DANCE PRACTICE || VKOOK

O

Jungkook şaşkınlıktan dolayı havada kalmış kollarını yavaşça büyüğünün etrafına sardı. Tek eli Taehyung'un omzunun bir karış aşağısında onu sarmalarken diğer eli az da olsa sakinleştirme amaçlı saçlarındaydı ve nazikçe o yumuşak saçları okşuyordu.

"Şey... Hyung... Belki pek uygun bir zaman olmayacak ama... Kimden hoşlanıyorsun?"

Taehyung, kendisinden iri bedenin beline sardığı kollarını çözdü ve küçüğünden bir adım uzaklaştı.

"Sadece salak salak konuşuyorum Kook, boşver. Sen de ayakta kaldın. Gel, oturalım."

Jungkook tereddütlü adımlarla büyüğünü takip etti ve salondaki koltuklardan iki kişilik olanına, büyüğünün yanına oturdu. Birkaç saniye süren sessizliği bölen yine kendisi olmuştu.

"Hyung, iyi görünmüyorsun. Konuşmak ister misin? Belki biraz ra-"

"Jimin."

Taehyung birden küçüğünün sözünü kesti. Bu nedenle daha beyaz olan ağzından anlamadığı için bir "Ha?" nidasının kaçmasını engelleyememişti.

"Hoşlandığım kişi... Jimin."

Jungkook aklından "Tabi ya," diye geçirdi. "Başka kim olacaktı ki? Bay Park Seksi Jimin(!) dışında? Ah, ne bekliyordun aptal?!" Kendine kızdıktan sonra esmer olanın kırgın ses tonunu duydu.

"Sorun ne Kook? Ah, benden tiksindin değil mi? Tabiki benden tiksindin!"

Jungkook'sa anlayışlı sesiyle cevap verdi.

"Hayır, hyung. Senden tiksinmedim. Aksine, bunu birine söyleyebilecek kadar cesur olduğun için seninle gurur duydum. Ve seni kıskandım."

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten."

Taehyung, üzgünlüğünü bir kenara atıp kocaman gülümsedi. Küçüğünse anlamlandıramadığı bir şekilde kalbi kırılmıştı. Fakat bunu belli etmemek için o da gülümsedi.

"Biliyor musun hyung? Sarılmak çoğu insana iyi gelirmiş."

"O Zaman aç kollarını oppa. Hyungun geliyor~"

Jungkook daha büyük gülümseyerek ve bunu gizleme gereği duymayarak kollarını açtı ve Taehyung'un kendisine oranla cılız bedenini kollarıyla sardı. Hâlâ gülümserken sordu.

"Cidden, bana oppa demeyi ne zaman bırakacaksın?"

Taehyung kafasını kaldırmadan cevap verdi.

"Neden? Rahatsız mı oluyorsun?"

"Elbette hayır ama biraz tuhaf ve bu kelime gerçekten kafamı karıştırıyor. Özellikle benden büyük ve erkek birisi söylediğinde."

"Hmm... O zaman hiçbir zaman bırakmayacağım oppa~"

Jungkook hafifçe kıkırdadı. Hyungunun da gülümsediğini hissedebiliyordu. Yaklaşık on dakika sonra Taehyung'un düzenli nefes alış-verişinden uyuduğunu anladı ve o da büyüğünün mest edici mentollü duş jeli ve şampuanının kokusuyla kendini uykuya teslim etti.

~~~

Bu hikaye iyice boka sarmaya başladı. Aklımda kurgu var ama nasıl baylayacağımı bilmiyorum. Zaten okunma ve oy oranı da düşük. Silmeli miyim??