DANCE PRACTICE || VKOOK

Chil

Taehyung ve Jimin sahil kenarında el ele yürüyorlardı. Romantik şeyleri Jimin çok severdi ama Taehyung için aynı şey söylenemezdi. "Sıkıldın değil mi?" diye sordu Jimin. Taehyung tam evet diyecekti ki Jimin'in gülümsemekten kısılmış gözlerini görmesiyle bu yanıtından vazgeçti. "Ah, hayır. Böyle iyi." diye karşılık verdi. Jimin'se daha büyük gülümseyerek -daha ne kadar mümkünse- "Hayır, sıkıldın sen Taeh-" diyecekti ki Taehyung onun sözünü kesti. "Sen eğleniyorsan sorun yok Jimin-ah." Jimin tekrar gözlerinin çok daha fazla kısılmasını sağlayarak gülümsedi ve kafasını mahçupça önüne eğdi.

Birkaç adım daha attıktan sonra Jimin'in durmasıyla Taehyung da durmak zorunda kalmıştı. "Sorun ne Jimin-ah?" diye sordu esmer çocuk. Ona böyle seslenmeyi seviyordu. Jimin ise cevap vermek yerine kendinden uzun bedene yaklaştı ve kollarını boynuna doladı. Dudakları arasında birkaç milim kala etraf sallanmaya başladı. "Jimin, deprem mi oluyor?" Taehyung bu sorunun ağzından kaçmasını engelleyememişti.

"Tanrı aşkına Taehyung! Ne zaman uyanmayı düşünüyordun?"

Taehyung karşısındaki minik bedene uykulu gözlerle baktı. Kafasını kaldırıp hâlâ o sıkıcı pazartesi gününün sıkıcı İngilizce dersinde herkes gibi kendisinin de yeni uyanmış olmasına rağmen sıkıldığını fark etti.

Elbette bir şekilde Jimin'in sorularından kaçmayı başarmıştı.

Aradan geçen 28 dakikadan sonra zilin çalmasıyla ikili çantalarını alıp sınıftan çıktı. I saate kadar uyuduğuna inanamıyordu Taehyung. Ayrıca bugün de prova yoktu bu nedenle Jimin'le kitapçıya gideceklerdi.

Otobüsle 10 dakika süren yolun ardından nihayet o şirin dükkana vardılar. Esmer olan buraya daha önce de gelip kısa çocuğa yardım etmişti. Arka odaya çantalarını bırakıp biraz dinlendikten sonra işe koyuldular.

~~~

"Jimin, müşteri geldi!"

"Hemen bakıyorum hyung!"

Jimin müşteriyle ilgilenmeye gittiğinde karşısında kesinlikle Jungkook beklemiyordu.

"Oh, Kookie! Selam."

"Merhaba hyung."

"Uhm... Hangi kitabı istiyorsun? Ve yanında bir şey alır mısın?

"Oh, evet. Bana 'Psiko Analist' (Y.N: Evet, yazar şu an okuduğu kitabı yazdı. Daha 50 sayfa okudum, okuyanlar spoiler vermeyin djdjfjf ve evet, Kook Psiko Analist'i istedi fmgmfm) kitabını verebilir misin hyung? Ve yanında sütlü kahveyle çikolatalı pasta lütfen (Y.N: Valla evde kahveyle pasta olsa heralde kitabın başından kalkmam dndnfng)."

Jimin küçüğüne gülümsedi ve Taehyung'a istekleri söylemeye gitti.

"Tae, sütlü kahve ve çikolatalı pasta hazırlayabilir misin?"

Taehyung gülümseyerek başını salladı. Jimin mutfağımsı yerden çıktıktan sonra tekrar ona bir soru yöneltildi.

"Hangi kitap?"

"Psiko Analist, hyung."

Jimin patronuna da cevap verdikten sonra mutfağımsı arka odaya yöneldi tekrar. Taehyung kahveyi yapmıştı. Oldukça hızlıydı. Pastayı yapmasına gerek yoktu çünkü zaten vardı. Elindekileri tepsiye koydu. Arkasını döndüğünde tezgah gibi olan ama tezgah olmayan o değişik yerde (Y.N: O yerin adını bilmiyorum dndmfmgm) oturan patronlarını görmesiyle irkildi esmer çocuk.

"Oh, Sun Woong hyung! Korkuttun."

(Y.N: Oturduğu yeri o tezgahımsı yer olarak düşünün ve bulunduğu yer de sınıf değil mutfağa benzeyen arka oda olsun fmgmfm)

Esmer çocuk ve patron kıkırdadı ve Taehyung üzerine kitabı da koyduğu tepsiyi alıp büyük alana geçti. Fakat o da Jimin gibi karşısında Jungkook'u beklemiyordu.

~~~

Hay gayzz nbmgjm. İnternetli yer buldum ve dedim bunlar kesin beni özlemiştir en iyisi yb atayım. Bunlar dediğim de 4 5 kişi yani dşflglvl. Neyse. Bölümü burda kesmek zorunda kaldım çünkü ölüyorum. Yazın ortasında hasta oldum ve ölüyorum. Dnfmcmcm. En azından 450 kelime falan yazabildim ona da şükür bence xöcöcmcm
Ve patronu Kim Sun Woong yaptım. Yakışmış mı???
Açıklamayı da değiştirdim, olmuş mu?
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin, beni ve hikayemi sevmeyi unutmayın xöcöcmcm ❤️