Selinin yaptığı çorbayı içerken tadının çok güzel olduğunu farkettim. Eli bu işlere yatkındı demekki.
Ben yapsam içen iyileşmek yerine daha da hastalanırdı. Seline gülümseyerek özür dolu bakışlarımı gönderdim.
"Sen git Selin"diyen Atlasa baktım. Çok yakışıklıydı. Saatlerce onu izlesem hastalıktan eser kalmazdı heralde.
Bana iyi geliyordu. Üstelik sadece iki gün yanyanaydık bundan önce.
Kantindeki olaydan sonrada onu kendi ellerimle itmiştim zaten. Yaptığıma bir kez daha pişman olurken suratımı düşürdüm.
Selin gitmişti. Evde Atlasla ben kalmıştık. Annem görse beni öldürürdü.
Sahi bir aydır oraladalardı ve ben onları çok özlemiştim. Uyuz kardeşim Denizle bile görüntülü konuşma açıp saatlerce konuşuyorduk.
Hatta beni özlediğini itiraf etmişti. Babamın uzayan işleri bir haftaya kadar bitecekti.
İlaçlarımı veren Atlasa baktım. "Teşekkür ederim Atlas. Herşey için" dediğimde bana gülümsemesini bahşetti.
"Hadi bakalım uyu sen."diyerek odayı terk etti. Tavanla bakışmalarımız sonucu uykum olmadığını anlamıştım. Artık hasta hissetmiyordum. Sanırım iyileşmiiştim.
Atlası düşünmeye başladım. Önce bizi okula bırakmayı teklif etmişti.
Daha sonra beni kurtarmıştı. Tüm okulun önünde "o benim" demişti. Daha sonra da dediğime kızıp gitmişti.
Geldiğinde ise Selinle görünce sevgili zannedip onu kıskanmıştım. Evet onu kıskanmıştım. Atlas yokken Burak bana bulaşmamıştı.
Tunayla arada karşılaşıp sohbet ettiğimiz olmuştu. Kesinlikle onu yakışıklı bulsam da arkadaştan öte göremiyordum. Ama Atlası kıskanabiliyordum.
Bu üç hafta boyunca Azrayla çok ama çok iyi arkadaş olmuştuk. Huylarımız birbirimizi tamamlıyordu. 3 kavgaya girmiş,hepsindende elimizde bir ton saçla çıkmıştık.
Hoş bu kavgaların hepsi benim yüzümden çıkıyordu ama Azra bana hep destekti.
Okulda hala Atlasla sevgili olduğumuzu düşünüyorlardı. Bu yüzden kıskanıp laf atıyorlardı. Ben de tabiki dayanamıyordum.
Hoş bu çok güzel bi stres atma yöntemiydi. Okulda düşmanlarım birikmişti resmen. Bunun yanında benden korkanlar da vardı.
Daha fazla bunlarla oyalanmayıp yataktan çıktım. Üzerimdeki ıslak kıyafetleri değiştirmişti ama iç çamaşırlarımı ellememişti.
Buna sevinip dolabımı kurcaladım. Bulduğum kıyafetlerle banyoya girdim. Askılımla yüksek bel kot şortumu giyip salona indim.
Atlas beni görmüyordu ama ben koltuğun arkasında elinde telefonla ne yaptığını rahatlıkla görebiliyordum. Mesajlaşıyordu.
Ayıp olup olmaması umrumda değildi. Kimle konuştuğunu deli gibi merak ediyordum. Üstteki iki mesaj görüşüme girdiğinde gözlerimi kıstım.
"Kaçmış."
"Bulun bana"yazıp ekranı kilitlediğinde kimden bahsettiklerini düşünmeye başladım. Burağın karanlık olduğunu söylemişti. Kendisi de karanlık olduğu için mi biliyordu.
Dehşete düşmüş bir halde önüne geçtim.
"Mafya mısın yoksa?"dedim iki karış açılmış ağzımla. Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.
"Sen benim telefonuma mı baktın?"diye sorduğunda kaşlarımı çattım.
"Önemli olan buydu zaten"dedim. Daha sonra ciddileşip ona baktım.
"Kötü biri değilim"diyip omuz silkti. Sinirlerimi bozmuştu ki kapı çaldı.
Koşarak kapıyı açtım neşeyle ama gelen ailemizin avukatı Serdar Beydi.
"Babamlar yok Serdar Amca "dedim içten bir şekilde. "Biliyorum"diyip hüzünlü gözleriyle bana baktı.
Anlamadığım bir sıkıntı bastı içimi.
"Neden geldiniz o zaman"dedim. Şuan kibarlığa verecek halim yoktu gerçekten.
"Ali Beyin işi erken bittiği için bu gün dönme kararı almışlardı. Ama yolda gelirken "dedi ve durdu. İç çektikten sonra devam etti.
Benimse nefes boruma bir düğüm atılmış gibi nefes alamıyordum. "Bir kaza geçirdiler"diye bitiriverdi. Sanki söyleyip kurtulmak istiyormuş gibiydi.
"İyiler değil mi"diye haykırdığımda Atlasın elini belimde hissettim.
Güven verircesine orada duruyorlardı. "Ali Bey ve Sema Hanım orada "dedi adam. Ama gerisini duymaya ne benim halim vardı nede onun cesareti.
"Deniz hastaneye kaldırıldı."diye bitirdiğinde Atlasa sığınıp ağlamaya başlamıştım.
Bu şekilde yaşayamazdım. Denizi yanımda istiyordum. Ama o da yoğun bakıma girecek kadar ağır yaralaanmıştı. Zar zor "Atlas beni Denize götür"diyebildim.
TÜM BÖLÜMLERİ TEK TEK DÜZENLEDİM. UMARIM SEVERSİNİZ 🌷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Başka Yok
Teen Fiction"Siktir ya. Aşık mısın?"aynı anda çocuğa baktık. Sarışın güzel yüzlü çocuk ukala ukala bi yerdeki Atlas'a bi de bana bakıyordu. Sonunda kahkahayı patlattı. "Tamam itiraf ediyorum. Bende beğendim. Zevklerini tartışamam hiçbir zaman."diyince gözlerind...