Metalciler

4

Ertesi sabah, Demir yüzüne poster düştüğü için uyandı. Saat on olmuştu, tüm tatiller gibi değeri bittiğinde anlaşılacak olan bir tatil.

Saat on olmuştu. Melisa'ya numarasını vermiş miydi? Hatırlamıyordu. Mesaj attı.

— Günaydın.

Kendine biraz salata yaptı. Makarna, salata ve patlamış mısır dışında bir yiyecek yapmayı bilmiyordu.

Yarım saat sonra mesaja cevap geldi.

— Günaydın.

— Bugün dışarı çıkacak mısın?

— Numaran bende yok.

— Ben Demir.

— Bunu en başta yazsaydın daha iyi olurdu.

— Bugün çıkıp çıkmayacağını söyleyecek misin?

— Neden bu kadar ısrar ediyorsun?

— Sadece öğrenmek istemiştim. Neyse, boşver.

— Yarım saat sonra basketbol sahasının orada olacağım. İstersen gel.

— Yarım saat sonra görüşürüz.

Demir üstüne siyah bir tişört giydi. Koyu  mavi renk bir kot pantolon. Klasik.

— Ne yapıyorsun?

Melisa'nın sesi arkasından gelmişti.

— Seni bekliyordum.

— Ne yapacaksın?

— Bilmiyorum, biraz dolaşalım mı?

— Dolaşalım.

Öylesine yürümeye başladılar.

— Grup kuruldu sayılır. Peki şimdi ne  yapacağız? Kimse bizi tanımıyor.

— Bir yerde çalmaya başlarız.

— Nerede? Kimse bizi istemez ki!

— Melisa, lütfen biraz daha iyimser ol. Kafelerin olduğu yerlere gidelim, belki bir yer buluruz.

Otobüste geçen yirmi dakika sonrasında hedefe vardılar.

— Ne diyeceğiz? "Biz bir metal grubu kurduk, ve burada çalmak istiyoruz." diyerek kimseyi etkileyemeyiz.

— Konuşurken mutlaka bir şey söyleyeceğiz. Donup kalmayız, merak etme.

— Lütfen benimle ilk konuşmanda olandan daha iyi bir şeyler söyle.

— Sen de yardımcı ol.

— İlk ben konuşayım o zaman, sana bir şey sorulursa ya da aklına bir şey gelirse konuşursun.

— Öyle olsun.

Biraz yürüdükten sonra potansiyel bir yer buldular.

— Bu bar hoşuma gitti.

— Bizim grubun adı neydi?

— Kaybolmuşlar.

— Onun yerine Zindandaki Kaos olmalı bence.

— Bunu Mert'le de konuşmalıyız.

Demir Mert'i aradı.

— Uyandırmamışımdır umarım.

— Uyandırdın. Ne oldu?

— Melisa grup adını Zindandaki Kaos olarak değiştirmemiz gerektiğini düşünüyor.