SIB IL

827 68 18
                                    

Bugün tatil! Birazcık, minnacık geç oldu ama yayınlayayım dedim. Yarın lanet olası okulumun ikinci günü olacak ve ilk gün kavga çıkarmayı başardım. Nolet ossun bu hayat. Her neyse. İyi okumalar ^^

~~~

Herkes şok içindeydi. Özellikle Jungkook. Zaten Hoseok'un yaptırdığı şeyden dolayı utanıyordu, üstüne Taehyung ondan hoşlandığını söyleyince utancı daha da katlanmış, yüzü mor, vücudu kırmızı olmuştu.

Kafasını yere eğip mümkünmüş gibi daha da kızardı. Ortamın gerildiğini hissedince de hızla kalkarak Yoongi hyungunun onun için ayırdığı odaya koştu. Üyeler onun arkasından bakarken Taehyung çoktan ayaklanmıştı bile.

Küçüğünün odasının önüne geldiğinde kapıyı çaldı ve seslendi.

"Kookie?"

İçeriden cevap gelmeyince yine ve yine bir iç çekip tekrar konuştu.

"Kook, içeri giriyorum tamam mı?"

Ve kapıyı açtı. Jungkook yastığına sarılmış, kafasını da oraya gömmüştü. Taehyung kapıyı arkasından kapattı ve küçüğün yanına, yatağına oturdu (Y.N: Fesat mod: on). Küçüğüne tekrar seslendi.

"Kook?"

Jungkook, kafası yastığa gömülüyken boğuk bir sesle konuştu.

"Hyung, lütfen git buradan. Zaten çok utanıyordum, üstüne senin itirafın da çorbaya tuz biber oldu. Lütfen git."

Taehyung minik bir tebessümle konuşmaya başladı.

"Hoseok hyungun yaptırdığını unut, olur mu. Ayrıca ben utanılacak bir şey göremiyorum Kook. Senden hoşlanmamda bir sıkıntı yok diye düşünüyorum. Yani... Yok... Değil mi?"

Tabii ki aklından lütfen bir sakınca olmasın, lütfen bir sakınca olmasın, diye geçiriyordu. Sonuçta hayatında sadece iki kişiden hoşlanmıştı. Biri Jimin'di, öbürü Jungkook. En azından birinden karşılık almak istiyordu.

Taehyung derin bir nefes aldı ve sakince küçüğünün elindeki yastığı çekti. Onun yüzünü ellerinin arasına alarak konuşmaya devam etti.

"Kookie, senden gerçekten hoşlanıyorum tamam mı? Bunun hakkında lütfen bir şüphen olmasın. Senin saçlarını, gülünce küçülen gözlerini, minik pembe dudaklarını, tavşan dişlerini, orantılı burnunu, her zaman aç oluşunu, çikolata ve ürünlerine bayılışını, çikolatalı ürünleri bu kadar fazla sevmene rağmen dondurmasından nefret edişini, heyecanlandığında saçmalayışını, dondurma yiyemeyişini seviyorum (Y.N: Orantılı burundan sonrası tamamen ben). Seni seviyorum Kook. Bu yüzden kes sesini ve benimle çık. Sana reddetme hakkı tanımıyorum (Y.N: Daha fazla romantik devam edemezdim. Bu kadarı bile benim için çok fazla sjdjdjdndbfn)."

Jungkook, büyüğünün dediklerine gülümserken o da konuştu.

"Ben de seni seviyorum hyung. Ve sanki... Sonlara doğru olmadı mı ne?"

"Seni seviyorum dedim ya Kookie. Bu söz ağzımdan yılda bir falan çıkar. Daha fazla uzatmaya gerek yok yani."

Kook, kıkırdadı ve kendinden beklenmeyecek bir harekette bulundu. Öne atılarak büyüğünün dudaklarına yapıştı.

~~~

Sanırım hayatımda yazdığım en boktan bölüm buydu. Ayrıca benim kurgum bu da değildi. Bu kitap nereye gidiyor???

DANCE PRACTICE || VKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin