Yazar anlatıyor.....
Simay sessizce yoğum bakıma girdi. Kardeşiyle konuşması ona güç verecekti.
Kendini tutamayıp ağlamaya başlamıştı yine.
"Küçüğüm"dedi gözlerini hafifçe silerek.
"Hani küçükken ben seni hiç sevmezdim ya. Hep kıskanırdım seni. Annemden babamdan. Bi keresinde doğmasaydın ağlamazdım hiç demiştim ya. Sende çocuk aklı işte gözlerimi silip tamam giderim o zaman demiştin. Eğer doğmasaydın ağlardım ben Deniz. Sana çok ihtiyacım var. Kaçtığında en çok ben korktum. Herkese de söylememelerini tembihlemiştim. En çok ben ağladım küçüğüm benim. Saçlarını karıştırınca abla yapma yaa diye mızmızlanıyorsun ya hep, söz bidaha yapmicam. Yeter ki kendine gel. Beni bırakma."
Daha da çok akan gözyaşlarını sildi. Küçüğünün elini bir kere daha sıkıp arkasını döndü.
Kardeşin kardeşten ayrılması etin tırnaktan ayrılması gibiydi. Bunu yeni anlıyordu. Deniz'den başka kimsesi kalmadığını düşünüyordu.
Dışarı çıktığında Atlas onu hemen kolları arasına aldı. "Geçecek" demekten başka birşey yapamıyordu o da.
Simay sanki onu hiç duymuyor gibiydi. 1 haftadır hastanede yatıp kalkıyordu. 1 kere uyumamıştı. Çok kez bayılıp kalmıştı. Atlas'ın endişelenmekten başka yapacak birşeyi yoktu.
Azra da en az Atlas kadar kötü durumdaydı. Arkadaşı için üzülüyordu ama elinden birşey gelmiyordu. Tıpkı Simay'ın Deniz için elinden bir şey gelmemesi gibi.
Deniz'le birlikte o da komaya girmişti sanki. Bir kaç gün daha böyle geçtikten sonra sonunda doktor Deniz'i normal odaya almıştı.
Tek yapabildikleri uyanmasını beklemekti. Hayati tehlikesi kalmadığı söylense de herkes üzüntüsünü gideremiyordu.
Hiç bir şey Simay'ın anne babasının öldüğü gerçeğini değiştirmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Başka Yok
Novela Juvenil"Siktir ya. Aşık mısın?"aynı anda çocuğa baktık. Sarışın güzel yüzlü çocuk ukala ukala bi yerdeki Atlas'a bi de bana bakıyordu. Sonunda kahkahayı patlattı. "Tamam itiraf ediyorum. Bende beğendim. Zevklerini tartışamam hiçbir zaman."diyince gözlerind...