Metalciler

7

Grup kurulduktan üç yıl sonra ulusal bir itibar kazanmıştır. Artık barlarda çalmayı bırakmışlardır, grup adında bir albüm yayınlamışlardır. Mert ile Melisa'nın arası düzelmemiştir. Bir konserden iki gün önce, Demir ile Mert parkta basketbol oynarken oyuna ara verirler:

- Demir, bas gitar için çok iyi birini buldum.

- Ne yapayım?

- Ben de çocuğu izlemeye gittim.

- Çocuğu almaya karar verdin.

- Artık Melisa'ya ihtiyacımız yok!

Demir Mert'e, Melisa ile çıktığını hala söylememişti.

- O kız bize zor anlarımızda yardım etti.

- Biz de onu grupta tutacağız. Sırf vefamızdan. Demir, saçmalama.

- İyi, sen bilirsin.

Akşam Demir Melisa'ya bunu söyledi:

- Bekliyordum zaten. Ama merak etme, sen yine grupta kalacaksın. Bir şekilde...

- Nasıl olacak? O çocuğu aldığı zaman ben gruptan atılmış olacağım. Çocuğun adı neymiş?

- Bilmiyorum.

- Senin için adların bir önemi yok galiba.

- Var, ama sormayı unutuyorum.

- Neyse, konserden önce bunu Mert ile de konuşalım.

Konser gününün sabahı Melisa Mert'e mesaj attı:

- Amacına ulaştığını öğrenmek beni mutlu etti.

Son hazırlıklarda Melisa üç yıllık dik bakışların hıncını çıkarmaya başladı. Mert'e yiyecek gibi bakıyordu. Hatta onu daha da rahatsız etmek için en arkaya geçmeyi bile düşündü.

- Duyduğuma göre yeni bir bas gitaristi gruba alacakmışsın.

- Evet, düşünüyorum.

- Bu durumda ben ne olacağım?

- Gruptan seni çıkaracağım.

- Bu grubu Demir kurdu, bar konserlerini ben ayarladım. Kimin grubundan kimi attığını farkında mısın?

- Bu grubu Demir ile beraber KURDUM! Seni, Demir'in ve BENİM grubumdan çıkarıyorum! Bu konserden sonra grubun aktif bir üyesi olmayacaksın!

Araya Demir girdi:

- Sen o çocukla kesin olarak anlaştın mı?

- Resmi olarak değil, ama ona grupta olduğunu söyledim. O çocuğun adı Kürşat.

- Tamam o zaman, Kürşat'a selamımı söylersin. İkinizin yolu açık olsun, bu konserden sonra senin olduğunu zannettiğin gruptan seni atıyorum! Siz Kaybolmuşlar olarak devam edin. Bu kız zor zamanlarında sana yardım etti, hiç tanımadığı insanların hayallerini yaşatmak için gecenin bir vakti bir yabancının evine gitti.

- Sen olsan yapmaz mıydın? Hem biz onu zorlamadık, o geldi.

- Yapmazdım tabii! Ne de olsa hiç yüzünü bile görmediğin birinin evine gidiyorsun.

- Bu sürtüğü yıllardır arkadaş olduğun kişiye mi yeğliyorsun?

- O 'Yıllardır arkadaş olduğum kişi' grup üyelerini daha iyisini bulunca gözünü bile kırpmadan değiştiriyor. Kim bilir, yeri gelir beni de gruptan çıkarır. Hem o 'Sürtük' benim kız arkadaşım. Bilgilendireyim dedim.

Mert afallamıştı ama belli etmemeye çalışıyordu. İki saat sonra sahneye çıktılar.

Karanlık bir açılıştan sonra Demir seyircilere birkaç kelime söyledi:

- Bu konser grubun bu kadroyla son konseri. Bu yüzden tadını iyice çıkarın millet!

Seyirciler aralarında fısıldaşmaya başladı. Onları susturmak için ara vermeden konsere devam ettiler.

Konser sonunda sosyal medya hesaplarından Mert'in Zindandaki Kaos'tan ayrıldığı mesajı yayınlandı.

Demir ile Melisa bir baterist arayışına girdiler. İki hafta sonra Cenk adında biri Mert'in yerini doldurdu. Demir'in eski arkadaşlarından biriydi. Demir için aktif grubundan ayrılıp onların grubuna girmişti.

İki hafta sonra İzmir'de bir konserleri vardı. Sosyal medya üzerinden yeni kadro eleştirilmişti, ama kimse Cenk'i Melisa ve Demir'le canlı olarak izlememişti.

Sahneye çıkmadan önce Demir'e bir mesaj geldi:

- Dikkatli olun.

Demir önemsemedi. Sahneye çıktılar.

Konser sonrası kimse onlara kötü eleştiride bulunmadı. Cenk'i gruba alarak doğru karar vermişlerdi.

Sonraki hafta Bursa'da konserleri vardı.

Demir'e yine aynı mesaj geldi. Demir tedirgin oldu. Diğer grup üyelerine durumu bildirdi.

- Kendinize dikkat edin.

- Ne oldu?

- Birisi bana mesaj atıyor, son iki konser öncesi. Dikkatli olmamızı istiyor.

- Bilinmeyen Numaralar'dan kim olduğuna baktın mı?

- Numara kullanılmamaktaymış.

- O nasıl oluyormuş? Numarayı yanlış yazmışsındır.

- Konserden sonra hep beraber deneriz.

Konserden sonra Melisa nunarayı denedi, numara Haluk Keçeli isminde birinin çıktı.

- Sana demiştim.

- Arasana şu numarayı.

Aradılar.

- Haluk Bey, rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama telefonunuzdan bize...

- Dikkatli olun.

Karşı taraf telefonu kapattı.

- Adam sadece dikkatli olun diyor.

- Sesi nasıldı?

- Boğuk ama anlaşılır. Sanki kasıtlı olarak boğazdan konuşurmuşçasına.

- Neyse, yarın sabah polise şikayet ederiz. İyi geceler.

- İyi geceler.

- İyi geceler.

Herkes odalarına çıktı. Demir bir duş alıp Melisa'nın odasına gitti. Kapı kilitliydi. Melisa'yı aradı. Açmıyordu. Otel görevlilerini çağırdı. Kapıyı açtılar.

- Hanımefendi dışarıda olabilir, kapı dışarıdan kilitlen...

Gördükleri manzara karşısında donup kaldılar.

Yatağın üzerinde iç organlar bırakılmıştı. Yerde kanla "Dikkatli olun demiştim." yazıyordu.