Sabah dokuzda lanet alarma küfrederek yatağından doğruldu Taehyung. Hem okulu hem de dans çalışmaları vardı. Yorulacağını biliyordu.
Üzerine beyaz ince tişört, siyah kolsuz kapüşonlu ve siyah dar kot geçirip beyaz, bilekte spor ayakkabılarını üzerine geçirdi (Y.N: İtiraf ediyorum, hayatımdaki kombin djdjfj. Ama annem bir kızım diye böyle şeyler giymemi reddediyor -,-). Dişlerini de fırçalayıp çantasını sırtına attıktan sonra evden çıktı. Ah, tabi ki çantası boştu. Sadece hava olsun diye taşıyordu.
Dansını çalıştıkları şarkıyı mırıldanarak ağır adımlarla okulun yolunu tuttu.
Hello, hello. What? Hello, hello. What? Tel me what you want right now?
Hello, hello. What? Hello, hello. What? Imma give it to you girl right now.
Nae kkeon anirajiman neon choego ni apeseo baebae kkoineun nae mom
Nege dagaseogo sipjiman neomu simhage areumdawo
Yeojaneun choegoui seonmuriya seonmuriya
Jinjja nae sowoneun neoppuniya neoppuniya
Everbody say nan neoramyeon i'm ok oh jajega andwae maeil
Aptaedo choego dwitaedo choego meoributeo balkkeutkkaji choego choego
La la lalala lala aptaedo choego dwitaedo choego
La la lalala lala meoributeo balkkeutkkaji choego choego
La la lalala lala aptaedo choego dwitaedo choego
La la lalala lala meoributeo balkkeutkkaji choego choegoNakaratı bitirdiğinde okuldaydı (Y.N: İlk şarkılarını War Of Harmone yaptım çünkü neden yapmayayım dndnfngn). İleride ağır adımlarla yürüyen Jungkook'u gördüğünde sırıtıp "Oppa~" diye bağırarak sırtına atladı. Hiçbir şey olmamış gibi davranmayı seçmişti çünkü küçüğüyle aralarının bozulmasını istemiyordu.
Jungkook, sırtına atlayan büyüğünü beklemiyordu fakat hiç sarsılmadı bile. Hafifçe kıkırdadı fakat aklına dünün gelmesiyle gülümsemesi yüzünde soldu ve kızarmaya başladı. Onu öpmüştü. Kim Taehyung'u ÖPMÜŞTÜ! Taehyung, sırtına atladığı çocuğun öylece durduğunu görünce kaşlarını çatıp Jungkook'un sırtından indi. Sahte sinirli adımlarıyla çocuğun karşısına geçti.
"Yah, Kook!"
Çocuğun kızaran suratını görünce birden kahkaha atmaya başladı.
"Hahahahahahah! Kookie? Kızardın mı sen? Hahahahahah!"
Büyüğünün kahkahası ve sözleriyle daha da kızaran Jungkook utançla konuştu.
"Yah, hyung! Ne diye dalga geçiyorsun? Kızarmamın nedenini ikimiz de biliyoruz. Dün-"
Sonlara doğru daha sessiz konuşmaya başladı Jungkook fakat sözünün kesilmesiyle cümlesini tamamlayamadı.
"Ee, şey. Hadi sınıfa gidelim oppa."
Jungkook Taehyung'un sözleriyle sevinse mi üzülse mi anlayamamıştı. Beyaz olan yeteri kadar zekiydi. Büyüğünün bu konuyu konuşmak istemediğini fark etmişti. Sesini kesip hyunguyla beraber sınıfına doğru yola koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANCE PRACTICE || VKOOK
Fanfiction"Bize kimsenin, Jimin'in bile bilmediği bir sırrını söyle Tae." "Öncelerden Jimin'den hoşlanıyordum." "Şu an başka birinden mi hoşlanıyorsun?" "Evet." "Kimden?" "Yanımda oturan tavşandan." ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Bir VKook fic'idir. Yazılmaya başlandığ...