SIB YUK

629 51 28
                                    

Medyanın bölumle alakası yok. Yazarken dinlediğim için koydum.
Medya: Uniq - Eoeo

~~~

Kafeye vardığında Jimin oradaydı. İsteksiz adımlarla yanına gidip oturdu ve kaba bir şekilde sordu.

"Ne istiyorsun?"

Jimin pişman gözlerini Taehyung'un gözlerine çıkardı.

"Özür dilerim. Hâlâ beni sevdiğini düşünüp öpmüştüm seni. Umarım Jungkook'la aranızı bozmamışımdır Tae. Çok, çok özür dilerim."

Kafasını tekrar eğdiğinde Taehyung çoktan yelkenleri suya indirmişti. Gülümseyip zarif ellerini (Y.N: Taehyung'un elleriyle ayrı bir aşk yaşadığım doğrudur♡♡) turuncu saçlının ellerinin üzerine koydu.

"Pişman olduğunu görebiliyorum Chim. Seni hâlâ sevdiğim falan yok. Ve Kook'la aramızı bozmadın. Rahat ol."

Jimin kafasını kaldırıp gülümsedi.

"O zaman Namjoon hyungun evine beraber yürümeye ne dersin?"

~~~

Beraber gülüşerek kapıyı çaldılar. Yol boyunca birbirlerine espiri yapmışlardı. Taehyung Jimin'in arkadaşlığını tekrar kazandığı için mutluydu.

Kapıyı Jin açtı.

"Gelmeseydiniz daha? (!)"

"Üzgünüz hyung, sohbete çok dalmışız da."

İçeri geçtiklerinde Taehyung direk mutfağa yöneldi fakat Jungkook da oradaydı.

"Oh, merhaba hyung. Nasılsın?"

Taehyung dalga geçip geçmediğini anlamak için bir süre Jungkook'un yüzüne baktı. Daha sonra ciddi olduğunu anlayınca kaşlarını çatıp aksi bir tavırla cevap verdi.

"Siktir git Jungkook."

"Vay canına hyung, adımı biliyormuşsun (Y.N: Fark etmeyen varsa diye söylüyorum, Tae bu bölüme kadar Kook'a hiç Jungkook diye seslenmedi. Hep Kook, Kookie ya da oppa dedi) !"

"Siktir git dedim Jungkook."

Jungkook derin bir nefes alıp su içtiği bardağı sertçe tezgaha koydu.

"Bana neden bu kadar tavırlısın hyung? Sana hiç bir şey yapmadım!"

"Hiçbir şey yapmadın mı? Jungkook senin kafan yerinde mi? Yolda gelirken zaten tek tük olan tahtaların da düşmedi, değil mi? Ne demek sana hiçbir şey yapmadım! Beni o halde orada bırakan ebem miydi?"

"Yaptığının cezasıydı Taehyung. Evet, sana güvendiğimi söyledim ve güveniyorum da ama ben de oradayım ve neler olduğunu baştan sona kadar gördüm hyung. Jimin seni öpünce iki saniye kadar öyle kaldıktan sonra gözlerin kapandı Kim Taehyung! Daha sonra aklına bir sevgilinin olduğu gelince gözlerini açtın ve BAM! SEVGİLİN ORADA SİZİ İZLİYOR! Bu görüntüye inanmak istemedim hyung. Böyle yapacağına inanmak istemedim..."

Genç çocuk hayatı boyunca yapacağı en uzun konuşmayı yapmıştı. Gözlerinden bir damla yaşın süzülmesini engelleyemezken büyük olanın konuşmasına fırsat vermeyerek en ağır, Taehyung'un kaldıramayacağı sözleri söyledi.

"Sanırım gördüklerime inanmalıyım hyung. Sanırım sana artık güvenmemeliyim. Çünkü sen Jimin'le gülüşerek içeri girerken sana yaptığım şeyin pişmalığından hiçbir şey yapamadım! Ölü gibi hissediyorum, anlıyor musun?! Ben pişmanlığımdan geberirken senin içeri onunla gülüşerek girmen beni öldürüyor! Artık o görüntülere inanıyorum hyung. Beynimin bana oynadığı oyun değil onlar, gerçekler. Sanırım ayrılmalıyız. Ve böylece sen de sevdiğin kişiyle beraber olabilirsin."

~~~

Geç geldiği için çok özür dilerim. İspanyolca sınavı bana biraz girdi ve kardeşim dediğim insanın hakkımda söylediklerini öğrendim. Çok sinirliyim o yüzden bu bölümü ne kafayla yazdığımı bilmiyorum.

Ve hikayeyi gerçekten sevenler için iyi haber olabilir, biraz daha uzatmaya karar verdim. Ve bölümü tekrar yazdım çünkü orospu vetped bölümü silip yerine saçma salak bişey koydu.

Son olarak,

En son Kook haksızdı. Napıyorum lan, biri beni durdursun!

DANCE PRACTICE || VKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin