2.Bölüm • Kargaların Matemi

19.1K 835 222
                                    

NP: Welshly Arms, Bad Blood

Yeniden merhaba, canlarım. Evde kaldığım süre boyunca bölüm yazmaya devam edeceğim. Bir yandan YKS'ye de çalışıyorum. Siz de bu süre zarfında lütfen evde kalın. Bu günleri sapasağlam atlatmayı diliyor ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Okuduktan sonra oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar.

Güncelleme: Karantina dönemini sağlam atlatmayı dilerken COVID geçirdim :))

Güncelleme: Karantina dönemini sağlam atlatmayı dilerken COVID geçirdim :))

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2.BÖLÜM: KARGALARIN MATEMİ

19 Eylül 2018, Çarşamba

Hayat çok garipti. Birkaç gün öncesine kadar kuzenleriyle aralarının kötü olduğunu dile getirip duruyordular. Şimdiyse birini sonsuzluğa uğurluyordular hep birlikte.

Lagün'ün bildiği tek bir şey vardı: Ölümü onu etkilemişti. Bu, yadsıyamadığı bir gerçekti. Ve bu etki ne zaman son bulurdu, tahmin edemiyordu.

Pelin'in cenazesi oldukça kalabalıktı. Yakın akrabalar dışında Avcı Kargalar'ın çoğu öğrencisi ve öğretmeni de bu hüzün dolu vedaya ortak olmuşlardı.

Okulu temsil etmek amacıyla Nilüfer öğrencilerin en önünde duruyordu. Kadın elindeki beyaz bez mendille gözyaşlarını silerken Lagün'ün gözleri arkasında sıralanan öğrencilere kaydı. Her ne kadar sevmese de Melis'in dolan gözleri dikkatinden kaçmadı. Bu ölüm Avcı Kargalar'ı beklediğinden fazla etkilemişti, bayağı fazla.

Lagün ayrı duruyordu onlardan. Kuzey'le birlikte annesinin yanındaydı. Ara sıra ayakta durabilmek için Büşra'nın eli Kuzey'in koluna gidiyor, ondan destek alıyordu. Pelin'in ölüm haberini alınca perişan olmuştu. Lagün ve Kuzey onu ne kadar sevmiyorsa Büşra da o kadar çok seviyordu Pelin'i. Kendisi doğurmadığı halde hiçbir zaman sevgisini ve yardımını ondan esirgememişti.

Sonunda tabut açıldı ve Pelin'in ölü bedeni kefeni içinde dışarı çıkarıldı. Tunç ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Bir yandan kızının cesedini mezara yerleştirmeye çalışan kardeşine yardım ederken diğer yandan derin derin nefes alıyor, göğsünün acıyla şişmesine izin veriyordu.

Lagün etrafı incelemeye devam etti. Bunu yapmak zorundaydı. Çünkü kuzeninin üstüne atılan kürek dolusu her toprağı gördükçe bastırmak istediği duyguları gün yüzüne çıkacak, bir süre sonra gözyaşı ve boğazını parçalayan hıçkırıklar şeklinde firar edecekti.

Annesinin yanında zar zor ayakta duran yengesine döndü bakışları. Tülin'in koluna girmiş, içinde tutmaya çalıştığı küçücük umutla kızının ölmediğine, öldürülmediğine inanmak istiyordu. Kızının üstüne atılan her toprak parçasının ardından hıçkırıkları boğazına dolanıyor, aldığı nefesi yarıda kesiyordu. Toprakla dolan mezara baktığı her saniye içindeki umut kırıntıları yavaş yavaş tükeniyordu.

KARANLIK KOLEJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin