Multi savaş. Iyi okumalar.
"suan sadece saçmalıyosun aycan. Seni onunla tanıştıracağımı düşünmüyorsun heralde."
" ekin neden anlamıyorsun ? Onu çok seviyorum lütfen yalvarıyorum bak. Beni onunla tanıştırman gerek. "
" Üzgünüm böyle bişey yapamam. " diyerek yanımdan gitti. Yok böyle olmaz benim kesinlikle savaşı görmem lazım. Neden anlamak istemiyor ki ?. Onu çok seviyorum ve tanışmak istiyorum. Bunalmışçasına oflayarak içerideki yerimi tekrardan aldım. Ekin bu sefer başka bir kızın Yanındaydı. Benim ona baktığımı fark edince göz kırpıp gülümsedi. Ben ona sadece göz devirip bakışlarımı başka bir yere çevirmekle yetindim. Anlamıyorum insanlar neden böyleler ? Yada ben mi çok gereksiz yerlerde ciddi oluyorum ? Belki de sadece gevşemem gerek. Kendimi biraz daha olsun rahat bırakıp gülümsemeye çalıştım ve evdeki kisileri seyretmeye başladım. Bazıları sadece konuşuyorlardı. Bazıları sevgilileriyle gelmişti. Bazıları ise benim gibi tek oturup duruyorlardı öylece. Aslında burda birçok arkadaş bulabilirdim kendime. En azından şimdilik sıkılmaktan kurtulurdum. Karşı koltukta oturan kızın yanına gittim ve tanışmak için elimi uzatıp " Merhaba ben aycan " dedim oda gülümseyerek " bende pınar" dedi ve uzattığım elimi sıktı. Doğru söylemek gerekirse burdaki birçok kızdan daha güzel ve doğaldı. En azından yüzüne boya badana yapmamış ve ağzını yaya konuşmuyordu. Pınarla bayağı bir sohbet ettikten sonra simgenin yanına gittim. Simge ekin bir kız ve bir erkek daha vardı ve konuşuyorlardı. Onlarla da tanıştıktan sonra kızın isminin derin erkeğin ise mert olduğunu öğrendim. Iste şimdi boş yere ciddi olduğumu anladım. Deli gibi konuşuyor ve kahkahalarla gülüyorduk. Yanımıza pınarı da çağırdık ve daha fazla gülmeye başladık. Mert saçma sapan espriler yapmaya başlayınca bazılarına gülüyor bazılarına ise lanetler okuyorduk. Mert arada bir Pınara kaçamak bakışlar atıyordu bunu yakalıyordum. Ama pınar pek bakmıyordu ona daha doğrusu pınar sadece bize katılıyordu ilgilendiği falan yoktu kimseyle. Ekin simgeyle aramıza girip kollarını omuzlarımza koydu. Ona kırgındım bu yüzden elini geri ittirdim ve mertlerin olduğu tarafa geçtim. Mert anlamış olacak ki " aranızda bişey mi var " diye konuşmaya başladı. Bende içeceğimden bir kere daha içip yok bisey diyip konuyu kapatmaya çalıştım. Ekin benim aksime sinirli ve yüksek ses tonuyla " evet var bişey aycan gerizekalı Savaşla tanışmak istiyor " dediğinde ağzına bir tane çarpmak istedim ama simge benden önce davrandı fakat o kafasına vurdu ve " seni parçalar " diyerek sinirden kudurmus beni gösterdi. Evet gerçekten onu parçalamak istiyordum. Sensin gerizekalı be diye bağırmak istedim ama kendimi tuttum ve sadece sert sert bakmaya başladım. Çünkü hiç konuşmadığım tanışmadığım adam için arkadaşımla tartışmak istemedim. Evet ekini de tanıyalı çok olmadı ama sonuçta savaşı tanımıyordum. Bu nedenle sakin olmaya çalıştım ve tekrar konuşmaya katıldım. Biraz daha konuştuktan sonra derin benim gitme vaktim geldi diyerek gitti. Mertte onu evine bırakmak için oda evden çıktı. Sonra ekin yanıma geldi ve konuşmaya başladı.
" onu neden bu kadar seviyorsun ? Ne buluyorsun onda ? "
" sende bulamadığımı buluyorumdur belki ha ne dersin ? "" aycan evet o çok yakışıklı evet o her kızların hayalini süsleyen erkek ama hiçbir zaman sana bakmayacak anla bunu "
" ben zaten bana baksın demiyorum. Sadece bir kere hayallerimi süsleyen adamı, duvarımı fotoğraflarıyla gizleyen adamı , idolümü görmek istiyorum. Sende artık bunu anla." Hem ayrıca sen neden ondan bu kadar nefret ediyorsun anlatsana.
" senin gibi benim de kız kardeşim ona hastaydı. Ne biliyim böyle canı pahasına seviyordu onu. Bir gün onu bir cafe de arkadaşlarıyla otururken gördü. Savaş diye bağırıp ona doğru koşmaya başladı. Savaş kız kardeşimi gördü ama hiç ona pas bile vermedi. Tam cafeye bir kaç adım kalırken tırın altında kaldı. Onun o acı çeken sesi ve son nefesini orda savaşın uğruna vermesi bana çok koydu. Ne yaptıysam olmadı kardeşim orda hayatını kaybetti. O şerefsiz için kendi canına kıydı. Yerini yurdunu araştırdım buldum onu. İntikam almak istedim. Biraz hirpaladik birbirimizi. Ve şimdi biri gelmiş beni onunla tanıştır diyor. Neymiş onu çok seviyormuş görmek istiyormuş. Benden bunu sakın bekleme aycan sakın. "
Diyip gözünden düşen yaşı göstermemeye çalıştı. Kızların ağlaması değil de erkeklerin ağlaması bana çok kötü geliyordu. Anlamsız yere bende üzülüyordum. Çünkü kızlar en ufak bişeye bile ağlarlardı ama erkekler öyle değildi. En azından biraz daha kendini iyi hissetmesi için ona sarildim oda ellerini belime doladı.
" kardeşim benim tek mutluluğumdu aycan. Onu orda öyle görmek beni bitirdi "
" Özür dilerim ekin ben böyle bişey olduğunu bilmiyordum gerçekten çok özür dilerim. Bir daha böyle bir konu asla açmayacağım. Biliyorum ağlama artık desem de boş gelicek ama ağlama ekin güçlü ol. Kız kardeşinin seni böyle görmesini istemezsin değil mi ? Şimdi sil göz yaşlarını. "
Haklısın dedi ve gözlerini sildi. Gerçekten çok merak ediyordum nasıl bir kız olduğunu. Ama şimdi ekine ben senin kız kardeşini çok merak ettim bi göstersene diyemezdim . Çocuğun yarasına tuz basmak istemedim. Kafası dağılsın diye bir konu açmaya çalıştım. " ee sen ne zaman sünnet oldun " diye saçma bişey söylediğim de ekin kahkaha atarak gülmeye başladı. Aferin aycan sana ne zaman sünnet oldun ne ya ?. Ama ekini güldürmeyi başarmıştım. Bu yüzden kendimi tebrik ettim. Bir yandan da söylediğim şey yüzünden utanıyordum.
" valla kanka 5-6 yaşında falan olmuşumdur heralde." Dediğinde beni bozuntuya vermediğini anladım. Minnet dolu bakışlarımı yollamakla yetindim. " bana iyi geliyorsun aycan " dediğinde ise Şaşırmıştım kankam olmasa sulandıgını falan düşünebilirdim ama ekin öyle bişey yapmazdı.
" eyvallah kanka " diyip Öküzleştiğim de burnumun ucuna vurup şebek dedi. Birlikte gülmeye başladık yine. Simge kolumdan tutup ekine " arkadaşını çalıyorum " dedi ve bişey demesine kalmadan beni başka tarafa doğru yürütmeye başladı.
" ya sen beni niye daha yeni tanıştığın biriyle satıyorsun. Sen benimsin kızım."
" bi sakin ol . Seni sattığım falan yok. Çocuk neler yaşamış kanka o yüzden Yanındaydım. Diyip herseyi anlattım. Bu sefer beni tek bırakıp koşarak ekinin yanına gitti. Elini omzuna koydu ve dedi ki " bak Ekincim senin kankan yani aycan benim kankam. Benim kankam yani yine aycan yine benim kankam okeyy ?" Dediğinde ilk anlamadım ne yapmaya çalıştığını ama sonradan ekini güldürmek için olduğunu anladım. Başarmıştı da. Ekin " git kendine başka kanka bul o benim " diyip beni yanına çekti. Bu sefer simge " hadi lan ordan o benim diyip " yanına çekti beni. Böyle birkaç kere daha yaptılar. Bende dayanamayıp " ay yeter be son kararım Simgeyi seciyorum " diyerek simgenin yanına geçtim. Simge de zafer kazanmiscasina gülerek ekine nolduu bakışları atıyordu. Ekin de simgeye sonra görüşürüz bakışları atıyordu. Yani bu demek oluyor ki sen görürsün . ( kurduğum cümlenin ne kadar açıklayıcı olmasi kalp ben :)
EVET BU BÖLÜMÜNDE SONUNA GELMİŞ BULUNMAKTAYIZ. ŞÖYLE BIR ŞEYE KARAR VERDİM ARKADAŞLAR. HER BÖLÜM BIR HAFTADA BİR GELECEK. ÇÜNKÜ İKİ GÜN ARAYLA 3 BÖLÜM YAZDIM. HEPİNİZİ SEVIYORUM. GÖRÜŞÜRÜŹ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDOLÜM BANA AŞIK OLUYOR!
Genç KurguAycan diğer kızlara göre çok farklı bir düşünce yapısına sahip bir kızdır. Normal bir kız kadın birini idol olarak görürken aycan erkek birini idol olarak görmektedir. Bakalım neler olacak ?