Luke, onun sesini duyduğunda çırpınmayı bıraktı.
Arkasındaki çocuk kahkaha attı ve elini Luke'un ağzından çekti. "Aman Tanrım! Suratını görmeliydin, çok komikti!"
"Michael!" diye hırladı sarışın çocuk. "Gecenin bu saatinde ne yapıyorsun burada?"
"Calum'la bara gitmiştik ve dönerken seni görüp takip etmek istedim. Ah, bir de şu arka sokakta bir Charizard var."
"Ciddi misin?" Luke aniden Sandalyesinden fırladı ve yakınlardaki Pokemonlara baktı, ama etrafta bir Ekans'tan başka bir şey yoktu.
Michael onun tepkisini gördüğünde tekrar kahkaha atmaya başladı. "Sadece şaka yapıyordum, sakin ol noob."
"Senden bıktım artık." Luke çantasını tekrar sırtına astı. "Eve dönüyorum ve sakın bu sefer de beni takip etmeye falan çalışma."
Michael, gitmekte olan çocuğun bileğinden tuttu. "Bekle biraz. Saat şu an sabahın dördü falan olmalı, bu saatte sokakta yalnız başına dolaşmanın iyi bir fikir olacağını sanmıyorum."
"Ne istersem yaparım." (Y/N: yakında Sınıfımdaki Badboy'a Aşık Oldum!!'a dönecek heralde bu hikaye, bu ne?)
"Pekala istediğini yap." Michael teslim olurcasına ellerini kaldırdı. "Ama daha benim geldiğimi bile fark etmemişken peşine takılan bir seri katili nasıl haklayacağını bilmiyorum."
Luke iç çekti. Bu şekilde düşününce etrafta yalnız başına dolanmak hiç de güzel bir fikir gibi görünmüyordu. "O zaman beni evime bırakabilirsin, değil mi?"
"Aslında, daha iyi bir fikrim var." Kırmızı saçlı çocuk kıkırdadı. "Benim evim buraya senin evinden daha yakın o yüzden bu gece benim evimde kalmaya ne dersin? Yarın okul da olmadığından sorun olacağini sanmıyorum."
"Kesinlikle hayır." dedi Luke geriye doğru bir adım atarak. "Senin evinde kalmaktansa bir Pikachu yakalayamadan ölmeyi tercih ederim."
"Ah, işte bu kalbimi kırdı." Michael, dramatik bir şekilde elini kalbine götürürken tekrardan kıkırdadı. "O zaman sana, evine giden korkunç ve karanlık bir yolculukta iyi şanslar."
Luke sinirle dişlerini gıcırdattı ve içinde bulunduğu olasılıkları düşündü. Ölmek istemiyorsa onla kalmak daha mantıklıydı, psikopat bir katil veya bir zombi gördüğünde onu kurban edip kaçabilirdi böylece. "Of, tamam. Senin evinde kalırım ama bana herhangi bir şekilde dokunmayacağına söz vermelisin. Özellikle de cinsel anlamda."
Michael kahkaha attı. "Pekala, prenses, söz veriyorum."
"Ve bir de," sarışın çocuk sakin kalmaya çalışarak yumruklarını sıktı. "Bana bir daha asla prenses deme."
"Ama Luke," Michael gözlerini Luke'un loş ışıkta parıldayan mavi gözlerine dikti. "Eğer ben bir Nidoking olsaydım sen de benim Nidoqueen'im olurdun."
"Kes sesini ve yürü, Michael."
~
Kitap daha 6. bölümde 2K olmuş! Sizi seviyorum 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pokemon go //muke
Fanfiction"Merhaba, efendim. Arka bahçenizde bir Pikachu var ve izin verirseniz gidip onu yakalayabilir miyim, lütfen?" "Siktir ciddi misin?" Michael hızla telefonunu cebinden çıkardı ve kapıyı hızla Luke'un suratına kapattı. {Pokemon Go adlı oyundan esinlen...