Pal

980 68 45
                                    

Medyanın bölümle ilgisi yok. Sadece şarkı ve sözleri çok hoşuma gidiyor. Gerçi bu grubun bütün şarkıları güzel sjsjsj. Bu arada şarkı Korece değil~ İyi okumalar ^^

Medya: 5SOS-Just Saying

~~~

"Kook? Sen kitap okur muydun?"

Jungkook, hyungunun dediklerinin üzerine hafifçe kıkırdadı.

"Elbette hyung. Kitapları sadece duygusuzlar okumaz."

Taehyung da tebessüm edip küçüğünün kahvesini önüne koydu ve karşısına oturdu.

"Ee, okumayacak mısın?"

Jungkook derin bir nefes aldı ve Taehyung'a baktı.

"Hayır. Belki bugün bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm."

Taehyung gülmesine engel olamadan konuştu.

"Duygusuz Kookie~"

Bir süre öylece oturdular. Ne o ne de Jungkook konuşuyordu. Taehyung ortamdaki rahatsız edici sessizlikten sonra onu bozdu.

"Oppa?"

Jungkook transtan çıkmış gibi kafasını hafifçe iki yana sallayarak büyüğüne cevap verdi.

"Efendim hyung?"

"Senin kahveye alerjin yok muydu? Ne diye istedin?"

Jungkook, Taehyung'un onu kısa süre içerisinde bu kadar iyi tanımasına hafifçe gülümsedi. Kahveye alerjisi olduğunu Jin hyungu dışında gruptan bilen biri yoktu.

Küçük olan, büyüğünün yüzündeki ifadeyi görünce gülümsemeyi kesip ona tuhafça bakıp kahkaha atmaya başladı.

"Hahahahah, hyung! Ne yapıyorsun?"

"Tek kaşımı kaldırıyorum?"

"Tek kaşını mı kaldırıyorsun? Hahahahahah! Hyung, özür dilerim ama daha çok çarpılmış bir maymun götü ifaden var (Y.N: Evet evet çok geniş bir hayal gücüne sahip olduğumu söylerler)."

Taehyung, kaşını kaldırmaya çalışmaktan vazgeçmişti. Kaşlarını çatıp Jungkook'a baktı ve kafasına hafif olduğunu sandığı ama sert olan bir tokat geçirdi.

"Yah! Hyungunla ne biçim konuşuyorsun sen?!"

Kook, kafasını ovuşturup karşısındaki esmer çocuğa baktı.

"Yah, hyung! Ne diye vuruyorsun kafama?!"

"Benimle götlü konuşursan tabiki vururum. Sensin çarpılmış maymun götü."

Jungkook tekrar hafifçe kıkırdadı ve konuyu kapattı.

"Hadi çıkalım hyung."

Taehyung, Jungkook'un söylediği şey üzerine aptal kızlar gibi davranarak "Aman Tanrım! Bu bir çıkma teklifi miieeeğğğğ?!" dedi. Daha sonra kendi yaptığı saçmalığa yaklaşık iki dakika boyunca güldü ve birden ciddileşerek küçüğüne cevap verdi.

"Kookie? Sırf yakınız diye senden para almayacağımı sanıyorsan daha çok beklersin. Bana 50.000 won'umu ver."

Jungkook gözlerini şaşkınlıkla açarak konuştu.

"50.000 won mu? Hyung, alt tarafı bir fincan kahve ve bir kitap. Sence de biraz fazla değil mi?"

"Kes sesini ve paramı ver oppa~"

Jungkook başını hayal kırıklığıyla iki yana salladı ve parayı Taehyung'a uzattı.

"Benim güzel 50.000 won'um..."

Taehyung kıkırdadı ve patronu ile Jimin'e haber verip bugün erken çıkacağını belirtti."

~~~

İki genç Taehyung'un sokağının başında vedalaştı. İkisi de oldukça eğlenmişti.

Büyük olan evine girip sıcak bir duş aldıktan sonra yatağına girdi ve bugün olanları gözden geçirdi.

Jungkook onu lunaparka götürmüştü. Orada gerçekten çok koşuşturup yorulmuşlardı. Gitmeden önce birer pamuk şeker alıp onu yemişlerdi.

Taehyung eve gideceklerini sanarken, küçüğü onu harabe bir binanın en üst katına götürmüş ve ona yıldızları inceleme fırsatı sunmuştu. Taehyung hayranca yıldızları izlerken Jungkook hiç beklemediği bir anda büyüğünü öpmüştü ve ayrılana kadar da utanarak birbirlerinin yüzüne bakamamışlardı.

Esmer tenlinin eli istemsizce dudağına gitti. Jungkook'un kendisine karşı bir şeyler hissettiğini zaten uzun bir süre önce fark etmişti ama emin olamamıştı. Şimdi ise emindi.

Ve Taehyung, kendisine bile itiraf etmeye korktuğu şeyin farkına vardı. Jimin'in etkisinden çıkıp küçüğümün cazibesine kapılıyordu istemeden...

~~~

Tatilden dün döndüm ama yb atmaya üşendim dövmeyin sjsjsj. Ayrıca olayları nasıl bağlayacağımı bilmiyorum o yüzden hızlı geliştireceğim ve bu en nefret ettiğim şeydir. Bir insanın şak diye öbürüne aşık olması yani ama gerçekten nasıl bağlayacağımı bilmiyorum. O yüzden bu hatamı görmezden gelin. Medyadaki fanart'a ölüyorum ❤️❤️

DANCE PRACTICE || VKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin