Zeynep olarak bindigim otobüsten Nehir olarak indim. Hiç bilmediğim bu şehirde tamamen yalnizdim artık. Geçmişi geride bırakıp yeni bi hayat için ışte buradaydım. Otobüs yolcuları bırakıp gitmişti ama ben hala ne yapacağımı nerden baslayacagimi düşünüyordum otobüsten indigim yerde. Karnimin guruldama sesiyle ilk yapmam gerekenin biseyler yemek olacağı belli olmuştu.yol boyunca birşey yememistim ama biraz daha dayanip internette gördüğüm karşıyaka sahilinde yiyebilirdim yemegimi . Otogardan çıkıp Karşıyaka metrosuna bindim. Kalabalığı oldum olası sevmezdim zaten o yüzden gelmemiş miydim bu şehre. 8 saatlik otobus yolculugunun ustune birde simdi metro dedikodusu dinlememek için kulakliklarimdan yardım aldım ve mp3 den rasgele bi şarkıyı baslattim sesi de iyice acarsam tamamdir. Resul dindar sen gel bari nin melodisini duymamla gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım. Hepi topu 10 dk uyumustum ama sanki günlerce uyumusum gibi yorgunluğumdan eser kalmamıştı. Ah bide kulakligim kulağımdan çıkmasaydı kesin yok boyunca uyurdum. Bakislarimi yola çevirdim. Duman bekle dedi gitti çalarken istemsizce geride boraktiklarimi düşündüm kesinlikle özlem yoktu icimde ama ne yapıyorlar şimdi rahatladılar mi diye düşündüm .
Ve ışte karşıyaka sahilindeydim. Hayallerimin şehri artık hayal değildi. Gördüğüm ilk pastaneden 4 tane boyoz aldım. Bütün gezi programlarında imrendirerek anlattıkları için bu kadar fazla almıştım ama yetecek gibi de durmuyordu. Bir markete de girip 1 lt lik ayran alınca ışte kahvaltı hazır . Sahil kenarında bi banka oturdum denizin kokusunu huzurun kokusunu cekebildigim kadar içine çektim. Boyoz paketini açıp sonrada ayranı açtım, boyoz daha ilk isirikda birdaha benden vazgecemeyeceksin diyordu sanki bayilmistim bu lezzete . Paketi bitirmem 10 dk sürmüştü ama tamda tahmin ettiğim gibi doymamıştım . Tekrar ayni pastaneye gidip 4 tane daha aldim ancak sahile geri döndüğümde boş bank kalmamıştı. Benim kalktigim bankta benimle aynı yaşlarda bi kız tek başına oturuyordu . Biraz cekinsemde yanına gidip " oturabilir miyim " diyerek izin istedim. Kız cevap vermek yerine başını olumlu anlamda aşağı yukarı sallayinca tereddüt etmeden bankin sağına oturdum ve tekrar paketi açıp elime aldığım ilk boyozu " yer misin " diyerek kıza uzattım . Teşekkür ederek aldı ve yemeye başladı . O ana kadar acıkmış olduğunu farketmemiş gibiydi. Büyük bi iştahla boyozu yerken boğazında kalmaması için ayran şişesini uzattım ama icecegini sanmıyordum çünkü böyle bişey beklemediğim için bardak alma gereği duymamıştım. Kız 1 -2 saniye bana bakti sanırım içip icmemekte tereddüt etti ama daha sonra o da şişeyi kafaya dikip içmeye başladı. Bütün paket bitmişti ve bu defa doymustum. Kafamı denize çevirdim ve dakikalarca denizi izledim. Deniz vapurlar karşımdaki konak o kadar güzeldi ki en kısa sürede vapura binip konak a gitmem gerek diye düşündüm. Ben bu düşüncelere dalmışken bianda omzumda hissettiğim bi el beni dusuncelerimden uzaklaştırdı.
" dalmistin ben ebru "
" bende ze... nehir memnun oldum" diyerek bi anda artık zeynep olmadigimi hatırladım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK GEÇMİŞ
Genç Kız EdebiyatıZeynep den Nehire geçiş yapmıştım .Zeynep e dair herseyi unutmak istedim ama buna izin vermediler.Geçmişimin soğuk nefesi hep ensemdeydi. "Zeynep sen misin? Nasıl ya ben seni öldü sanıyordum " dedi burak peki bu nasıl olur onun burda ne işi var . An...