğinde yüzümü burusturdum. Bu eylülü hiç sevmedim sevemedim. Aklıma kavgamiz geldi. Yine erkek bağımlılığı yüzünden çıkmıştı kavga.

FLASHBELLEK

AYCAN diye bana biri bagirdiginda arkami döndüğünde eylülün bana tokat atması bir oldu. Soran gözlerle ona baktığımda bi kere daha tokat atacakti fakat elini tuttum. Ne yapıyorsun diye sorduğumda bana bağırmaya başladı

- Sen nasıl  bir adisin. Erkek arkadaşımı nasıl ayartırsın.
Bu kadarınıda beklemezdim kaltak.

- Ne diyosun lan sen ?

- Erkek arkadaşım senden hoslasindigini senin de ondan hoşlandığını söyledi.

- Sen ne dediğini farkında mısın ? Öyle bişey  yok kızım

- O öyle dedi ama

- Her ne kim söylediyse ki benim bu umrumda degil siktir  git şurdan elimde  kalcaksın.

Anlamsızca  bana saldırmaya başladı. Bende kendimi  tutamadım ve kavga etmeye başladık. Sonra annem gördü ve olanlar oldu.

ŞİMDİ ZAMAN

Simgeyle yan yana oturup konuşmaya  başladık. Partide ki kızların giydiklerine,  saçlarına, yüzlerine sürdükleri boyalara ve ne kadar yapmacık olduklarına kadar süzdükten sonra mutfağa bişeyler içmeye gittik. Mutfak tezgahina yaslanıp kokteylimi içerken yumruk tokuşturduğumuz çocuk geldi.

- nereye gittin öyle hemen  ?

- pek ilgilendirdiğini düşünmüyorum.

- aslında evet gerçekten ilgilendirmiyor. Bu arada ben ekin

- aycan diyerek uzattığı elini sıktım.

- memnun oldum aycan. Ah dur yada sert kız falan mı demediydim diyip güldü.

-  aycan demen yeterli diyip gulusune eşlik ettim.

Konu konuyu açtı. Sevgilisi onu terk etmiş falan. İyi çocukmuş. Oda benim gibi savaşı sevmiyomus ama. Hatta ondan nefret ediyormuş.

- onu tanıyorum ve ondan nefret ediyorum en bir numaralı düşmanım.

Dediğinde ağzım açık kaldı. Ekin savaşı tanıyordu!  Inanmiyorum beni onunla tanıştırmasi lazım. Her ne kadar düşmanı olsa da !

Beğenmeniz dileğiyle....