ZENGİN PİÇİ

NN Dostluğu

Sabaha doğru eve vardığımda ağlamaktan gözlerim şişmişti ve henüz kışın başları da olsa bütün gece sokakta olduğum için titreyerek geldim. Dün geceyi düşününce en çok hangisine üzülmem gerektiğini bilemedim.  Artık Kaanla bir ilişkimimizin olmaması mı batuhanın yaptığı şerefsizlik ve hala etkisinden kurtulamadığım öpücük mü, ne kadar intikam almak istesem de hala ona deli gibi aşık olduğum gerçeği mi, gece boyunca eve kadar yürümem mi, arabaların önümde durup 'selam fıstık bizde de antep fıstığı var sen bize tattır biz sana' demelerine mi yoksa köpeklerin güneş doğana kadar beni peşlemesi mi karar veremedim. Düşünsenize en büyük korkularım olan karanlık ve hayvanları aynı anda yaşadım. Ama en kötüsü batuhanın yaptığı şeydi. Sanırım fobilerime yeni bir şey daha eklendi: Batuhan

Eve vardığımda kapıyı ablam açtı.

- Aptal nerdesin sen annem fenalaştı 3 gündür hastanedeyiz insan bi arar sorar merak eder.

- Nolmuş anneme önemli bişey mi bari

- Kalp krizi geçirme riski varmış. O yüzden en ufak bi belirtide hemen hastaneye gidicekmişiz.

- Of bi bu eksikti zaten. Anneme bişey olmaz turp gibidir o doktor benden daha iyi bilcek değil ya...

Gülümseyip yanağına bi öpücük kondurdum. Annem;

- Noldu kızım gözlerin şişmiş ağladın mı bakıyım sen.

Benim huyumdur biri bana iyi misin ya da neden ağladın noldu gibi sorular sorduklarında kendimi hiç tutamam salya sümük ağlarım.

Ben böyle ağlarken annemin kucağına uzanıp ağlamamaya çalıştım. ben ağladıkça annem saçımı okşayıp 'kendini sıkma yavrum ağla rahatlarsın' diyodu. Ve ben böyle ağlarken bütün gece ayakta olmanın yorgunluğuyla uyuyakalmıştım.

***

Akşamüstü uyandığımda yatağımın yanında bi not buldum. Annemler tahlil sonuçlarını almaya gitmişler ve dolapta yiyecek var yazmışlar. Ama canım inanılmazım bi şekilde yemek yemek istemiyodu. Sanırım Kaanı merak ediyodum. Bu merak içimde büyüdü büyüdü en sonunda patlamamak için Kaanla konuşmaya karar verdim. Telefonlarıma cevap vermeyince hemen yan tarafımızda olan evlerine uğramayı akıl ettim. - evet evet yanlış duymadınız benim de bir aklım var!!

Zillerini çaldığımda kapıyı Kaanın küçük kardeşi Melis açtı. Ve bana tip tip bakıp 'abiiii sevgilin olan şerefsiz geldi' diye bağırdı. Bi yandan şaşırırken bi yandan elimi kızın ağzına vurmaması için tutuyodum. Kaan merdivenlerden inip yanıma geldi ve Melisi içeri yolladı. Ama bizi dinliyodu çünkü arkadaki lambanın arkasında saklandığını görebiliyodum.

- Kaan seninle biraz konuşmam lazımdı yoksa daha fazla dayanabiliceğimi sanmıyorum.

- Ne konuşucaksın Nil? Daha sevgili olalı kaç gün olmuş, benim seni korumak için kavga ettiğim bi çocukla buluşuyosun hatta öpüşüyosun. Bunun nasıl bi açıklaması olabilir? Daha bana bi kere seni seviyorum bile demedin. Üstelik benim senin uğruna yapamıyıcağım hiçbir şey yokken...

Çocuk haklı kardeşim. Senin orospuluğun.

Kes sesini iç ses seninle uğraşamam şu an.

- Ben batuhanla öpüşmedim. öpüşmek iki kişi arasında olur. ben onu öpmedim o beni öptü ki bunda kıskanıcak bişey de yok çünkü zaten beni sevdiğinden değil intikam almak için öpmüş. Ve evet haklısın. Söylediğin ve ya söyliyiceğin herşeyde haklısın. İstediğini söyle bana sürtük de kaşar de ama lütfen sana karşı gerçekten hislerimin olduğunu bil.

Gözlerimiz dolmuştu -yok otobüs- ve bana bakarak

- Ben sevdiğim insana ne kaşar derim ne sürtük. Hayatımın anlamı demek yeter.

ve kapıyı yüzüme kapattı.

Lafı çok güzel koydu yalnız.

İç sesime ne kadar küfür etmek istesem de ilk defa haklı buldum. lafı gerçekten çok güzel koydu bee

****

Şu an ne mi yapıyorum hiçbişey. ama insan sıkılınca hiçbişey yapmıyorum der ya en azından bişey düşünür o sırada. ben şu an ciddi ciddi oturmuş HİÇBİŞEY yapmıyorum.

Bari kalk da intikam planları yap.

İç sesim haklı. böyle gerizekalı gibi oturmak bi işe yaramaz.

İntikam haram.

Evet iyi melekciğim sen sen ol intikam alma...

İşin kötü yanı aklımda intikam planı da yok. Şimdi Nur olsa nasıl fikirler verirdi. Belki de onunla barışmalıyım. En azından Batuhan şerefsizinin yaptıklarının birini düzeltmiş olurum.

Çalıyor....

Çalıyor....

- Alo Nur

Çalıyor....

- Alo Nil sen misin?

- Evet nasılsın

- İyiyim sen nasılsın

- Bende iyiyim Allaha şükür.

- Şükür.

- Nur seni karşılıklı şükür duası yapalım diye aramadım. Sana ihtiyacım var. Kalbim paramparça oldu ve süpürücek kimse yok.

- Bitanem benim hemen geliyorum aç kapıyı...

Telefonu kapatmamla zilin çalması bir oldu. Bu kadar hızlı olması imkansızdı. Gelen de o değildi zaten. Kaanın kardeşi Melis gelmişti ve bana şeytani bi şekilde gülümseyerek salam ve peynir fırlatmaya başladı.

- Seni bücür şeytan!

- Nil ne diyosun küçücük çocuğa

Kaanın geldiğini görmemiştim bile.

- Kaan görmedin mi ya naptı?!

- Ona bağırmak sana düşmez.

Ve gitti. Kalbimi bi kere daha kırıp gitti.

****

Nur geldiğinden beri ağlayıp yaşadığım olayları anlatıyorum arada ağlamama eşlik ediyo ama genellikle tavsiyeler veriyodu. Nur'la barıştığıma çok mutluyum. Ve onun olayının da yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu öğrenmiş oldum. Zaten gerçek olsada artık benim için bi değeri yok çünkü Batuhanın artık değeri yok.(yalan.)

bunları derken aklıma okuduğum bir yazı geldi şimdi onu sizlerle paylaşıyorum ;

öhöhöm

Hurdacı geçiyordu kapıdan seslendim kırık kalpleri alıyor musunuz dedim. Gülümsedi, para etmiyorlar dedi.

Nerden aklıma geldi bilmiyorum ama silmeye üşendiğim için burda kalsın. -evet yazmaya üşenmedim ve silmeye üşendim.

Nur'un ailesinin akşamüzeri işleri oldukları için gitmek zorunda kaldı ve gitmeden önce hain planlarımızın yazılı olduğu kağıtların üstüne çıkıp arkadaşlık sembolü olan NN Dostluğu -Nil Nur ya da Nur Nil Dostluğu- işaretini yaptık.

****

Bu sırada Kaanın kardeşi Melisin yaptığı şey zihnimde çok şerefsizce bir intikam planı oluşmasını sağladı. tab2 de Melis için değil sonuç olarak ona bişey yapmak bana düşmez değil mi?

Merhaba arkadaşlar işte yeni bir bölüm, sloganım artık şu olsun; yeni hafta yeni bölüm yani yhyb . kesin bundan sonraki bölüm sloganı yazmayı unuturum ama olsundu. Görüşlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Sizleri seviyorum. Öpüldünüzzz Melis tarafından eheheheh :*