pokemon go //muke

:four:

Ashton arkasını döndü.

"Michael mı? O kırmızı saçlı çocuktan mı bahsediyorsun?"

"Hm evet." dedi Luke, Pikachu'ya tekrardan odaklanıp bir Pokeball daha atmaya çalışırken. Pokeball, Pikachu'nun sağına düştü.

"Aman Tanrım!" Sarışın çocuk, Ashton çığlık attığında irkildi ve Pokeball yine Pikachu'ya isabet etmedi. "Onu tanıyor musun? O üst sınıflarda ve Calum'ın en yakın arkadaşı!"

Luke hala Pikachu'yu yakalamaya çalışırken iç çekti. "Tam olarak tanıyorum denilmez. Sadece bir keresinde onun evine gittim ve-"

"Luekhemmo?"

Kırmızı saçlı çocuk onların yanına gelmiş, Luke ise Pikachu'yla uğraşmakta olduğu için bunu fark etmemişti. Aniden başını kaldırıp ona baktığında Pikachu da kaçtı.

"Tanrım, Michael!" Luke, telefonunun ekranına göz attığında Pikachu'nun gitmiş olduğunu gördü. "Senin yüzünden bir Pikachu daha kaybettim."

Sarışın çocuk, dişlerini sıkarak Michael'a baktı. "Bana iki Pikachu borçlusun ve ayrıca adım Luke. Luekhemmo değil."

Michael kahkaha attı. "Pikachu mu yakalamaya çalışıyordun? Telefonundan beni gözetliyorsun sanmıştım."

Luke homurdandı. "İnan bana, bana göre bir Pikachu senden daha önemli."

"Ah, işte bu kalbimi kırdı." Michael, dramatik bir şekilde elini kalbine götürürken kıkırdadı.

"Neden buraya geldin?" diye sordu Luke, sinirleri bozulmaya başlamıştı.

Kırmızı saçlı çocuk, omzunda asılı çantasını düzeltti. "Neden bu okula geldiğimi soruyorsan, bu okulda okuyorum. Hatta senden bir yıl fazla okudum. Ama neden yanına geldiğimi soruyorsan, Gym'ini tekrar ele geçirdiğimi söyleyecektim."

Luke sakinleşmeye çalışarak dudağındaki piercingi dişledi. "Pekala, söyleyeceğin başka bir şey var mı? 'Pikachu'nun kaçmasına neden olduğum için özür dilerim' gibi."

Michael sırıttı. "Yok."

"Herneyse, birazdan dersim başlayacak ama gitmeden önce son bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum, sana Pikachu borcum var değil mi?" Luke kafasını sallayarak onayladığında Michael, sarışın çocuğun kulağına doğru eğilip fısıldadı. "İstersen, sana bir Pikachu'dan daha güzel şeyler verebilirim."

Luke'un gözleri şaşkınlıkla açıldığında Michael geri çekilip kahkaha attı. "Pekala, sonra görüşürüz noob."

Ashton, kırmızı saçlı çocuğun gitmesini izlerken mırıldandı. "O da neydi?"

Sarışın çocuğun yüzü kızarmıştı, gözlerini kırpıştırdı. "Hiçbir fikrim yok."

~
Bugün bir Pikachu görüp yakalayamadım, Luke gibi hissediyorum...

Ayrıca saat 5:45 ve ben bu saçma bölümü yazdım ne güzel.