Metalciler

2

— Ne hakkında konuşacaktın?

— Duyduğum kadarıyla bas gitar çalıyormuşsun.

— Evet çalıyorum. Konumuz bas gitarla mı ilgili?

— Aslında evet. Bir grup kurmayı düşünüyoruz, ben ve bir arkadaşım. Ben elektro gitar, arkadaşım ise bateri çalıyor.

— Ben de bas gitar mı çalacağım?

— Öyle düşündük, eğer istersen.

— Daha adını bile bilmediğim biri bir yerden bas gitar çaldığımı öğrenmiş ve bir arkadaşı ile kuracakları grup için bana bas gitaristlik teklif ediyor. Sence bu normal mi?

— Pek normal değil, kabul ediyorum. Ama bu akşam çıkıp birbirimizi tanısak da öyle karar versen? Ben Demir bu arada.

— İnek tipin yok, biliyor musun bilmem ama yarın Kimya sınavı var. Kopya hazırlamam gerek.

— Bir an çalışmam gerek diyeceksin sandım. Kopya hazırlamakta iyiyimdir, sana tavsiyem; kopyalarını derslerde hazırla, zaman kazanırsın.

— Sonra sözlüler eksilere düşsün.

— Amacın sınıfı geçmek mi belge almak mı?

— Takdir.

— Amaçlarımız farklı. İstersen sana kopya hazırlamanda yardım edebilirim.

— Neden olmasın? Ama yardımını kabul ettiğim bu akşam birlikte takılacağız demek değil.

— Sadece bir kereliğine... Beğenmezsen hiç yaşamamış gibi yaparız. Düşünsene, dünyaca ünlü bir metal grubunda sahneye çıkıyorsun.

— Dünyaca ünlü bir metal grubu olacağını nasıl bilebilirsin ki? Neyse, sekiz gibi okulun bahçesinin ana kapısının önünde ol.

— Sekiz gibi görüşürüz o zaman.

— Görüşürüz.

Demir sınıfına çıktığında öğretmen çoktan sınıfa girmişti. Herkes ona bakıyordu.

— Devamsız kaç gün oğlum senin? Her derse geç kalırsan ne olacağını biliyorsundur.

— Hocam özür dilerim. Bir daha olmayacak.

— Sadece bu dönem dördüncü bir daha olmayacak sözünü verdin, farkında mısın? Geç yerine, bir daha da geç kalma yok yazarım.

Demir "Bu adam manyak mı?" diye düşünmekten kendini alamadı. Adam koyun sayar gibi geç kaldığı günleri sayıyordu sonuçta.

Otuz dakika sonra Mert yanına geldi.

— Konuştun mu hocayla?

— Hocayla konuştum, Melisa ile de konuştum. Kız tripleri ne zormuş be arkadaş!

— Ne oldu ki?

— Gelmeye niyeti var, ama "Yok daha adını bile bilmediğim biri bana bas gitaristlik teklif ediyor." falan. Sinirimi bozdu kız.

— Kıza adını söylemezsen tabi trip atar. Ne oldu sonuçta?

— Akşam sizin evdeyiz!

— Oha kızı ayaküstü eve mi atacaksın! Git kendi evinde ne yaparsan yap!

— Çalmamızı görmek için gelecek, gitarını da alacak. Böyle saçma sapan şeyler de yapma.

— İyi, gelsin bakalım.

Kalan beş derste de uyuyan Demir'i Mert uyandırdı.

— Tüm gün burada seni bekleyemem! Kalk ve gitarını alıp bizim eve gel!

— Tamam, çantamı toplamamı bekle.

— Kullanmadığın kitaplarını çantandan çıkarma lütfen. Her gün senin çanta toplamanı bekleyemem.

Demir çantasını topladı.

— Hadi çıkalım.