"Saat: 15.28, Yer: İzlanda, Reykjahlid"
44.gün
Mert yanında 6 askerle ufak bir çiftlik evindeydi. İkisi sol tarafı, üçü sağ tarafı ve onla birlikte bir asker de dışarıyı gözlüyorlardı. Bir süre sonra ortaya toplanıp gördüklerini aktarmaya geçtiler:
"Sağ tarafta neler var?"
"Benzin istasyonunda çok sayıda Ninja Bot ve 3 metrelik Şahmerdan Devi var, süper asker. Kısacası bizi parçalarımıza ayırırlar."
"Hm, doğru diyorsun. Bizim baktığımız yön şuan için temiz, lazer toplarımız da birkaç dakikaya geldiğimiz tepeye çıkacaklar. Peki, sol tarafta durumlar nasıl? Oradan Tiger mobil tanklar gelecek diye biliyorum."
"Bir hareketlilik görmedik ama çok fazla bina var, gelenleri önceden görüp pusu kurmuş olabilirler diye düşünüyoruz."
"Peki, o zaman planım şu. İki ve dört kişi olarak gruplara ayrılacaksınız. İki kişili grup getirdiğimiz piyade jetiyle sol tarafı gözlemleyip tanklara görüş sağlayacaksınız. Diğer grup ise lazer toplarını birazdan cihazlarınıza göndereceğim çizimdeki gibi yerleştirecek, umarım düzgün ateş ederler de Severni adasındaki olay tekrar yaşanmaz. Neyse ben de benzin istasyonuna gidip oradakileri etkisiz hale getireceğim. Anlaşıldı mı?"
"Anlaşıldı!"
"O halde iyi şanslar beyler, dikkatli olun."
Mert hızlıca kapıyı kırıp çıktı, ardından piyade jetleri ve diğer dört asker görev yerlerine doğru gitmeye başladılar. Tepeye giden dört askerlerden birisi "Severni adasında ne oldu?" diye sordu. Aralarında en yaşlısı ise gülümseyerek "Tam omzundan bir lazer güllesi yedi ve havada taklalar atıp kıç üstü bir buz parçasının üzerine düştü." dedi. Bir anda hepsi kocaman bir kahkaha attı ve bu kahkaha sesleri Mert'e kadar geldi. Yapacak bir şey yoktu, savaşa odaklanmalıydı. Bir anda üstüne atlayan büyük robotun göğsünden elektrikle büyük bir delik açıp gelen Ninja Bot'lara saldırıya geçti. Uzun menzilli silahları olmadığı için çok rahat bir şekilde savaşıyordu, ta ki arkadaki Şahmerdan Devi birliği tankların zırhını delmek için lazer silahlarını çıkarana kadar. Etrafındaki ufak olanları tek tekmeyle indirip hızlıca koşmaya başladı. Mermiler oldukça hızlıydı ama ufak ayak hareketleriyle kaçmak mümkündü. Diplerine yaklaşınca sırasıyla hepsini yok etmeye başladı. Önce klasik bir döner tekmeyle birisinin kafasını deldi, sonra büyük bir elektrik saldırısıyla birçoğunu küle çevirdi. Geriye sadece Ninja Bot'lar kalmıştı.
"Yer: İzlanda, Laugar"
Maria dürbünlü tüfeğiyle kafasını çıkaranı vuruyordu. Şimdiye kadar kaçırdığı yoktu ama üstünlük hala düşmandaydı. Hızlıca telsizden yakınındaki askerlere "Fazla içeri girmeyin, ağır zırhlı piyadeler gelene kadar güvenli alanı korumalıyız." diye çağrı yaptı. Binaların arasına daha fazla girmeden buldukları yerde siper alıp gelen robotlara ateş açtılar. Ağır zırhlıları taşıyan gemi 4 dakikaya oradaydı ki buradaki askerlerin robotlara o kadar dayanması mucize gibi bir şeydi.
Geçen 4 dakika sonunda büyük taşıma gemisi ufacık zarar almadan yüzme havuzunun yanındaki otellerin biraz uzağındaki sahaya iniş yaptı, ardından piyadeler fırlayıp geriye kalan son robotları indirmeye başladılar. Maria ise ona saldıran Ninja Bot'la bir otelin çatısında dövüşüyordu. Birkaç saniye içinde sağ bacağı ve sol eliyle kavradığı dürbünlü tüfeğiyle robotun kafasını sıkıştırdı, belinden bıçağını çıkarıp kafasına geçirdi. Ayağa kalkacakken telsizden Mert'in seslenişini duydu:
"Maria, orada mısın?"
"Evet."
"Ağır zırhlı piyade desteği lazım ama komutanlarına ulaşamıyorum, duyduğuma göre oradaymışlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Hata
Science Fiction"Öyleyse hayatını da kaybetmesi mi doğru olan ya da ne olursa olsun yaptığı hatayı düzeltmek mi? Peki, ikisinin de seçilebileceği bir yol olsaydı nasıl olurdu?" 2053 yıllarında keşfedilen yeni bir maddeyle güç dengeleri oldukça değişmişti, tabi deği...